İmralı ziyaretine komisyon karar verir

TBMM Başkanı Kurtulmuş, ‘Terörsüz Türkiye Komisyonu' üyelerinin İmralı ziyareti için “Sürecin tamamlanması bakımından böyle bir adım atılabilir ama bu kararı verecek olan Meclis'teki komisyonumuzdur” dedi.

AKŞAM GAZETESİ

TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş, İstanbul'da medya kuruluşularının genel yayın yönetmenleri ile bir araya geldi. 'Terörsüz Türkiye Komisyonu'nun çalışmalarını anlattı, süreçte gelinen noktaya ilişkin soruları cevapladı.

BÖYLE BİR ADIM ATILABİLİR: Sürecin tamamlanması bakımından böyle bir adım atılabilir ama bu kararı verecek olan Meclis'teki komisyonumuzdur. Benim şahsi görüşüm burada önemli değildir. Çeşitli siyasi partiler bu konuda olumlu kanaatlerini ifade ettiler, ediyorlar. Kamuoyu önünde de ediyorlar. Eğer komisyon böyle bir karar alırsa ona göre hareket edilir.

BAKANLARDAN SUNUM: Bu hafta perşembe günü İçişleri Bakanımız, Milli Savunma Bakanımız ve MİT Başkanımız gelip en başta yaptıkları sunumla bugün arasında neler oldu, hangi adımlar atıldı bunları anlatacaklar. Türkiye'de bu süreç, aslında Türkler ile Kürtler arasında bir barış süreci değil, devlete karşı mücadele eden terör örgütünün silahlarını bırakmasını ilan etmesiyle birlikte başlayan bir sürecin parlamento tarafından dikkatle izlenmesi sürecidir.

PAZARLIK SÖZ KONUSU DEĞİL: Herhangi bir şekilde örgütle devlet arasında bir pazarlık söz konusu değildir, bugüne kadar da olmamıştır. Örgütün de maksimalist taleplerle gündeme gelmediğini zaten kamuoyuna yapılan açıklamalarla da biliyoruz. Örneğin, federasyon gibi, birtakım ayrıcalıkların tesis edilmesi gibi, başka bir dilin Türkçenin yanında resmi dil olmasının talep edilmesi gibi bazı taleplerin gündeme gelmediğini biliyoruz.

EN KRİTİK NOKTA: Örgütün gerçekten silahları bıraktığının ve kendisini tasfiye ettiğinin tespit ve tescili bundan sonraki aşamanın en kritik noktasıdır. Milli güvenlikle ilgili kurumlarımızın, başta Milli İstihbarat Teşkilatı ve Milli Savunma Bakanlığı unsurlarının, "Evet, örgüt kendisini feshetmiştir, sahada ciddi bir silahsızlanma sağlanmıştır" diyerek bu tespiti yapmasından sonra TBMM'nin konunun gerektirdiği birtakım yasal düzenlemeleri gerçekleştirmesi mümkün olabilecektir.

YASAL DÜZENLEME: Yasa hazırlamak kolay, oturursunuz, bütün partilerden temsilciler gelir, bir ortak alan oluşur ve inanın ki hele hele partiler anlaştıktan sonra parlamentoda 3-5 günde istediğiniz yasayı çıkarırsınız. Mesele yasa hazırlığından ziyade, yasa hazırlığından önceki sürecin iyi olgunlaştırılması, başından beri söylediğimiz kamuoyunun da bu konuda hazır hale gelmesinin temin edilmesidir.

PKK'NIN SİLAH BIRAKMASI: Türkiye'nin en üst güvenlik kurulu olarak MGK'da bu konu ele alınır ve kurul eğer bu tespitleri yapar ve bunu da ilan ederse burada çok önemli bir mesafe aşılmış olur.

