HABER MERKEZİ
Başkan Erdoğan Meclis'in açılış töreninde konuştu: "Terör belası bitme noktasına geldi. Türkiye, hiçbir dünyevi güç karşısında diz çökmez, boyun eğmez, taviz vermez. Hedefimiz kardeşliğin kuvvetlendirilmesidir."
TBMM Genel Kurulu, yaklaşık 2.5 aylık aranın ardından dün saat 14.00'te Meclis Başkanı Numan Kurtulmuş başkanlığında toplanarak 28. Yasama Dönemi 4. Yasama Yılı'na başladı. Başkan Recep Tayyip Erdoğan, Meclis'te düzenlenen törene katılarak, 'Terörsüz Türkiye' ve Gazze başta olmak üzere hem iç hem de dış siyasete ilişkin önemli mesajlar verdi.
HEPİMİZ BİRİZ, BERABERİZ
Yeni yasama yılının hayırlı olmasını dileyen Başkan Erdoğan, birlik ve beraberlik mesajları verdi. "Aslolan, bu aziz millete hayırlı hizmetler ve eserler kazandırabilmektir" diyen Erdoğan, "Millete ve memlekete hizmet yolunda, hepimiz biriz, beraberiz. Büyük ve güçlü Türkiye ülküsüne giden yolda, hepimiz biriz, beraberiz. Uğruna nice bedeller ödediğimiz demokrasimizin yüceltilmesinde, hepimiz biriz, beraberiz. Vatanımız, bayrağımız, mukaddes değerlerimizle birlikte Cumhuriyetimizin muhafaza ve müdafaasında aynı şekilde hepimiz biriz, beraberiz. Bu kader birlikteliğimiz top seslerinin Polatlı'dan yankılandığı günlerde de böyleydi, bugün de değişen hiçbir şey yoktur. Mesele Türkiye ise gerisi teferruattır. Bu anlayışıyla hareket eden herkesin başımızın üstünde yeri var" ifadelerini kullandı.
DEMOKRASİNİN MERKEZ ÜSSÜ
Bu sene 105'inci yaşını idrak eden Meclis'in milli iradenin tecelligahı, demokrasinin merkez üssü olduğunu kaydeden Erdoğan, "Darbe girişimini püskürterek dünya parlamentoları arasında adını onurla yazdırmıştır. Meşruiyetini doğrudan doğruya milletimizden alan TBMM, daima hakkın, haklının ve mazlumun yanında oldu. İsrail yönetiminin Gazze'de ve Filistin'in diğer bölgelerinde iki yıldır sürdürdüğü soykırıma; bölgede estirdiği devlet terörüne en güçlü tepki, 86 milyon vatandaşımızın temsil edildiği bu koltuklardan yükseldi. Meclisimiz, yayımladığı 7 ortak bildiriyle farkını ortaya koymuştur" şeklinde konuştu.
HİÇBİR GÜCE DİZ ÇÖKMEYİZ
Terörsüz Türkiye hedefinde önemli mesafelerin alındığını kaydeden Erdoğan, "Terör örgütü saldırılarını durdurmuş, kendisini feshettiğini açıklamış, sembolik bir törenle silahlarını yakmıştır. 1984'ten bu yana hem on binlerce can kaybına, hem de 2 trilyon dolarlık ekonomik kayba yol açan terör belası, böylece bitme noktasına gelmiştir. Sürecin son derece hassas olduğunun farkındayız. Ancak en başından itibaren olumlu bakıyoruz, olumlu bakmak için çaba sarf ediyoruz. Türkiye, hiçbir dünyevi güç karşısında diz çökmez, boyun eğmez, taviz vermez ve egemenliğini asla pazarlık konusu yapmaz. Şehitlerimizin muhterem aileleri ve gazilerimiz bilsinler ki onların aziz hatıralarına gölge düşürecek hiçbir adımın atılmasına müsaade etmeyiz" diye konuştu.
