Pakistanlı diplomat aksam.com.tr'ye konuştu... Yüz binlerce asker yığdılar

Pakistan’ın Ankara Büyükelçi Maslahatgüzarı Syed Ali Asad Gilani, Pakistan ile Hindistan arasında yaşanmakta olan Keşmir gerilimine ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Aksam.com.tr’nin sorularını yanıtlayan Gilani, Keşmir’in dünyanın en fazla askerileştirilmiş bölgesi olduğunu ifade ederek, Hindistan'ın bölgedeki güvenliği bahane ettiğini ve bölgeye yüz binlerce asker gönderdiğini vurguladı.

Aksam.com.tr

Pakistan ile Hindistan arasında yaşanan Keşmir Kontrol Hattı’na ilişkin gerilim, Hindistan parlamentosunun Keşmir’in özel statüsünü kaldırmasının ardından zirveye ulaştı. Konuyla ilgili değerlendirmelerde bulunan Pakistan’ın Ankara Büyükelçi Maslahatgüzarı Syed Ali Asad Gilani, Hindistan’ın Keşmir Kontrol Hattı’nın kendi tarafındaki telefon ve internetin de dahil olduğu bütün iletişim kanallarını kapattığı için bölgeden haber almanın mümkün olmadığını anlattı.

Aksam.com.tr’nin sorularını yanıtlayan Gilani, uluslararası sivil toplum kuruluşlarına, akademisyenlere, insan hakları organizasyonlarına ve uluslararası medyaya büyük görevler düştüğünü ifade ederek “Hindistan hükûmetinin bu hareketi, Keşmir’in yeni bir Gazze’ye dönüştürülmesinin ilk adımı olarak görülüyor.” diye konuştu.

Keşmir bölgesinde tansiyon hızla yükseliyor. Hindistan bölgeye intikal ettirdiği askeri gücü anbean artırıyor. Hindistan’ın Keşmir’e ilişkin niyeti nedir? Neden Keşmir bölgesini hedef alıyorlar?

Cemmu Keşmir, uluslararası toplum tarafından Pakistan ile Hindistan arasındaki tartışmalı bir bölge olarak tanınmaktadır. Cemmu Keşmir’in statüsüyle ilgili Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyince alınmış kararlar var. Bu kararlar, bölgenin nihai durumunun yerel halk tarafından referandum ile belirlenmesi konusunu açıkça vurgulamaktadır.

“GÜVENLİK ENDİŞESİ BAHANESİYLE YÜZ BİNLERCE ASKER YIĞDILAR”

Hindistan, ciddi insan hakları ihlalleri ve baskı ile son 70 yıldır Keşmir halkının öz yönetim hakkını güç kullanarak gasp etmektedir. Onlarca yıl boyunca 700 binden fazla askeri personeli bölgeye yığdılar. Hindistan, güvenlik endişeleri bahanesiyle Keşmir’e son olarak 180 bin askeri birlik daha gönderdi. Bu durum, Hindistan’ın BJP liderliğindeki aşırılıkçı hükûmetinin Keşmir’in özel statüsünü ortadan kaldırmak üzere 5 Ağustos’ta aldığı tek taraflı kararın perde arkasında cereyan etmiştir. Söz konusu karar, Cemmu Keşmir halkının fikri sorulmaksızın birçok BM Güvenlik Konseyi kararının ihlali ile alınmıştır.

“İÇERİSİNDE KEŞMİRLİ OLMAYAN BİR KEŞMİR ARZULUYORLAR”

Hindistan işgali altındaki Keşmir’e (IoK: Indian-occupied Kashmir) askeri birlik intikal ettirmeyi sürdüren Hindistan, bu şekilde IoK’un silahsız halkını baskı altına alıyor ve Keşmir’in tamamen karanlık içerisindeki bir bölgeye çeviriyor. Hindistan, devletin baskısına yönelik her türlü aykırı sesi susturmak istiyor. Hindistan, bölgedeki basın ve internetin tamamen etkisiz hale getirilmesiyle birlikte ne kadar Keşmirliden kurtulabilirse kurtulmak istiyor. Hindistan, içerisinde Keşmirli olmayan bir Keşmir arzuluyor.

“BÖLGENİN BÜTÜN GÜÇ ENSTRÜMANLARINI ELDE ETMEK İSTİYORLAR”

Hindistan’ın neden Keşmir bölgesini hedef aldığına gelecek olursak, Keşmir, Hindistan’ın en yoğun Müslüman topluluğunun yaşadığı bölgedir, ki hiçbir zaman da Hindistan’ın bir parçası olmamıştır. Hindistan’daki diğer Müslüman yoğunluklu bölgelerin aksine, Keşmir, Pakistan ile Hindistan arasında uluslararası tartışmalı bir bölgedir. Fakat Hindistan, bölgenin idaresindeki bütün güç enstrümanlarını elde etmek istemektedir.

