Hem gururlu hem hüzünlü! ''O benim kahramanım''

Adana'nın ilk kadın ilçe emniyet müdürü olan Özlem Şeker, Babalar Günü'nde gurur ve hüznü aynı anda yaşadı. Şehit babasının mezarını ziyaret eden Şeker, “Onun bıraktığı yerden bayrağı ben devralıp polis oldum. Keşke babam bu günleri görseydi” dedi.

SONER KAN / ÖZLEM SÖNMEZ

1991 yılında İstanbul'da polis aracına yönelik terör saldırısında babası Nebi Şeker (35) şehit düştüğünde o henüz 12 yaşındaydı. O da kahraman babasının izinden gidip polis oldu. 1996 yılında Polis Akademisi'nden mezun olan Özlem Şeker, ilk olarak 2000 yılında Osmaniye'de görev yaptı sonrasında da 2002'de Adana'nın yolunu tuttu. 2008'de Batman'da görev yapıp, 2011 yılında Adana'ya geri döndü.

ADANA'DA BİR İLK

Bir çocuk annesi olan Şeker, geride kalan 22 yıllık meslek hayatında önemli başarılara imza attı. Adana İl Emniyet Müdürü Doğan İnci de Şeker'i; 'Çukurova İlçe Emniyet Müdürü' olarak atadı. Böylece Şeker, Adana tarihindeki 'ilk kadın ilçe emniyet müdürü' oldu. Şeker, bir yıldan bu yana 40'ı kadın, 470 kişilik bir ekiple; 27 mahalleden oluşan Çukurova'da 364 bin 118 kişinin huzur ve güvenliğini sağlıyor.

BAYRAĞI DEVRALDIM

Özlem Şeker, her yıl olduğu gibi bu yıl da 'Babalar Günü'nde gurur ve hüznü aynı anda yaşadı. Adana Asri Mezarlığı'nda yer alan Şehitlik'teki babasının mezarını ziyaret edip, kırmızı karanfil bırakan Şeker, duygu dolu anlar yaşadı. Babası için; "O benim kahramanımdı" yorumunu yapan Şeker, "Onun bıraktığı yerden bayrağı ben devralıp polis oldum" dedi.

KALBİMDE YAŞAYACAK

Zaman zaman gözleri dolsa da metanetini korumaya çalışan Özlem Şeker, "Keşke babam benim geldiğim yerleri görseydi. Ancak o şehit olarak en yüksek mertebeye ulaştı. Babam benim hayattaki en büyük kahramanım. O benim kahramanım olarak her zaman kalbimde yaşayacak. Bugün babalar günü, o benim babam olduğu için hem hüzünlüyüm hem de gururluyum" ifadesini kullandı.

ŞEHİT NECMETTİN ÖĞRETMENSİZ 5. BABALAR GÜNÜ

Görev yaptığı Şanlıurfa'dan karne tatili için memleketi Gümüşhane'ye dönerken 12 Temmuz 2017 günü Tunceli-Pülümür yolunda PKK'lı teröristler tarafından kaçırılarak şehit edilen Necmettin Yılmaz'ın babası Hamit Yılmaz acısını ilk günkü gibi yüreğinde taşıyor. Şehit öğretmen Yılmaz olmadan girdiği 5. Babalar Günü'nde konuşan baba Hamit Yılmaz Necmettin öğretmenin okulda görevdeyken sık sık kendisini aradığını ve ailesine çok düşkün bir evlat olduğunu söyledi.

"HATRIMI SORARDI"

Şehit öğretmenin kendisini geçmişte sürekli aradığını dile getiren baba Hamit Yılmaz, "Sık sık arayıp hal hatırını sorardı. Ailesine düşkündü. Onun için yüreğimizde ayrı bir yeri var, ayrı bir değeri var. Şükürler olsun ki rabbime bize böyle evlatlar silsilesi verdi. Babalar Günü'nde arardı. Baba, Babalar Günün kutlu olsun derdi. O anıları hatırlamak bizi çok üzüyor" dedi.

ÖĞRENCİLERDEN ANLAMLI DAVRANIŞ

İstanbul Avcılar'da bulunan İstanbul Büyükşehir Şehit Şerife Bacı Çok Programlı Anadolu Lisesi'ndeki Hasta ve Yaşlı Bakımı Eğitimi Bölümü öğrencileri, yaşlı ve kimsesizlere evde tıraş ve kişisel bakım yaparken aynı zamanda 'Babalar Günü'nü kutladı. Lisenin müdürü Celal Durmuş, 'Meslek Liseleri İyilikte Yarışıyor' projesi kapsamında muhtarlığın belirlediği yaşamlarını tek başlarına sürdürmek zorunda kalan yaşlılara evlerinde hizmet verdiklerini söyledi. Durmuş, öğretmen ve öğrencilerin evlere giderek yaşlıların hal ve hatırlarını sorduklarını aynı zamanda kişisel bakımlarını yaptıklarını belirtti. Öğrencilerden Jiyan Tufan, "Meslek Liseleri İyilikte Yarışıyor' projesi kapsamında Hasan dedeyi tıraş ettim" ifadelerini kullandı.