KÜRTLERİN HAMİSİYİZ
Sürecin en önemli merkezinin Meclis olduğunu vurgulayan Erdoğan, "Hedefimiz; terörün bitmesi, kardeşliğin kuvvetlendirilmesidir. Adımlarımızı sadece ve sadece bu hedefe yönelik atıyoruz. Komisyon çalışmaları elimizde çok önemli doneler olacak. Silahla çözüm olmaz, sıkılı yumruklarla musafaha yapılmaz. Her şey, saygı çerçevesinde konuşulabilir, tartışılabilir, istişare edilebilir" şeklinde konuştu. Türkiye'nin, enerjisini terörle mücadele için değil refah için seferber edeceğini söyleyen Erdoğan, "Türkiye, Türkiye içindeki Kürtlerin anavatanı olduğu kadar, Türkiye sınırları dışındaki Kürtlerin de en büyük ve en güvenilir hamisidir, kardeşidir; zor günlerde kapısı çalınan ilk sığınağıdır. Bu, yüzyıllardır olduğu gibi, bugün de yarın da böyledir; inşallah hiçbir zaman değişmeyecektir. Sınırlarımızın ötesindeki Kürt kardeşlerimizin, birtakım terör örgütlerinin baskılarıyla, Türk, Kürt, Arap, genel olarak Müslüman düşmanı birtakım ülke ve odaklar tarafından istismar edilmesine asla rıza göstermeyiz" ifadelerini kullandı.
Erdoğan, hitabının ardından TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş'un odasında MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, İYİ Parti Genel Başkanı Müsavat Dervişoğlu, DEM Parti Eş Genel Başkanları Tülay Hatimoğulları ile Tuncer Bakırhan ve milletvekilleriyle buluştu. Erdoğan, çıkışta "Liderlerle samimi bir görüşme yaptık" dedi.
Gazze'deki zulme dikkat çeken Erdoğan, BM Zirvesi'nde Filistin davasının gür sesi olduklarının altını çizdi. İsrail'e kahramanca direnen Gazze'nin yiğit evlatlarını asla yalnız bırakmadıklarını belirten Erdoğan, "Gazzeli kardeşlerimizin yanında dimdik durduk. Buna rağmen sicili hiç de parlak olmayan çevrelerden gelen haksız ve hadsiz eleştirilerden büyük üzüntü duyuyoruz. Birileri gibi Filistin davasıyla 2 yıl önce tanışmadık; biz bu davaya ömrümüzü adadık. Allah izin verirse son nefesimize kadar da Filistin'in ve ilk kıblemiz Kudüs-ü Şerif'in hakkını korkusuzca savunmaya devam edeceğiz. Tarih, Gazze'deki bu omurgalı duruşumuz sebebiyle Türkiye'yi çağının vicdan abidesi olarak altın harflerle yazacak" dedi.
ÇIKIŞ YOLUNU SUNDUK
ABD Başkanı Trump ile yaptığı görüşmede Gazze'de akan kanın durdurulmasının gündemlerinin ilk maddesi olduğunu belirten Erdoğan, şu mesajı verdi: "Bu konuda tekliflerimizi yaptık, çıkış yollarını gösterdik, kalıcı barış için nelere ihtiyaç duyulduğunu çok net biçimde ortaya koyduk. Bizim ilkemiz şudur: 'Savaşın kazananı, adil bir barışın kaybedeni olmaz.' Filistinli kardeşlerimiz onurlu mücadeleleriyle barışı ve huzuru dünyada en fazla hak eden millettir. Hak ettikleri o kalıcı barış ortamıyla Filistinlileri buluşturmak, önce İslam dünyasının sonra da uluslararası toplumun Gazze'ye borcudur. Gazze kana, gözyaşına ve yıkıma artık doymuştur. Bu utanç, bir an önce son bulmalıdır. Biz tek bir masumun daha hayattan kopartılmasını, tek bir çocuğun daha açlıktan ölmesini, Gazze'ye tek bir bombanın daha düşmesini istemiyoruz. Türkiye olarak bunun için çalışmaya tüm gücümüzle devam edeceğiz. Nehirden denize, barışın, huzurun ve güvenliğin hâkim olduğu güzel günleri göreceğimize inanıyorum."