HAYAT MEMAT MESELESİ: Hiç kimseye prim vermeden, hiç kimseye eyvallah etmeden Türkiye'nin bu terörsüz Türkiye meselesini gerçekleştirmek zarureti vardır. Bu siyasi seçeneklerden birisi değildir. Artık Türkiye için hayat memat meselesi mesabesinde olan bir zarurettir, bunun gerçekleşmesi lazım.

KOMİSYONUN TAKVİMİ: Raporun hazırlanacağına ilişkin bütün partilerin bilgisi var. Bazı partilerin hazırlığı var. Biliyorsunuz 31 Aralık'ta komisyonu bitirmek için en başta öyle kurmuştuk. Benim zihnimden geçen ekim sonu bitirmekti ama biraz gecikecek, öyle görünüyor. Kasım sonu gibi inşallah iş şekillenmiş olur."

ERTELEME TEKNİK: Tamamen teknik sebeplerle bu hafta perşembe yapacağımız toplantıyı erteledik. Bir bakan arkadaşımız yurtdışında olacağı için toplantıyı yapmadık. Önümüzdeki hafta İçişleri Bakanımızı, Milli Savunma Bakanımızı ve MİT Başkanımızı dinleyeceğiz. Öyle görüyorum ki son dinleme faslıdır bu. Eğer ilave yeni bilgiler olursa sonra yine komisyon bilgilendirilir. Dolayısıyla tamamen teknik bir sebepten dolayı bu erteleme yapılmıştır.

TERÖRSÜZ TÜRKİYE SÜRECİ: Bu, Türkiye için önemli bir kazançtır. Siyaset ilk sefer bir konu etrafında, çözüme ilişkin kanatları farklı olabilir ama bu sorun çözülsün diye siyaset ile sefer ortak noktada duruyor, bu fevkalade değerlidir. O geçmiş çözüm denemeleri sırasında siyasetin daha işin başından itibaren bu işi bir siyasi manevra alanına döndürdüğünü çok çok iyi biliyoruz. Dolayısıyla, bunları görmek lazım.

APO SLOGANLARI: Meclis'te o sloganların atılması, Diyarbakır'da başka yerlerde, gerçekten milletin kahir ekseriyetinin rahatsızlık duyduğu eylemlerin ortaya konulması, açık söylüyorum provokasyondur.

UMUT HAKKI: Henüz öyle bir konu komisyonun gündeminde yok.

ÇÖZÜM SÜRECİ İLE FARKI: (Çözüm süreci ve Terörüz Türkiye süreci arasındaki fark) Geçen süreci de aşağı yukarı neredeyse her gününü hatırlayan, bilen birisi olarak söyleyeyim. Çok büyük farklılıklar var. Her şeyden evvel üzülerek ifade ediyorum, o dönem içerisinde devlet adına bu süreci yürüten kurumların neredeyse tamamı FETÖ'cülerin yönetimindeydi, onların etkisi altındaydı.

FAZLASI GİTTİ, AZI KALDI: Çok fazlası gitti, azı kaldı. Açık söyleyeyim. Bu sefer mutlaka başaracağız, bu sefer mutlaka kazanacağız. Söylemeye devam ediyorum, bir kez daha burada söyleyeceğim. Ya biz kazanacağız ya emperyalizm kazanacak. İş bu kadar açık bir noktadadır.

GAZİNİN GÖZYAŞLARI

İkinci toplantımızda gazi bir arkadaşımız. Takma gözünü avucuna aldı. "Benim bir gözüm yüzde 30, öteki de yüzde 30 görüyor. PKK ile çatışmada benim can kardeşim kucağımda şehit oldu. Ben gözümü kaybettim, öteki gözümde de görüyorum, görmüyorum. Ama vallahi bu süreç bitsin, bir daha hiçbir kimse şehit olmasın, hiçbir gazimiz olmasın, ben sonuna kadar bütün varlığımla, benliğimle buna destek veriyorum" dedi. Bu fevkalade önemli bir tablodur.