Hindistan’ın, Keşmir konusunda kanunlara aykırı davranışlar sergilediği görülüyor. Son olarak, bölgenin öz yönetimine hükmeden kendi anayasalarındaki 370 numaralı kanunu reddettiklerini açıkladılar. Pakistan olarak Hindistan’ın bu son kararını uluslararası mercilere taşıyacak mısınız?

Asıl mesele, Hindistan hükûmeti tarafından bir anayasa maddesinin değiştirilmesi değildir. Mesele, bunun nasıl gerçekleştirildiğidir. Bu işlem, Keşmir halkına sormaksızın başkanlık kararıyla güç kullanarak, Keşmir’deki bütün lider kadrosunu ev hapsine atarak ve vatandaşa sokağa çıkma yasağı uygulayarak yapıldı. Dahası, Cemmu Keşmir hiçbir zaman Hindistan’ın bir parçası olmadı, bu bölge uluslararası toplum tarafından tartışmalı bölge olarak tanındı. Bir ülke nasıl olur da tek taraflı olarak tartışmalı bir bölgenin kendi toprağı olduğunu ilan edebilir? Yüzlerce Keşmirli, özgürlükleri için canlarını verdi. Hindistan hükûmeti, onların öz yönetim haklarını anayasal bir kararla öylece ellerinden alamaz.

“BÖLGENİN DEMOGRAFİK YAPISI DEĞİŞECEK”

Keşmir’in özel statüsünün sona erdirilmesiyle birlikte Hindistan’ın dört bir yanındaki insanlar bölgeden varlık satın alıp Keşmir vatandaşı olabilecek. Bu durum, bölgenin demografik yapısını etkileyecek. Böylesi girişimler yasa dışı olmasının yanı sıra uluslararası kanunlar ile birtakım BM Güvenlik Konseyi kararlarının ihlali anlamı taşır. Bu durum, Keşmir halkının özgür ve adil bir halk oylaması ile arzularını hayata geçirmesini bariz bir şekilde etkiler.

“TEK TARAFLI ADIMLA STATÜ DEĞİŞTİRİLEMEZ”

Pakistan, IoK’un demografik yapısının değiştirilmesine yönelik girişim niyetlerine mütemadiyen karşı çıkmıştır. Hindistan’ın 5 Ağustos’ta aldığı kararı da bu çerçevede şiddetle kınamış ve reddetmiştir. Hindistan hükûmetinin hiçbir tek taraflı adımı, Cemmu Keşmir’in BM Güvenlik Konseyince belirlenen tartışmalı statüsünü değiştiremez. Bu uluslararası anlaşmazlığın bir tarafı olan Pakistan, böylesi yasa dışı adımlara karşı her türlü opsiyonu hayata geçirecektir. Pakistan, bu olayı Birleşmiş Milletlere, uluslararası topluma ve İslam İşbirliği Teşkilatına taşıyarak Keşmir halkının arzuları ışığında Cemmu Keşmir krizinin nihai çözümü için gerekli bütün adımları atmaya devam edecektir.

“KEŞMİR’İ YENİ BİR GAZZE’YE DÖNÜŞTÜRMENİN İLK ADIMI”

Pakistan kamuoyu bu durumdan son derece rahatsız olmuş durumda bulunuyor. Hindistan hükûmetinin bu hareketi, IoK’un yeni bir Gazze’ye dönüştürülmesinin ilk adımı olarak görülüyor. Pakistan hükûmeti ve hem siyasi hem de askeri liderliğinin yanı sıra Pakistan halkı bu olayda bir bütün olmuş durumda bulunuyor. Pakistan halkı, Hindistan’ın bu hareketini protesto etmek ve lanetlemek için sokaklara indi. Pakistan halkı, Hindistan hükûmetinin bu yasa dışı aktivitesinin yanına kâr kalmasına izin vermeyecektir.

Pakistan, Keşmir davasına yönelik bağlılığını yineleyerek IoK halkına, kendileri için vazgeçilemez olan öz yönetim hakkını gerçekleştirmeleri doğrultusunda siyasi, diplomatik ve ahlaki desteğini sürdürecektir.

“KEŞMİR, DÜNYANIN EN FAZLA ASKERİLEŞTİRİLMİŞ BÖLGESİDİR”

Pakistan Başbakanı Imran Han, son açıklamasında Hindistan’ın bölgede misket bombası kullandığını söyledi. Coğrafyayla ilgili bu bilgilerin kaynağı nedir? Pakistan hükûmeti, tansiyonun yükseldiği bu durumda nasıl bir tavır takınacak?

IoK hâlihazırda dünyanın en çok askerileştirilmiş bölgesidir. İnsan Hakları Yüksek Komiserliği Ofisince Temmuz 2019’da yayımlanan rapor, Hindistan güçleri tarafından IoK halkına karşı işlenmiş gaddarlık ve insan hakları ihlallerini belgelemiş bulunuyor. Gözaltındaki sivillerin öldürülmesi, Keşmirli gençlerin ve çocukların havalı silah mermileriyle körleştirilmesi, kadınlara tecavüz edilmesi, işkence ve zorla alıkonulmalar gibi belgelenmiş bazı zalimliklerin Hindistan’ın uyguladığı devlet baskısının aracı olarak kullanıldığı bilgisi, ilgili raporda yer alıyor.

