Atlas Group kurucusu Hüseyin Ergüner, Türkiye'de kadın istihdamı konusunda değerlendirmelerde bulundu. Nüfusa göre kadın istihdamında çok geride olduğumuzu dile getiren iş insanı şöyle konuştu: "Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) bir süre önce Türkiye'nin işgücü istatistiklerine dair veriler yayınladı. Buna göre kadınlar, ülke nüfusunun yarısını oluşturmalarına rağmen iş yaşamında erkeklerden çok çok daha az yer alıyor. Erkeklerin istihdam oranı yüzde 60'ın üzerinde, kadınlarınki ise maalesef yüzde 30 civarında. Oysa bir ülke için gelişmişliğin olmazsa olmaz şartı; kadın istihdamı. Türkiye'nin dünyanın en büyük ekonomileri içinde yer alma hedefini gerçekleştirebilmesi için kadınların iş gücüne katılım oranının artırılması şart. OECD'ye (Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Örgütü) göre eğer kadınlar iş gücüne dahil edilirse gayrisafi milli hasılamız 250 milyar dolar artabilir."
Kendi şirketinde kritik görevleri kadın çalışanlara verdiğini ifade eden Hüseyin Ergüner, "Benim hem özel hem de iş yaşamımda bugün bulunduğum konuma gelmemde etkili olan üç kadın var; annem, ablam ve eşim. Annem hayatım boyunca sözünü dinlediğim ve nazımın geçtiği tek kişiydi. Ticaret konusunda beni yönlendiren ve her zaman dimdik arkamda duran kişi ablamdı. Kötü süreçlerimde her daim yanımda olan da eşimdi. Çalıştığım sektörlerde hep şunu gözlemledim; kadınlar iş hayatında çok daha fazla güven veriyor, işlerine daha hassasiyetle yaklaşıyor, hem profesyonel hem de duygusal kararlar alabiliyorlar. Biz de Atlas Group'ta önceliği hep kadınlara verdik. Şirket bünyesinde, kilit görevlere kadınları yerleştirdik. Grup bünyesinde çalışan 130 kişilik bir ekibimiz var, bu ekibin çoğunluğunu kadınlar oluşturuyor" dedi.
Ergüner, iş hayatındaki kadın-erkek eşitsizliğinin çözümü için işverenlere çağrıda bulundu: "İş gücü piyasasındaki toplumsal cinsiyet temelli eşitsizlikleri gidermek için işverenlere büyük görev düşüyor. İşverenler, aile hayatlarına ilişkin sorumlulukları nedeniyle kadın çalışanları tercih etmeyebiliyor. Kadının asıl görevi çocuk bakımı ve ev işleriymiş gibi görülüyor. Oysa Türkiye'nin ekonomik gelişimi açısından kadınların çalışma hayatında daha çok yer almaları ve kariyerlerinde desteklenmeleri büyük önem taşıyor. Daha sağlıklı ve dengeli bir işgücü piyasası ve daha adil bir toplum için daha çok kadın iş hayatında yer almalı."
Kadın dostu şirketlerin toplumsal dönüşüm konusunda önemli rol üstlendiklerini dile getiren Hüseyin Ergüner, "Gelişmiş ülkelerde kadınlar, toplumda lider, yönetici ve girişimci rollerini üstleniyor. Gelişmekte olan toplumlarda ise kadınlar maalesef erkeklerle aynı fırsatlardan yararlanamıyor. Cumhuriyetimizin 100'üncü yılında bu eşitsizlikler olmamalı. Kadınların iş gücüne katılım oranını ve kayıtlı kadın istihdam oranını artırmak için ulusal düzeyde yürütülen çalışmalar var. Bu noktada iş dünyasına da çok ciddi bir rol düşüyor. Kadın dostu şirketler, sürdürülebilir kalkınma ve toplumsal dönüşüm için önemli bir misyon üstleniyor" diye konuştu.
Ergüner sözlerini şöyle sürdürdü: "İş dünyası, ihtiyaç duyduğu dönüşümü kadın gücüyle yaşayacak. Kadın istihdamı çok önemli. Kadın çalışanlar hem şirketin performansını hem de ülkenin performansı yükseltiyor. Bu nedenle kadınlara fırsatlar sunulmalı. Esnek çalışma uygulamalarıyla iş ve özel yaşam dengelerini kurmaları için desteklenmeliler. Hamilelik dönemlerinde çalışma şartları iyileştirilmeli, doğum sonrası kullandıkları izinlerde kolaylık sağlanmalı. Öte yandan yalnızca kadın işçi çalıştırarak kadın dostu işletme olunmaz. Önemli olan, kadınların nitelikli iş gücüne sahip olmaları. Yetkinliklerinin geliştirilmesi için kadınlara eğitim, kurs gibi profesyonel gelişim olanakları da sunulmalı. Kadınlara dönük projeler üretilmeli. Bu ülkenin geleceği; kadınlar. Kadınların toplumda ve iş hayatında desteklenmesi başarılı yeni nesiller için büyük önem taşıyor."