İkinci aşama için 3 şart

AK Parti'nin Terörsüz Türkiye raporunda, “Terör örgütünün silah bırakması, kendisini tasfiye ettiği ve varlığının sona erdirilmesinin devlet tarafından tespit ve teyiti olmadan hiçbir ileri aşamaya geçilmemeli” denildi.

MELİK YİĞİTEL

AK Parti, 'Terörsüz Türkiye' hedefi doğrultusunda kurulan 'Milli Dayanışma, Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonu' çalışmaları kapsamında hazırladığı raporu tamamladı. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a sunulan rapor, dün TBMM Genel Sekreterliği'ne teslim edildi. Raporda terör örgütü PKK/YPG'nin Suriye'deki uzantısı SDG'nin, Şam yönetimine entegrasyonunu içeren 10 Mart Mutabakatı'na uyması şart koşuldu. NTV'nin ulaştığı raporda öne çıkan satır başları şöyle:

ÖNCE TESPİT, SONRA ADIM

*Terör örgütünün silah bıraktığı ve tamamen dağıldığının devlet tarafından tespit ve teyit edilmesi, sürecin en önemli noktasıdır. Bu tespit ve teyit olmadan hiçbir ileri aşamaya geçilmemelidir.

*Örgütün silahlı gücünün bittiği, lojistik ağlarının dağıldığı ve silahların yeniden kullanılamayacak şekilde imha edildiği, somut delillerle ortaya konulmalıdır.

*Yanlış ya da erken yapılacak bir tespit, hem adalet duygusunu zedeler hem de yeni güvenlik riskleri doğurur; bu nedenle süreç çok dikkatli yürütülmelidir.

*'Terörsüz Türkiye' hedefi yalnızca ülke sınırlarıyla sınırlı değil, bölgesel güvenlik anlayışıyla ele alınmalıdır.

*Bir tarafta terörle mücadele edilirken, diğer tarafta aynı örgütün farklı isimlerle varlığını sürdürmesi kabul edilemez.

*Türkiye, sınırın her iki tarafında da terör tehdidini kaynağında yok etmeyi esas almaktadır.

*Suriye ve Irak'ta, Türkiye'nin güvenliğini tehdit eden hiçbir terör yapısına izin verilmeyecektir.

*PKK'nın Suriye ve bölgedeki tüm unsurları tasfiye edilmeli ve 10 Mart Mutabakatı'nın gereklerini gecikmeden yerine getirmelidir.

*İsrail'in Suriye'yi istikrarsızlaştıran ve terör unsurlarını kullanan politikalarına Türkiye'nin sessiz kalması söz konusu değildir.

60 SAYFADA 15 BAŞLIK

AK Parti Grup Başkanvekili Abdulhamit Gül, raporu TBMM Genel Sekreterliği'ne iletti. Raporun içeriğine ilişkin bilgi veren Gül, "15 başlıkta 60 sayfalık raporumuzu sunduk" dedi.

UMUT HAKKI YOK

Rapor kapsamında silah bırakan terör örgütü mensuplarının 'memlekete dönüşü ve rehabilitasyonları' da raporda yer aldı. PKK'lı teröristlerin entegrasyonu için Ceza Hukuk Sistemi içinde yapılması gerekenlerin öneri olarak sıralandığı raporda, terör örgütüne yönelik müstakil, özel yasal düzenleme yapılmasının doğru olacağı belirtiliyor.

*Suça karışmamış terör örgütü mensupları, yasal düzenleme yapıldıktan sonra sınıra gelecek.

*Özel ekiplerce teslim alınacak ve yasal işlem yapılacak. Ancak bunlar hapse girmeyecek, 5 yıllık denetimli serbestliğe tabi olacak.

*Suça karışanlar ve halen hapiste olanlara dönük düzenleme yapılacak, ceza indirimi uygulanacak.

*En son aşamada kapsamlı demokratikleşme paketi çıkarılacak. Süreç içinde genel af ve umut hakkı gibi düzenlemeler öngörülmüyor.

MHP: TEYİTTE HEMFİKİRİZ

MHP Genel Başkan Yardımcısı Feti Yıldız, AK Parti'nin raporunda yer alan 'tespit ve teyit mekanizması'na dikkat çekerek, "MHP raporuyla tam bir paralellik taşıyor" dedi. Yıldız, CHP'nin raporuna ise tepki gösterdi; metnin sürece ilişkin yeni bir içerik taşımadığını ifade etti. CHP'nin raporunda ihale mevzuatı, vergi, şirketlere kayyum, TMSF, TÜİK, MASAK ve din dersi gibi düzenlemeler yer almıştı.

FESİH BİTMEDEN YENİ ADIM OLMAMALI

Türkiye, terörle mücadelesinde artık yalnızca güvenlik refleksiyle hareket eden bir ülke değildir. AK Parti'nin, TBMM'deki Milli Dayanışma, Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonu çalışmaları kapsamında hazırladığı 15 başlıktan oluşan rapor, bu hakikatin kurumsal ifadesidir. Bu süreç bir 'al-ver' pazarlığı değil; devletin kendi egemenlik alanında, kendi hukukuyla ve kendi tarihsel tecrübesiyle yürüttüğü stratejik bir tasfiye ve uyum sürecidir. Hukuki zemini net, denetimi güçlü, devlet kontrolünde bir tasfiye sürecidir.

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın 'iç cepheyi güçlendirme' çağrısı, bu sürecin omurgasını oluşturmuştur. Buradaki esas hedef sadece silahların susturulması değil; şiddetin zihinlerden, dillerden ve toplumsal hafızayı zehirleyen tortularından da temizlenmesidir.

EN KRİTİK NOKTA

Raporun en kritik noktası, 'tespit ve teyit' mekanizmasıdır. Devlet, terör örgütünün kendini feshettiğini ve silahların geri dönülmez biçimde imha edildiğini kesin delillerle teyit etmeden hiçbir hukuki aşamaya geçmeyeceğini net biçimde ortaya koymaktadır.

Türkiye, terörle mücadelede sahada kazandığını masada kaybetmeyen bir ülkedir. Suriye ve Irak boyutuyla ele alınan 'Terörsüz Bölge' stratejisi de bunun tamamlayıcı parçasıdır. Türkiye, sınırlarının hemen ötesinde bir terör koridoruna asla izin vermeyeceğini bir kez daha net biçimde ortaya koymaktadır.