Heyecanla karar verilmez

Başkan Erdoğan, Rusya-Ukrayna kriziyle ilgili NATO liderlerini dinleyeceğini, sonra da iki ülkeyle olan ilişkilerimizi değerlendireceklerini söyledi. Erdoğan, “Heyecanla karar almayız, hassas ve zamanlamayı gözeten bir sürecimiz olacak” dedi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Senegal dönüşü Afrika turunu değerlendirdi, gazetecilerin gündeme ilişkin sorularını cevapladı.

■ NATO Zirvesi'nden neler bekliyorsunuz?

"Karadeniz'in güvenlik ve istikrarını tehdit eden mevcut durumu NATO müttefiklerimizle istişare edeceğiz. Şu ana kadar Rusya ile liderler çerçevesinde henüz ciddi bir görüşme performansı sergileyen çıkmadı. Macron ve Scholz Moskova'ya gittiler, tablo ortada... Biden ile 'görüştü, görüşüyor' dediler, bir şey çıkmadı. Olayı devlet veya kurumsal bazda ele alacak olursak, burada da şu anda ortada sadece NATO kalıyor. NATO (dünkü) video konferans zirvesiyle beraber artık tavrını belirlemelidir, ne yapacaksa yapmalıdır. Malum, şu ana kadar Ukrayna'ya ciddi manada bir asker gönderme gibi durumla karşı karşıya henüz kalmadık. Herkes sadece laf yapıyor, iş yapan yok. Rusya artık sınırda ciddi asker yığınağı yapmış vaziyette. Tabii neticenin ne olabileceğini kestirmek için herhalde kâhin olmaya gerek yok. Bu bakımdan bu video konferansta NATO müttefiki üye ülkelerin liderleri bakalım neler söyleyecek. Biz de tabii söyleyeceğimizi onların da söyleyeceklerine göre belirleyecek, tavrımızı ortaya koyacağız."

■ Rusya lideri Putin "Ülkelere Sovyetler'den ayrılma hakkını vermek, temeline döşenen bir mayındı" dedi. Putin'in bu açıklamaları Türk devletlerini de işaret eder mi?

"Sayın Putin bu ifadeleri Ukrayna'nın doğusunda ayrılıkçıların sözde yönetimlerini tanıyan kararını açıkladığı konuşmasında söylemişti. Ben burada Türk devletlerinin kastedildiğine dair bir ifade görmüyorum. Tabii, Türk Cumhuriyetleri de SSCB'yi oluşturan cumhuriyetler arasındaydı. Bu tarihi bir gerçek. SSCB dağıldığında diğer cumhuriyetler gibi onlar da bağımsızlıklarını ilan ettiler, 15 bağımsız devlet doğdu. Bu da tarihi bir gerçek ve hukuken de teyit edilmiş bir durum. Rusya keza bir Sovyet Cumhuriyeti olarak değil, Rusya Federasyonu olarak yoluna devam etti. Bizim Türk Devletleri Teşkilatı, hiçbir ülkeye veya teşkilata karşı bir çaba değil. Bunu Sayın Putin de biliyor."

■ Bu süreçte Putin ile ilişkilerde bir aksama olur mu? Türkiye herhangi bir zarara uğrar mı?

"Bu söylediğiniz kesinlikle hesap işi. Elbette bu görüşmeler yapılmalı. Bunların getirisi götürüsü nedir, ne değildir bakılmalı. Bunların kararını böyle heyecanla vermek yanlış olur. Çok hassas davranmalı, çok dikkatli adım atmalıyız. Çünkü kimisi doğalgazın bedelini çok ciddi rakamlara çıkarıyor, kimisi doğalgaz vanalarını kapamaktan bahsediyor. Tabii ilgili arkadaşlarımızla istişarelerimizi en geniş anlamda yapacağız, sonra ne gibi adımları atmamız gerekirse onu yapacağız. Hepsinden öte de bu işin zamanlaması çok önemli. Biz de bu zamanlamaya dikkat ederek adımlarımızı atacağız. Sayın Putin ile görüşme için arkadaşlar şu anda irtibatları kuruyorlar. Kendisiyle de telefon diplomasisini bu arada sürdüreceğiz. İnşallah hayırlı neticeler alırız."

■ Türkiye'nin Rusya'ya yönelik askeri, ekonomik veya siyasi bir yaptırımı olabilir mi? Hem Ukrayna ile iyi ilişkilerimiz var hem de Rusya ile birçok alanda birlikte hareket ettiğimiz noktalar var, ayrıştığımız noktalar da var. Bu iki ülke arasındaki net tavrımız kimden yana olacak veya nasıl bir süreç düşünüyorsunuz?

■ "İkisinden de vazgeçmemiz mümkün değil. Ukrayna'dan 'vazgeç' deseniz vazgeçemeyiz, çünkü ülkemizin buradaki çıkarları çok ileri derecede. 'Rusya'dan vazgeç' deseniz ondan da vazgeçemeyiz, çünkü onunla da şu anda gerçekten ileri derecede birlikteliklerimiz var. Öyle bir adım atalım ki hiçbirinden vazgeçmeden bu işi inşallah çözelim. Bunun için de ekibimizle görüşmelerimizi yapacağız. Onun için NATO Liderler Zirvesi'ni çok önemsiyorum. Burada bütün liderlerin ne düşündüklerini göreceğiz. Ondan sonra da biz kendi içimizde arkadaşlarımızla çalışmamızı yapacağız."

