Her cinayet için teşvik vermiş! Bebek katillerinin kirli oyunu

Para uğruna bebeklerin yoğun bakımda ölümlerine neden olmakla suçlanan Yenidoğan Çetesi davasında sanık hemşire Cansu Akyıldırım, para transferleriyle ilgili, “Fırat Bey, aylık olarak bana toplu bir para atar, ben de bunu hemşirelere kıdemine göre dağıtırım” dedi.

NESLİHAN KESKİN

Yenidoğan bebekleri anlaşmalı özel hastanelerin yenidoğan ünitelerine sevk ederek, haksız kazanç sağlayan ve kusurlu davranışlarda bulunarak ölümlerine neden olan Fırat Sarı ve İlker Gönen'in aralarında bulunduğu 22'si tutuklu 47 sanığın yargılandığı dava, üçüncü gününde devam etti. Duruşmada Fırat Sarı ve İlker Gönen'in de aralarında bulunduğu 22 tutuklu sanık, 20 tutuksuz sanık ve taraf avukatları hazır bulundu. Duruşma, tutuklu sanık hemşire Cansu Akyıldırım'ın savunmasıyla başladı.

SARI'YLA İLİŞKİM VARDI

Sanık Cansu Akyıldırım, "2019-2022 yılları arasında Reyap Hastanesi'nde çalıştım. İddianamede geçen işletme dediğimiz şey, Medicence başlığı altında bir işletmedir. TRG ve Birinci Hastaneleri Medicence'te alım yapıyordu; Reyap ise bu kapsama dâhil değildi" diye ifade verdi. Akyıldırım, "Fırat Bey bana aylık olarak toplu para atardı ben de bu parayı motivasyon amaçlı ekibe dağıtırdım" dedi. Akyıldırım, göbeği yanlış delinen bebek için, şunları söyledi: "Böyle bir konuşmadan bilgim yok, yabancı uyruklu bir bebek olabilir. Onu kapıya en yakın olan kısma aldım. 2023 sonlarına doğru, sabah Fırat Sarı beni aradı. Hasan Basri'nin beni işe bırakacağını söyledi. Sonra üçümüz oturduk. Daha sonra Fırat Sarı, 'Yaptın mı gerçekten?' dedi. Sonra Hasan Basri ve Hakan Doğukan Taşçı'nın ilaçları sattıklarını söyledi. Ben bunu gözümle görmedim. Denetim dosyasıyla alakalı gördüğüm eksiklikleri Fırat Bey ile paylaştım, 2019'dan beri tanıyorum. Reyap'ta beraber çalıştık. 2021-2023 yılları arasında ilişkim vardı" dedi.

ENTÜBE EDİLMİŞ GÖSTER

Tutuklu sanık hemşire Çağla Durmuş ise savunmasında, "Ben Medilife Hastanesi'nde çalışan biriyim ve bir örgütün var olduğunu da düşünmüyorum" dedi. Hemşire durmuş savunmasında şunları söyledi; "Gıyasettin, bize hasta gönderiyordu, bunun karşılığında bir menfaat sağlıyor muydu bilmiyorum. Fırat Sarı bize dosyalarda değişiklik yapmamızı söylüyordu. Mesela, bazen '1. basamaktaki hastayı 3. basamakta göster ya da hastayı entübe edilmiş gibi göster' diyordu. Fırat Sarı'nın böyle göstermemizi istemesinin sebebi, kazanç sağlamaktır. 'Biz bütün bebekleri boğup öldüreceğiz' konuşmasında hasta durumundan bahsediyorum. Bebek entübe olduğunu sisteme eklemiyorduk"

MOTİVASYON PARASIYMIŞ

Suçlamaları kabul etmeyen Reyap Hastanesi Yenidoğan yoğun bakım sorumlu hemşire Mehtap Sayar, Fırat Sarı ile para trafiğini; "Motivasyon parası, benden borç almıştı" diye açıkladı. Basri Gök'ün, "Mehtap öldür şu bebeği" sözüne verdiği "Öldüreceğim de öldürsem de dert" cevabı sorulan Sayar, "Bu konuda konuşmak istemiyorum" dedi.

600 BİN TL ALDIM

Yenidoğan Çetesi skandalında kamuyu milyonlarca lira zarara uğrattığı iddia edilen Özel Şafak Hastanesi'nin sahibi Seçim Öztürk, katıldığı televizyon programında, 16 bin yanlış göz ameliyatının raporlanmasına ilişkin, "Şimdi bakın, ben hekim değilim, bu gözle ilgili sıkıntımız var. Zannedersem devlete 3,5 milyon dolar götürdüm, bunların parasını yatırdım, davayı kazanırsak geri alacağım. Son 10 yılda Sosyal Güvenlik Kurumu'ndan (SGK) 600 milyon lira aldım" dedi.

CİMER'E BEN ŞİKAYET ETTİM

27 Mart 2023'de Cimer'e yaptığı ihbarla Yenidoğan Çetesi soruşturmasını başlatan kişi, davanın tutuklu sanığı olan hemşire Deniz Korkmaz olduğu ortaya çıktı. Duruşmada ifade veren Korkmaz, kendisini Kurtlar Vadisi repliğiyle savunmuş, "İşin komik tarafı da şudur ki, bu davanın başında CİMER şikayetini ben yaptım. Şu an davanın tutuklusu da benim" dedi.

"500 GRAM BEBEK Mİ OLUR ÇEK FİŞİNİ!"

Güney Hastanesi'nde 6 ay çalıştığını söyleyen Damla Atak şunları söyledi: "Kaya bebek 500 gramdı ve akciğerlerinde kanama vardı. Yenidoğan yoğun bakım doktoru olmadığı için başhekim Ali Bey'i aradım. Kendisi bebeğe bakması için, çocuk doktoru Oktay Bey'i getirdi. Hastanede yoğun bakım doktoru yoktu. Bebeklerden sorumlu hemşirelerin listesini ben yazıyordum, bu yüzden tutukluyum. Batuhan Rıza Bey'i arayıp, '500 gram bebek mi olur' diyor. Rıza Bey'in de '500 gram bebek mi olur çek fişini' dediğini duydum, bunu savcılıkta öğrendim. Rıza Bey, Batuhan Bey'e 'Bebeğin durumu çok kötüyse fişini çek diyor'. Bunu bebeği bilen ben yapamıyorum. Bebek öldüğü zaman Rıza Bey vardı."

"BU İNSANLARIN HİÇBİRİNİ TANIMIYORUM"

Sanık Doktor Rıza Keykubat savunmasında şunları söyledi: "Bu zamana kadar hiçbir soruşturmada şüpheli ya da sanık olmadım. Dosyadaki olaylarla alakam olmamasına rağmen, karşınızda olmaktan kahroluyorum. Olay günü Güney Hastanesi'nden bir hemşire beni aradı. Bir bebeğin kötüleştiğini söyledi. Ben de henüz o hastanede çalışmadığımı, görevli doktoru araması gerektiğini söyledim. 20 yıllık hekimim ağzımdan çıkan kelimeyi çok iyi bilirim. Her hasta için yaşama şansı varsa her türlü tedaviyi uygularım. Tüm hesaplarım incelenebilir ben kimseden para almadım. Bu insanların hiçbirini tanımıyorum."