“ÇOCUKLAR DA DAHİL BİRÇOK SİVİLİN KALICI KÖRLÜĞÜNE SEBEP OLDULAR”

Hindistan güvenlik güçleri, Keşmir’in yasa dışı işgalini sürdürebilmek adına çocukların da dahil olduğu sivillere karşı her türlü silahı kullanmaya devam ediyor. Bu silahların ayrım gözetmeksizin kullanılması, çocukların da dahil olduğu birçok sivilin kalıcı körlüğüne sebep oldu. Hindistan, son olarak ise dünya genelinde yasaklanmış olan misket bombalarını kullandı. İnsan haklarıyla ilgilenen pek çok organizasyon, benzer raporlar yayımladı. İnsan Hakları Yüksek Komiserliği Ofisi ve İslam İşbirliği Teşkilatı raporları tarafından da tavsiye edildiği üzere, Pakistan IoK bölgesinde yaşananların ortaya çıkarılması ve insan hakları ihlallerine ivedilikle son verilmesi çağrısını çokça tekrarladı.

Pakistan, mümkün olan her türlü opsiyonu hayata geçirecektir. Siyasi liderliği, silahlı kuvvetleri ve Pakistan halkı, kendi belirledikleri zaman ve yerde yalnızca Hindistan’ın tek taraflı yasa dışı hareketini tersine çevirmek için değil, sorunu kalıcı olarak çözmek için kendi opsiyonlarının gereğini yerine getirecektir.

“BÖLGEDE YAŞAYAN İNSANLARA ULAŞMANIN HİÇBİR YOLU KALMADI”

Keşmir bölgesinde yaşayan Müslüman insanlarla irtibata geçebildiniz mi?

Pakistan halkı, Keşmirli kardeşlerine güçlü bir şekilde dini, tarihi ve kültürel bağ ile bağlıdır. IoK bölgesinde yaşayan insanlar ile Azad Cemmu Keşmir’de yaşayan insanlar birdir. Keşmir Kontrol Hattı, Keşmirlilerin kanıyla çizilmiş yapay bir çizgidir. Keşmir’in parçalanmış aileleri, Kontrol Hattı’nın farklı taraflarında yaşıyor. Pakistan tarafında insanlar özgürce seyahat hakkına sahipken Hindistan ise Keşmirli insanların Kontrol Hattı’nın diğer tarafına geçmesini kısıtlamış bulunuyor.

Hindistan, son olarak Kontrol Hattı’nın kendi tarafında telefon ve internet de dahil olmak üzere her türlü iletişim kanalını kapattı. Bu sebeple IoK bölgesinde yaşayan insanlara ulaşmanın hiçbir yolu bulunmuyor.

“ULUSLARARASI TOPLUMA ÇOK ÖNEMLİ GÖREVLER DÜŞÜYOR”

Keşmir bölgesinde güvenliği tesis etmek için hangi adımlar atılmalıdır?

Güney Asya’da barış, istikrar ve güvenliğe ulaşmanın tek yolu, Keşmir sorununun çözülmesinden geçiyor. Bu hedefe ulaşmak için sivil toplum kuruluşları, akademisyenler, insan hakları organizasyonları ve medyanın da dahil olduğu uluslararası topluma çok önemli görevler düşüyor.

Pakistan’ın uluslararası insan hakları organizasyonları ve uluslararası medyadan beklentisi, bölgede yaşanan mezalimin dünya halklarına gerçek bir şekilde aktarılmasıdır. Uluslararası sivil toplumun Keşmir davasına verebileceği en büyük destek, sessizlerin sesi olmaktır. Dünya genelindeki genç nesillerden beklentimiz, IoK bölgesinde yaşanan insan hakları ihlallerine yönelik olarak sosyal medya aracılığıyla etkin bir farkındalık oluşturmalarıdır. Akademisyenlerden beklentimiz, hâlihazırda gerçekleşmekte olan insanlık yıkımı hakkında yazılar kaleme almalarıdır. Dünya liderlerinden beklentimiz, vicdanlarının sesine kulak vermeleri ve hem ahlaklı hem de adaletli kararlar almalarıdır.

Uluslararası toplumdan beklentimiz, Hindistan’a IoK halkının temel haklarına saygı göstermesi ve hukuksuz kararlarından geri dönmesi noktasında baskı yapmalarıdır. Pakistan da kendi üstüne düşeni yapacak ve Keşmir halkının öz yönetim hakkını gerçekleştirme noktasında yaşadıkları sıkıntılara karşı siyasi, diplomatik ve ahlaki desteğini sürdürecektir.