■ Putin ile görüşmeyi NATO Zirvesi'nden önce mi yapmayı planlıyorsunuz?

"NATO Liderler Zirvesi bizim için bu noktada isabetli olur. O görüşmeyi de ondan sonra yapmak çok daha hayırlı olur."

S-400 POLEMİĞİNE ÜÇ NET CEVAP

■ CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu'nun "S-400'lerin niye alındığını bilmiyorum, kime karşı kullanacağımız da açıklanmadı" şeklinde ifadeleri oldu. S-400'lerin iade edileceği iması da vardı. Bununla ilgili bir değerlendirmeniz ne olur?

"Öncelikle iyi idrak edilmesi gereken en önemli husus şu; savunma ve güvenlik konusu günlük siyasetin dışında tutulması gereken, 84 milyonun tamamını yani ülkemizin bekasını ilgilendiren bir konudur. Özellikle bugün yaşadığımız Rusya-Ukrayna krizi bu silahların gerekliliğini yeniden ortaya koyuyor. Belirsizlik ve tehditlerin hiç azalmadığı bir bölgede Uzun Menzilli Bölge Hava ve Füze Savunma Sistemi ihtiyacı kapsamında tedarik edilen S-400'ler hakkında polemik yaratılmaya çalışıldığını görüyoruz. S-400 neden alınmış! O kadar açıklandı; kamuoyu bilgilendirildi. Buna rağmen böyle ifadeler kullanmak, bölgemizde olup bitenlerden, dünyadan bihaber olmanın bir sonucu. Yaşadığımız coğrafya itibarıyla taktik balistik füzeler, seyir füzeleri, uçak, helikopter, İHA'ları önleyebilecek kabiliyette sistem ihtiyaçları bir zorunluluk. NATO sistemlerine entegre edilmeksizin, müstakil olarak yalnızca Türk personel tarafından kullanılacak, Rus personel görev almayacak. 'Nerede kullanılacak?' sorusunun cevabı gayet net; kim füzeyle ülkemize saldırırsa orda kullanılacak. Bir de 'hangarda bekliyor' deniyor. S-400'ler nerde beklemesi gerekiyorsa orda bekliyor. Tabii gizli konular bunlar. İhtiyaç duyulduğunda sistemin kullanılmasına yönelik tüm hazırlıklar yapıldı. Ülkemizin bekasını ilgilendiren hususlarda herkesi millî menfaatler kapsamında konuyu ele almaya davet ediyorum."

■ ABD ile devam eden F-35 ve F-16 müzakerelerinde son durum nedir?

"Şu ana kadar görüşmeler olumlu istikamette yürüyor. Burada çerçevemiz şu; ya bize bu uçaklarımızı verin ya da elimizdeki F-16'ların bakım onarımlarını yapmak, bunun dışında F-16'ların bir üst segmentini vermek suretiyle hesaplaşmaları yapıp yolumuza devam edelim."

■ İBB Başkanı Sayın İmamoğlu, Almanya'da sözde Ermeni soykırımı kararının mimarlarından (Almanya Yeşiller Partisi eş başkanı ve Tarım Bakanı) Cem Özdemir ile görüştü. Bugün de Sayın Devlet Bahçeli tepki gösterdi. Bu konuda yorumunuz ne olur?

"Tabii ben Cumhur İttifakı'nın güçlü bir ortağı olan Devlet Bey'in bu tavrı sebebiyle Allah kendilerinden razı olsun derim."

ALMANYA İLE 'EŞGÜDÜM' KARARI

"Türk müteahhitlerinin yaptığı Senegal Stadyumu'nun açılışı vesilesiyle Senegal'de bulunan Almanya Cumhurbaşkanı Walter Steinmeier ile savunma sanayiinden ekonomik ilişkilerimize, mülteciler meselesine kadar ikili ve bölgesel ilişkileri, özellikle Ukrayna ile ilgili atılabilecek adımları değerlendirdik. Sayın Steinmeier ile işbirliği ve eşgüdüm içinde hareket etme kararı aldık. Bundan sonraki süreçte de daha sık bir araya gelme konusunda birbirimize bir sözümüz oldu. İnşallah Almanya-Türkiye ilişkilerinde çok daha farklı bir sürecin içerisine gireriz."

ERİVAN'LA KAPILAR AÇILABİLİR

"Sayın Steinmeier ile İsrail Cumhurbaşkanı Sayın Herzog'un Türkiye ziyaretini de konuştuk. Steinmeier de bunun isabetli bir adım olduğunu ifade etti. Ermenistan'la normalleşme süreci de gündemimize geldi. Ermenistan'ın da bizimle normalleşme yönünde sergilediği iradeden memnunuz. Özel temsilcilerimiz 24 Şubat'ta da Viyana'da bir araya gelecekler. Ermenistan'ın sınırların açılması ve diplomatik ilişkilerin kurulması gibi bazı somut beklentilerinin olduğunu da biliyoruz. Ermenistan eğer süreci devam ettirmekte kararlı olursa bizim için kapıların kapalı kalması diye bir şey söz konusu olmaz. Biz bu süreçleri, Azerbaycan ile yakın eşgüdüm içinde yürütmeye devam edeceğiz."