Geçen yıl tam kadro katılarak Erdoğan'ı ayakta alkışlayan CHP milletvekilleri, yolsuzluk soruşturmalarında tutuklanan belediye başkanlarının tutuklanmasını gerekçe göstererek, Meclis açılışına katılmadı. CHP ile TİP sıralarının boş olduğu gözlendi.
Başkan Erdoğan, 'Terörsüz Türkiye' sürecine destek veren partilere teşekkür etti. Erdoğan, "Engin siyasi tecrübesi, birikimi ve dirayetiyle terörsüz Türkiye idealimizin mimarlarından olan Sayın Bahçeli'ye bir kez de huzurlarınızda ülkem ve milletim adına teşekkürlerimi ifade ediyorum. Aynı şekilde, yapıcı duruş ve çabalarıyla Türkiye'nin terörden arındırılması yolunda önemli katkılar vermiş olan DEM Parti'ye de şükranlarımı sunuyorum. Son nefesine kadar terör duvarının yıkılması için ter döken Sayın Sırrı Süreyya Önder'i de burada rahmetle anıyorum" diye konuştu.
Erdoğan, ekonomiye yönelik "Önceliğimiz, halkımızın hayat pahalılığı sorununu kalıcı olarak çözmektir. Enflasyonu, bu yılın sonunda yüzde 30'un altında, 2026 yılında ise yüzde 20'nin altına indirmeyi hedefliyoruz. Merkez Bankamızın brüt rezervleri 179 milyar dolara ulaştı. 2026, Türkiye ekonomisinde adeta bir reform yılı olacak. Sanayiden teknolojiye, tarımdan enerjiye, ekonomimizin tüm alanlarında büyük bir dönüşüm başlatıyoruz" ifadelerini kullandı.
Erdoğan, TBMM'de yeni yasa dönemi resepsiyonuna da katıldı. Gazetecilerin sorularını yanıtlayan Erdoğan, ABD Başkanı Trump ile yaptığı görüşmeye ilişkin önemli mesajlar verdi. Erdoğan, "ABD Başkanı Trump'a F-35 uçakları için para verdiğimizi hatırlattım. Ne olacağını takip ediyoruz" ifadelerini kullandı. Erdoğan, resepsiyonda MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, DEM Parti Eş Genel Başkanları Tuncer Bakırhan ve Tülay Hatimoğulları Oruç, DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan, Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu, Büyük Birlik Partisi Genel Başkanı Mustafa Destici, HÜDA PAR Genel Başkanı Zekeriya Yapıcıoğlu, Yeniden Refah Partisi Genel Başkanı Fatih Erbakan ve milletvekilleri ile sohbet etti.
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Meclis'in yeni yasama yılı açılış törenine katılmayan CHP'ye tepki gösterdi. Sipariş gerginliklerle, kısır söz düellolarıyla geçirilecek vaktin olmadığını kaydeden Bahçeli, "Gazi Meclis, gelişigüzel protesto alanı veya gafilce ikmal edilen siyasi pervasızlık sahası değildir. CHP'nin bu gayri ahlaki siyasi tavır ve tercihi yalnızca Sayın Cumhurbaşkanımıza saygısızlık değil, TBMM'nin tarihsel mehabet ve müktesebatına, Türk milletinin iradesine kesif bir saldırıdır" dedi. "Bu vahim durum bir hak değil, demokratik hakların kundaklanmasıdır" diyen Bahçeli, "Demokrasiyi hiçe sayan totaliter ahlaksızlıktır. Cumhurbaşkanımız yüzde 52 oyla seçilmiştir. Bu seçimin sorgulanıp sulandırılma arayışı milletimize hakaret, devlete ve demokrasiye de başkaldırı teşebbüsüdür" eleştirisinde bulundu.