AA
Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Fahrettin Altun, İletişim Başkanlığında düzenlenen Büyük Türkiye Vizyonu Paneli'nde konuştu.
Türkiye Cumhuriyeti'nin 100. yılı olan 2023'ü, Büyük Türkiye Vizyonu'na işaret ettikleri Türkiye Yüzyılı'nın başlangıcı saydıklarını söyleyen Altun, "Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan'ın da önemle vurguladığı üzere, Anadolu toprakları üzerinde son bin yılda kurduğumuz üçüncü devletimiz olan Cumhuriyetimizi siyasi, ekonomik, sosyal, diplomatik alanlarda milletçe hayalini kurduğumuz seviyeye çıkartacak atılımın adını 'Türkiye Yüzyılı' koyduk." ifadelerini kullandı.
Cumhuriyetin yeni asrının eşiğinde, Büyük Türkiye Vizyonu'nu heyecanla inşa etmenin arifesinde olunduğunu belirten Altun, şöyle devam etti:
"Bugüne kadar geleceğe dönük olarak Türkiye'yi güçlü ve iddia sahibi bir ülke konumuna getirecek projeleri hayata geçirmek, hayallerimizi ve hedeflerimizi gerçeğe dönüştürmek üzere yolumuzda hep kararlılıkla ilerledik. Bundan sonra da devlet-millet el ele yeni yüzyılında Türkiye'mizi, ilk yüzyılında kat ettiği aşamanın çok ötesine ulaştırma, milletimizden aldığımız güçle çok daha büyük başarılara erişme arzusundayız. Sayın Cumhurbaşkanı'mızın ortaya koyduğu Türkiye Yüzyılı vizyonuyla bu dönemi, sürdürülebilirliğin, başarının, güvenin, istikrarın, üretimin, verimliliğin, gücün, dijitalin, iletişimin, bilimin, kalkınmanın, barışın, değerlerin, haklının, şefkatin, istiklalin, istikbalin ve gençlerin yüzyılı yapma gayretindeyiz. Bu yeni yüzyılı geçmişin deneyimlerini, bugünün imkan ve kabiliyetleriyle birleştirdiğimiz, geleceğin fırsat ve meydan okumalarını öngörerek ilerlediğimiz bir yeni şahlanış ve yükseliş yüzyılı olarak görüyoruz."
Türkiye'nin son 20 yılda elde ettiği kazanımların en önemlisinin Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi olduğuna vurgu yapan Altun, "Bu adımla Türkiye'nin idari sistemindeki kronik sorunlar çözüme kavuşturulmuş, koalisyon dönemlerinin sıkıntılarının bertaraf edildiği bir yapı kurulmuş, siyasal ve ekonomik istikrar güçlenmiş, kamu yönetimine hız ve eşgüdüm kazandırılmıştır. Ülkemizin geleceği adına çok önemli olan bu adımın mimarı hiç kuşkusuz Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan'dır. Ülkemiz, Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'nin sağladığı faydaları ilk dönemde bile çok bariz şekilde görmüştür, yaşamıştır." diye konuştu.
"Tam bağımsız savunma sanayi temel düsturumuz"
Türkiye Cumhuriyeti'nin 100'üncü kuruluş yılında da birçok başarıya imza atıldığının altını çizen Altun, yerli milli sanayi hamlesine atıfta bulunarak, "Milli sanayi hamlemizin en önemli gelişmesini hiç şüphesiz ki yerli ve milli savunma sanayi alanında görüyoruz. Tam bağımsız savunma sanayi temel düsturumuzdur." dedi.
Altun, Türkiye'nin, savunmasını yerli ve milli teknolojilerle donatırken hava, kara ve denizde güvenlik güçlerine yeni araçlar kazandırdığına, milli mühimmatlarını çeşitlendirdiğine, aynı zamanda milyarlarca dolarlık savunma ihracatı yapan bir ülke konumuna yükseldiğine dikkati çekti.
Türk donanmasının nisanda hizmetine sunulan dünyanın ilk silahlı insansız hava aracı (SİHA) gemisi TCG Anadolu'nun bir başka iftihar vesilesi olduğunu belirten Altun, "TCG Anadolu, ilk olarak İstanbul'da sonrasında İzmir'de milletimizden büyük bir teveccüh gördü. TCG Anadolu, Cumhurbaşkanlığı İletişim Merkezi CİMER'e gelen onlarca mesaj ve talep neticesinde tekrar İstanbul'da Sarayburnu Limanı'na demirledi ve vatandaşlarımızın ziyaretine sunuldu." diye konuştu.
