Hikayeleri de yürek yaktı

Eskişehir'deki orman yangınında şehit düşen 5 orman işçisi ve 5 AKUT gönüllüsü kahraman, arkalarında yürek burkan hikayeler bırakarak son yolculuklarına uğurlandı.

AYŞENUR DÜLGER

Eskişehir'deki yangına müdahale esnasında alevlerin ortasında kalan 10 şehit Türkiye'yi yasa boğdu. Kahramanların geride bıraktığı hikayeler de yürekleri yaktı.

Eskişehir'de 4 gündür etkili olan ve Afyonkarahisar'a sıçrayan orman yangına müdahale eden orman işçileri alevlerin ortasında kaldı, 5 orman işçisi ve 5 Arama Kurtarma Derneği (AKUT) gönüllüsü şehit oldu. Türkiye'yi yasa boğan faciada, orman muhafaza memuru Enes Kızılyel, dozer operatörü Eyüp Dereli, yangın personelleri Hilmi Şahin, Sercan Ütni ve arazöz şoförü Tolunay Kocaman'ın yanı sıra AKUT gönüllüleri Alperen Özcan, Bayram Eren Arslan, İlker Onarıcı, Muharrem Can, Tekin Enes Sarıyıldız şehit düştü.

KİMLİK TESPİTİ YAPILDI

6 yaralı taburcu olurken tedavisi sürürken bir işçinin sağlık durumunun ağır. Afyonkarahisar'da tedavi gören 5 orman yangını yaralısının tedavisi tamamlandı. Hastanede, orman yangınıyla ilgili tedavisi süren kimse kalmadı. Orman şehitlerinin naaşları, Afyonkarahisar Devlet Hastanesi'ndeki işlemlerin ardından, Ankara'ya getirildi. Ankara Adli Tıp Grup Başkanlığı önünde bekleyen çok sayıda şehit yakını ve AKUT görevlileri, gözyaşlarına boğuldu. Şehitlerin cenazeleri, kimlik tespiti ve DNA incelemesinin ardından ailelerine teslim edildi.

KARŞILIK BEKLEMEDİLER

Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı, 24 kişinin aniden değişen rüzgarın alevleriyle yangının içerisinde kaldığını bildirdi. Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Mahinur Özdemir Göktaş da yngından etkilenen vatandaşlara ve şehit ailelerine psikososyal destek hizmeti verileceğini bildirdi.

ŞEHİTLERİN SON GÖRÜNTÜLERİ

Yangında şehit olan ekibin son görüntüsü ortaya çıktı. Ekibin son anlarına kadar yangını söndürmek için mücadele ettiği görüldü. Şehitlerin ölmeden önce çekilen görüntüleri yürekleri dağladı.

BALAYINDAN GELİP DESTEK VERDİ

Yangında şehit olan 10 kişiden orman işçisi Tolunay Kocaman'ın 14 Temmuz'da evlendiği ve 3 gün önce de balayından döndüğü öğrenildi. Kocaman'ın 1 ay önce Kırka Orman İşletme Şefliği'nde göreve başladığı belirtildi. Kocaman'ın itfaiyeci arkadaşı Arif Taş, "Şehit olduğu gün, öğleden sonra yangın bölgesine erzak yardımı götürdüm. Tolunay su takviyesi için geldi. Aracından neşeyle indi. Hatta 'Açılın Tolunay geldi' dedi. Birbirimize sarıldık. Ona su verdim. Son anılarımızmış. Yangın sırasında telefonla da bir görüşme sağladık. Bölgesindeki yangının çok kötü olduğunu söyledi. Çok korkusuz biriydi" bilgisini verdi.

Tolunay Kocaman

DEPREM BÖLGESİNE YARDIMA KOŞMUŞ

Gazeteci Gürsel Arslan'ın oğlu Bayram Eren Arslan da şehitler arasında yer aldı. Oğlunun birçok afette olay yerine giden ilk isim olduğunu söyleyen Arslan, evladının AKUT görevlisi olduğunu ve Adıyaman'daki deprem bölgesinde bir ay kaldığını açıkladı. Acılı baba Arslan, "Adıyaman depreminden geldikten sonra elleri mosmordu. Nereye çağırsalar orada koşardı. Yangını duyunca kendisini tutamayıp koşarak gitti. Onunla gurur duyuyorum" ifadesini kullandı.

Bayram Eren Arslan

AYNI GÜN İŞE BAŞLAMIŞLAR

Şehit olan Denizlili orman işçisi Sercan Ütni (26) ve Hilmi Şahin'in (23) 3 yıl önce aynı gün işe başladıkları öğrenildi. Şehit işçilerin Beyağaç ilçesindeki mesai arkadaşları acı haberle büyük üzüntü yaşadı. Muhammet İlke, "Çok üzüldük, canımız yandı. İçimizde feryatlar kopuyor. Arkadaşlarımız çok iyi insanlardı" diye konuştu. Orman işçisi Ramazan Kazan ise "Ailelerinin yüzüne bakamadık. İyi günde kötü günde birlikteydik. Acımız çok büyük" dedi.

TUSAŞ'TA HÜRJET'İN BAŞ MÜHENDİSİYDİ

Şehitlerden AKUT gönüllüsü Muharrem Can'ın, TUSAŞ'ta başmühendis olarak görev yaptığı ve önemli projelerde yer aldığı ortaya çıktı. Şehit Can'ın, HÜRJET'in de başmühendislerinden olduğu öğrenildi. Orhan Kızıltepe, "6 Şubat depreminde de birçok ilde yine farklı illerde enkazda çalışmalar yaptı" dedi. Can'ın ablası Saliha Kırbaş da "Deprem, sel demeden koştu. Almanya'dan iş teklifi geldi ancak 'Vatanım için çalışacağım' dedi. O şehit gitti ama içimizi de yaktı gitti" diyerek gözyaşı döktü.

