İslamofobi, yapay zekayla takip edilebilecek

Yapay zekâ üzerine yapılan çalışmalara geçtiğimiz gün bir yenisi eklendi. Hacı Bayram Veli Üniversitesi öğretim görevlisi M. Mücahit Küçükyılmaz ve Gazi Üniversitesi Bilişim Sistemleri öğrencisi Buğra Ayan tarafından yapılan çalışmada, internet üzerindeki İslamofobi’nin yapay zekayla tespit edilmesi ve takip edilmesi başarıldı. Bu çalışmayla dünyanın farklı konumlarındaki İslamofobik eğilimler takip edilip, raporlanabilecek.

İnternetin gelişmesi birçok fırsatı doğururken bir yandan da nefret söyleminin yayılmasına da olanak tanıyor. Hali hazırda internette her bir saniyede 8 bin 700 tweet atılırken Instagram’a yaklaşık bin 100 fotoğraf yükleniyor.

Her ne kadar sosyal medya şirketleri bu içeriklerdeki nefret söylemini ayırmaya çalışsa da büyük veri karşısında yeterince başarılı olamıyorlar. Bu durum da yapay zekâ çalışmalarının gündemine nefret söylemini alması sonucunu doğuruyor. Son zamanlarda yapılan bu çalışmalardan biri de her geçen gün artan İslamofobi sorununu ele alan bir çalışma.

Hacı Bayram Veli Üniversitesi Öğretim Görevlisi Mücahit Küçükyılmaz ve Gazi Üniversitesi Bilişim Sistemleri Öğrencisi Buğra Ayan tarafından yapılan, Stratejik ve Sosyal Araştırmalar Dergisi’nde yayımlanan çalışmada, iki terör saldırısının Twitter üzerindeki İslamofobik söyleme etkisi yapay zekâyla tespit edildi.

Çalışmada duygu analizi kullanılarak 2015 yılında gerçekleşen Paris ve 2019 yılında gerçekleşen Christchurch terör saldırılarının Twitter üzerindeki İslamofobik söyleme etkisi araştırıldı. Makine öğrenmesi yaklaşımı kullanılan çalışmada İslamofobik tweetler için özel bir sınıflandırıcı geliştirildi. Saldırıların öncesi ve sonrasına dair “İslam” konulu 50’şer bin tweet alınarak bu tweetler’deki İslamofobi tespit edildi.

Çalışma sonucunda elde edilen bulgulara göre, Müslümanların hedef alındığı Yeni Zelanda’da saldırı öncesinde dünya genelindeki İslamofobik söylem oranı yüzde 45 iken, saldırı sonrasında bu oran yüzde 35,5’e inmiş; İslam yanlısı söylemin ise yüzde 39,4’ten yüzde 42,4’e ulaştığı görüldü.

Paris saldırısı sonrasında ise İslamofobik söylemin yüzde 26,7’den yüzde 37,5 seviyesine çıktığı, İslam yanlısı söylemin ise yüzde 39,4’ten yüzde 30,3’e indiği görüldü. Bulgular, nötr görüşün her saldırının sonrasında belirli bir yöne doğru evrildiğini de gösterdi.

Bu sonuçlar DAEŞ terör örgütünün saldırılarının tüm dünyadaki Müslümanlara zarar verdiğini de net bir şekilde göstermiş oldu.