Altun, milli savunma sanayi hamlesinin sonraki yüzyılda da Türkiye'nin en önde gelen hedefleri arasında yer almaya ve Türkiye'nin yükselen yıldızı olmaya devam edeceğini belirtti.
Enerjide dışa bağımlılığı azaltacak adımların da hayata geçirildiğini anımsatan Altun, şunları kaydetti:
"Bu noktada Karadeniz'deki doğal gaz keşiflerimiz de yine yeni asrında güçlü ve bağımsız Türkiye'nin en önemli nişanelerinden biridir. Bildiğiniz üzere, Türkiye 2020 yılında tarihindeki en büyük doğal gaz keşfini Karadeniz'de gerçekleştirdi. Ülkemizin yıllık doğal gaz ihtiyacının yüzde 30'unu karşılayacak olan doğal gaz rezervimiz keşiften sonra 3 yıldan daha az bir sürede devreye alındı, geçtiğimiz günlerde ise Sayın Cumhurbaşkanı'mızın talimatlarıyla doğrudan milletimizin hizmetine sunuldu."
"Türkiye terörle mücadeleden taviz vermeyecek"
İletişim Başkanı Altun, Türkiye'nin son 20 yılının bir taraftan da pek çok meseleyle karşı karşıya kalınan, milli güvenliğe, istikrara ve demokrasiye yönelen tehditlerle mücadele edilen bir dönem olduğunu belirterek, şöyle devam etti:
"Vesayet odaklarını bertaraf ederek demokrasimizi güçlendirdik, terör örgütleriyle mücadele ederek milli güvenliğimizi daha sağlam şekilde tahkim ettik. İçte ve dışta ülkemizi hedef alan tehditleri bertaraf ederken, PKK ve onun Suriye'deki uzantısı PYD/YPG ile DEAŞ ve FETÖ'yle mücadelemizi sürdürdük, sürdürüyoruz. Bu terör örgütleri tamamen tarihin çöp sepetine atılana kadar da mücadelemizi kararlılıkla, güçlü bir şekilde sürdüreceğiz. Sayın Cumhurbaşkanı'mızın liderliğinde terörle mücadelede bir konsept değişikliğine gidilerek terörü kaynağında kurutma stratejisi kararlılıkla uygulandı ve bu stratejiyle terörle mücadelede tarihi başarılara imza atıldı. Türkiye bundan sonra da hiçbir şekilde terörle mücadeleden taviz vermeyecektir."
İçinde bulunulan seçim sürecinde terör örgütlerine umut vaat eden bir muhalefet çizgisinin var olduğunu gördüklerini ifade eden Altun, şunları kaydetti:
"Maalesef bu millet, terör örgütlerinin kendisine destek açıkladığı bir cumhurbaşkanı adayına da şahit oldu. İşin hazin yanı ise bunlardan, 'Bizim terör örgütlerinin desteğine ihtiyacımız yok. Biz bu açıklamalardan beriyiz' gibi bir reddiyeyi de duymadık, duyamadık. Bu da milletimiz tarafından terör örgütleriyle kol kola olmalarının zımni bir kabulü olarak algılandı. Terör örgütünün ve onun siyasi uzantısının söylemlerinin bir muhalefet partisi ve onun cumhurbaşkanı adayınca dillendirilmesi, Türk demokrasisine kara bir leke olarak geçti. Bu işbirliği ortaya döküldüğünde ise sarıldıkları yalanlarla, dezenformasyonlarla ve hatta iftiralarla, siyaset sahnesini kirletmeye çalıştılar. Ancak milletimiz terör örgütleriyle beraber seçim kampanyası yürütenlere cevabını 14 Mayıs'ta verdi ve inanıyoruz ki 28 Mayıs'ta da çok güçlü bir şekilde vereceği cevapla böyle bir tabloyu asla kabul etmediğini ve etmeyeceğini bir kez daha gösterecektir."
Altun, kararlı şekilde yürütülen terörle mücadele sayesinde Türkiye'nin, milli güvenliğini tahkim ederken, öte yandan da bölgesel ve küresel istikrar ve barışa da katkı sağladığını vurguladı.
Türkiye'nin, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan liderliğinde hem bölgesinde hem de uluslararası alanda istikrarlaştırıcı bir güç konumuna yükseldiğini belirten Altun, bu istikrarlaştırıcı gücün, Rusya-Ukrayna Savaşı başta olmak üzere bölgesel ve küresel birçok meselede ortaya konulduğunu ve konulmaya devam edeceğini ifade etti.
