İstanbul Heybeliada açıklarında önceki gece saat 00.50 sıralarında ‘DenizTaksi25’ isimli tekne alabora olarak battı. Mürettebatla birlikte 27 kişi, balıkçı Uğur Kıran, Sahil Güvenlik ve Deniz Polisi ekiplerince kurtarıldı. Hastaneye kaldırılan 11 kişiden birinin durumunun ağır olduğu bildirildi.
KAÇAN KAPTAN SERBEST
Teknedeki yolcuların Heybeliada’da bir arkadaşlarının doğum gününü kutladıktan sonra Bostancı’ya döndükleri öğrenildi. İfadesinde “18 yıldır bu iş yapıyorum. Tekne nasıl battı, ben de anlamadım” diyan kaptan M.B. (30), adli kontrolle serbest bırakıldı. Ölümden dönen kazazedelerden birisi dehşet anlarını şöyle anlattı: “İçeriye su girmemesi için kaptan kapıyı kapattı, önce kendi kaçtı, bizi bıraktı. Battıktan sonra içeride kalan son 3 kişiyle birlikte açık camdan su yüzüne çıktık.”
CANIMIZI ONA BORÇLUYUZ
Kurtulanlardan Zeynep Özhan “10 dakika gittikten sonra sola yattık, 1-2 dakika sonra devrildik. Ben dış taraftaydım, içeride olan arkadaşlar çıkamadılar. O sırada bir balıkçı teknesi geldi, hepimizi kurtardı” dedi. Sunay Akkoyun da “İnanılmaz bir panik vardı. Bir arkadaş kapıyı kırdı dışarı öyle çıktık” diye konuştu.
IŞIĞI KAYBOLUNCA BATTIĞINI ANLADIM
Teknenin battığı anda ağlarını toplamak için denize açılan balıkçı Uğur Kıran ilk müdahaleyi yaptı. Bir yandan can kurtarırken, diğer yandan hem sahil güvenliği aradı hem de adadaki ailesini karakola gönderdi. Kıran o anları şöyle anlattı: “Bir anda teknenin ışığı kayboldu. Sonra ses duydum; birisi ‘Dolabın altında, dolabın altında’ diye bağırıyordu. Dolabın altında can yeleği olur. Çapayı çektik, açığa gittik. Denizin yüzeyi adam doluydu, 13 kişi de can yeleği yoktu. 3-4 kişi titriyordu. 14 kişiyi aldım, sahile bıraktım.”
Tekneden kurtulanlar ölümden döndükleri anları gazetecilere anlattı.
Batan deniz taksinin ruhsatsız olduğu iddia edildi.
BABASI DA KAHRAMAN!
Uğur Kıran’ın babası İbrahim Kıran’ın da 1974’te düşen bir helikopterden 3 subayı denizden kurtardığı ve bu başarısı nedeniyle Türk Hava Kurumu tarafından plaketle ödüllendirildiği öğrenildi.