FETÖ’ye bağlı askerlerin başarısızlıkla sonuçlanan darbe girişimi, Pensilvanya’da yaşayan elebaşı Fetullah Gülen'in, Türkiye'ye iade edilmesi ihtimalini güçlendirdi. Ülkeyi, milleti, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ı ve TBMM'yi hedef alan hain girişimin, FETÖ'nün eli kanlı bir terör örgütü olduğunu tartışmasız şekilde ortaya koyduğu ve bu gelişmenin ardından iade talebinin reddedilemeyeceği belirtiliyor. İki ülke arasındaki anlaşmaya göre, sadece siyasi içerikli düşünce suçlularıyla mali suçlar iade kapsamı dışında tutuluyor. İadesi istenen kişinin suça konu eylemleri, ‘terör’ veya ‘şiddet’ içeren boyuta evrilmişse, anlaşmanın sağladığı koruma kalkanı tamamen devre dışı kalıyor. Suçun oluşumunda, ‘terör’ veya ‘cebir-şiddet’ unsuru varsa, taraflar ‘iade’ yükümlülüğüne uymak zorunda.
ÖRGÜTÜ OLDUĞU TESCİLLİ
FETÖ'ye bağlı askerlerin darbe kalkışması öncesi, Adalet Bakanlığı tarafından hazırlanan "iade talebi" dosyasında da, FETÖ'nün "cebir-şiddet" uyguladığı tespiti de yer alıyordu. Ayrıca, Erzincan'da sonuçlanan ve FETÖ'nün ‘terör örgütü’ olduğunu tescilleyen karar da, dosyaya girmişti. Ancak ABD'nin, çeşitli bahaneler öne sürerek ve hukuku dolanarak, ‘Fetullah Gülen'in iadesi’ talebini geri çevirebileceği ihtimali de güçlü bir olasılık olarak dillendiriliyordu. FETÖ'ye bağlı askerlerin, 15 Temmuz gecesi kalkıştığı Pensilvanya talimatlı ihanet girişimi, Türkiye ile ABD arasındaki anlaşmada yer alan "cebir-şiddet" şartının varlığını tartışmasız bir şekilde ortaya koymuş oldu.
HİÇBİR ENGEL KALMADI
Uçak, tank, top ve ağır silahların kullanıldığı ve 160'ın üzerinde vatandaşımızın şehit edildiği darbe girişiminin ardından, Türkiye'nin iade talebinin geri çevrilemeyeceği belirtiliyor. ABD'nin, FETÖ'nün bu girişimine rağmen ince hesaplarla "ret" yanıtı vermesi halinde, iki ülkenin ilişkilerinin ciddi şekilde zedeleneceği vurgulanıyor.