Muharrem Can

DOĞA SEVGİSİYLE ORMANCI OLDU

Şehit Eyüp Dereli'nin daha önce belediyede dozer operatörlüğü yaptığı ve 5 yıl önce doğaya olan sevgisi nedeniyle orman teşkilatına geçiş yaptığı öğrenildi. 37 yaşındaki şehit, geride acılı bir eş ve 2 çocuk bıraktı. Baba Salih Dereli, "İki dozer birden yanmış orada, iki operatör kurtulamamışlar. Bir oğlu, bir kızı vardı. İşine sadık, çok severek yapıyordu. Pazar günü görüşmüştük. Annesiyle köye gelmişti. Pazartesi aradık, konuştum yangındayken. 'Bir sıkıntı yok baba, iyiyiz. 3-4 dozerle arazözlere yol açıyoruz' dedi. Telefonlar çekmiyordu. 'Ara oğlum, ara sıra.' dedim ama arayamadı" ifadelerini kullandı.

KAHRAMANLARA GÖZYAŞLARIYLA VEDA

Eskişehir'deki orman yangınında şehit olan Alperen Özcan, Bayram Eren Arslan, İlker Onarıcı, Muharrem Can ve Tekin Enes Sarıyıldız, otopsinin ardından ailelerine teslim edildi. Şehitler için ikindi namazını müteakip Ahmet Hamdi Akseki Camii'nde tören düzenlendi. Törenin ardından Özcan naaşı Polatlı Kuşçu Köyü Mezarlığı'nda, Arslan'ın cenazesi Ortaköy Mezarlığı'nda, Onarıcı ve Sarıyıldız da Karşıyaka Mezarlığı'nda son yolculuklarına uğurlandı. Şehit Eyüp Dereli'nin Eskişehir'deki töreninde oğlunun "Baba, ben sensiz ne yapacağım?" feryadı yürekleri burktu. Şehit Enes Kızılyar Karabük'te toprağa verilirken, Şehit Muharrem Can için de bugün Konya'da tören yapılacak.

AKUT gönüllüsü Alperen Özcan'ın (22) o sabah annesine, "Rüzgar ters esmezse bugün bitirebiliriz" mesajı attığı öğrenildi.

ALEVLER BİR ANDA YÜKSELDİ

Yaralı kurtulan arazöz şoförü Mustafa Karaduman, alevlerin arasından iki arkadaşıyla kurtuluşlarını anlattı: "Şehit arkadaşlarımızla olaydan 10 dakika önce hep beraber mola vermiştik. Daha sonrasında da alevler yükseldi. Ben aracımın başındaydım, daha sonra su ikmal etmeye gittim. Aşağı indiğimde ortalık yanıyordu. Biz soğukkanlı davrandık, Aracın söndürme sistemini çalıştırarak kurtulduk."

Mustafa Karaduman

ORMAN İŞÇİSİ YOĞUN BAKIMDA

Eskişehir'in Seyitgazi ilçesindeki orman yangınında alevlerin arasında kalan ve 'Bana soğuk su verin' dediği anlar sembol olan orman işçisi Kader Dereli yoğun bakım ünitesine alındı. Dereli'nin yoğun sıcak ve duman nedeniyle akciğerlerinde hasar oluştuğu belirtildi.

FACİANIN ŞİFRESİ "ÜÇ 30 KURALI"

Öz Orman - İş Sendikası Genel Başkanı Settar Aslan, Türkiye'yi yasa boğan faciayla ilgili Akşam'a konuştu, şu uyarıyı yaptı: "Ormancılıkta 'üç 30 kuralı' vardır. Eğer ısı 30'un üzerine çıkarsa, nem 30'un altına düşerse ve rüzgârın hızı da 30 kilometreden fazlaysa bizim için felaket başlamış demektir. Orman yangınlarının çoğu insan kaynaklı çıkıyor. Üç 30 kuralının söz konusu olduğu bu aylar boyunca vatandaşlarımızın ormanlara karşı daha duyarlı olmalarını istiyoruz. Yanan sadece ormanlar değil, canlar yok oluyor. Bölgede bulunan orman işçilerinin, bölge halkından seçilmesi de iyi olacaktır."

ALEVLERE KARŞI SEFERBERLİK

Bilecik'te 4 gündür süren orman yangını rüzgarın etkisiyle bölgeye yayılırken, alevler Bursa Yenişehir ve İznik sınırına kadar dayandı. İznikli çiftçiler de ellerinde ne varsa toplayıp traktörlerine su tankerlerini bağladı; Osmaneli İlçesi'ne yardıma gitti. Konvoy halinde ilerleyen köylüler, ekiplere destek vererek, yangın Yenişehir'e ulaşmak üzereyken durduruldu.

HARİTA KIRMIZIYA DÖNDÜ

Avrupa Birliği'nin Copernicus uydu izleme sistemi verilerine göre, Türkiye haritası kırmızıya döndü. Verilerine göre, Türkiye genelindeki orman yangını riski çok yüksek seviyede seyrediyor. Bazı noktalarda bu seviye kritik ve aşırı tehlikeli olarak nitelendiriliyor.

YARALILARA HASTANEDE ZİYARET

Sağlık Bakanı Kemal Memişoğlu, Eskişehir'in Seyitgazi ilçesindeki orman yangınına müdahale sırasında yaralanan orman işçisini tedavi gördüğü hastanede ziyaret etti. Memişoğlu, Eskişehir'deki orman yangınında yaralananlardan birinin hastanedeki tedavisinin sürdüğünü, durumunun iyi olduğunu, diğer yaralıların ise taburcu edildiğini bildirdi.