"Türk dünyasından ayrı bir gelecek düşünmüyoruz"
İletişim Başkanı Altun, Türkiye'nin, yeni yüzyılda da dünyaya örnek olan insani yaklaşımını aynı şekilde sürdüreceğini, mazlumların ve mağdurların sesi olmaya, hak mücadelesini sürdürmeye, hakikatin peşinde koşmaya, daha adil ve hakkaniyetli bir dünya için didinmeye, böyle bir sistemin uluslararası alanda kökleşmesine gayret edeceğini kaydetti.
"Türkiye büyüyüp güçlenirken, bizler ortak bir tarihe ve kültürel kodlara sahip olduğumuz, kardeşlik duygularıyla ve gönül bağıyla bağlı bulunduğumuz Türk dünyasından ayrı bir gelecek düşünmüyoruz, düşünemeyiz." diyen Altun, şöyle devam etti:
"Cumhuriyetimizin yeni asrına büyük bir coşku ve heyecanla girerken Türk dünyasının da bizimle bu heyecanı paylaştığını görüyoruz. Köklü devlet geleneği, kadim medeniyeti, zengin kültürü, tarihi birikimi, değerleri, gelenekleri ile geniş bir coğrafyada varlık gösteren Türk dünyası ile birlikte biz Türkiye olarak 21. asra mührümüzü vuracağız. Şunu bilmenizi isterim ki biz Türkiye Cumhuriyeti olarak kendimize koyduğumuz, milletimizle birlikte ulaşmak istediğimiz hedeflere Türk dünyası açısından da büyük bir önem atfediyoruz. İmkan ve güç sahibi bir Türkiye'nin yalnızca kendisinin değil, bulunduğu bölgenin, dost ve kardeş coğrafyaların da yükselmesine, güçlenmesine katkı sunacağına inanıyoruz."
Türk devletleri olarak sergilenen işbirliği ve dayanışmanın, bölgesel ve küresel ölçekte karşı karşıya kalınan sınamalara karşı ortak bir direnç geliştirilmesine de katkı sunacağını belirten Altun, Karabağ zaferinin bu birlikteliğin ve dayanışmanın en önemli göstergesi olduğunu söyledi.
Türk Devletleri Teşkilatıyla atılan adımların güçlenerek devam ettiğini vurgulayan Altun, 6 Şubat'ta meydana gelen Kahramanmaraş merkezli depremlerde Türkiye'ye en büyük desteğin Türk dünyasındaki kardeş ülkelerden sağlandığını ifade etti.
Altun, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın, Türk dünyasıyla ilişkilere hususi ehemmiyet verdiğini, bu doğrultuda bütün alanlarda ilişkileri geliştirmeye ve derinleştirmeye devam ettiklerini vurguladı.
Türk dünyasıyla farklı alanlarda sürdürülen işbirliğini medya ve enformasyon alanında da sergilediklerine dikkati çeken Altun, "Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı olarak, dezenformasyonla mücadeleden Türk dünyasının sesinin daha fazla duyulması için ortaya koyduğumuz müşterek gayretleri bir çok alanda bundan sonra da kararlılıkla sürdüreceğiz." ifadelerini kullandı.
Altun, Türk Devletleri Teşkilatı üyesi devletlerce 2021'de kabul edilen "Türk Dünyası 2040 Vizyon Belgesi"nin "Büyük Türkiye Vizyonu"nun yapıtaşlarından birini oluşturduğunu söyledi.
"Türk topraklarındaki halkların kalbi birlikte atmaktadır"
İletişim Başkanı Altun, bugün içinde bulunulan koşullar, bölgesel ve küresel meselelerin, kardeşliği korumanın ve daha sıkı sarılmanın önemini her geçen gün daha fazla gösterdiğini belirterek şunları kaydetti:
"İnanıyorum ki bu bilinç ve farkındalıkla Orta Asya'dan Anadolu'ya Türk topraklarındaki halkların kalbi birlikte atmaktadır. Kimliğimizi, kültürümüzü ve bizi biz yapan değerlerimizi hep birlikte ileriye taşıyacağız. Biz Türkiye Yüzyılı'nda da yine bu kimlik, değer ve medeniyet kodlarından kopmadan, onlardan ilham alarak adımlarımızı atacağız."
Altun, sözlerini Kazak şair Ulugbek Esdauletov'un, "Türk Bayrağı gökyüzünde dalgalandıkça hiçbir düşman önünde diz çökmeyiz. Biz Türkleriz. Biz Türkleriz. Biz Türkleriz." dizeleriyle sonlandırdı.