EVLAT SEVGİSİNİ YILLAR SONRA TADANLAR BİR ARAYA GELDİ

Kadın Hastalıkları, Doğum ve Tüp Bebek Uzmanı Prof. Dr. Gökalp Öner, Babalar Günü dolayısıyla hastaları ile birlikte anlamlı bir kutlamaya ev sahipliği yaptı. Uzun süre erkek kısırlığı tedavisi görüp tek embriyo sayesinde baba olanlar 'Geleceğimiz Çocuklarımızdır' programında bir araya geldi. 21 yıllık sonra anne-baba olan Gülseren-Sedat Çelebi çifti etkinliğe 10 günlük bebekleriyle katıldı. Sedat Çelebi, doktoruna sarılarak; "Bu duygu anlatılamaz, yaşanır" diyerek teşekkür etti. 17 yıllık evli Hatice-Erol Yurtlu ise bu anlamlı günü kızlarının ultrason fotoğraflarıyla kutladı.

KAN BAĞI DEĞİL CAN BAĞI

İzmir Urla'da yaşayan Suat Bozdemir (60), 5 yıl önce 16 yaşındaki otizmli ikizler Ella ve Dennis'in anneleri Berna Akıncı Bozdemir ile hayatını birleştirdi. Emekli olduğu için gününün neredeyse her anını ikizlere ayıran baba, ikizleri okula götürüyor, merdivenleri sırtında taşıyarak çıkarıyor. Gün boyu çocuklarla vakit geçirdiklerini belirten Bozdemir, "Baba olmak için biyolojik baba olmak gerekmiyor" dedi.

4 EVLADINA HEM ANNELİK HEM BABALIK YAPIYOR

Bolu'da yaşayan Cemal Çelik (51), Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı'nın himayesindeki bir çocuktan etkilenerek 3 evlat sahibi olduğu eşine koruyucu aile olmak istediğini söyledi. Eşi ve aile bireylerinin onayını aldıktan sonra başvurusu kabul edilen Çelik, 9 yıl önce 5 yaşındaki Ö.Ç'ye evlerinin kapısını açtı. Eşiyle birlikte Ö.Ç'yi diğer evlatlarından ayırmadan sevgiyle büyüten Çelik, iki yıl önce karısını kanser hastalığından kaybetti. Çelik, hayat arkadaşını kaybetmenin üzüntüsünü yaşasa da onun yokluğunu aratmamak için 14, 24 ve 25 yaşlarındaki çocukları ile 14 yaşındaki koruyuculuğunu üstlendiği evladına hem annelik hem babalık yapmaya devam ediyor. Çocuklarını büyütürken zorluk yaşadıklarını ama bunların hepsini aştıklarını dile getiren Çelik, "Şu an çok mutluyuz. Ben de çok mutluyum. Bir tane oğlum daha oldu, onu da büyüttüm. Aynı yaşta olan oğlumla da çok iyi anlaşıyorlar. Çok mutlu bir aile yapım var şu an. Keşke rahmetli eşim sağ olsaydı da o da bugünleri görseydi" diye konuştu.

UKRAYNALI ANNE VE ÇOCUKLARIN 'BABA' ÖZLEMİ

Rusya-Ukrayna savaşının başlamasının ardından bazı Ukraynalılar, 5 Mart'ta Polonya üzerinden hava yoluyla geldikleri Aydın'ın Kuşadası İlçesi'ne yerleşti. Eşlerini ve babalarını geride bırakan Ukraynalı kadınlar ile çocuklar, savaşın biteceği günü umutla beklerken, Babalar Günü'nü de hüzünle karşılıyor.

BABASINA ŞİİR YAZDI

Çocuklar, babalarına olan özlemlerini zaman zaman telefonla görüntülü konuşarak gideriyor. Kuşadası'nda 3 ve 8 yaşlarındaki iki çocuğuyla yaşayan Anatolii Liulka (37), eşinden ve babasından uzakta geçirdiği 4'üncü ay olduğunu söyledi. Babasına "Özledim" şiirini yazan 8 yaşındaki Milana Liulka "Onu çok özledim ve gidince ilk olarak ona sarılmak istiyorum. Babam hayatta, sağ kalsın. Her gün onun için dua ediyorum." dedi. Liulka'nın şiiri şöyle: "Benim babam, dünyadaki en iyi babadır. Senin sevgini hep hissediyorum. Ellerini özledim. Saçımı okşadığın zamanı özledim. Lütfen hep sağlıklı kal, hep yanımızda ol. Tanrı seni korusun. Seni çok seviyorum."

"ONLARI ÇOK ÖZLEDİK"

Dört yaşındaki çocuğuyla savaştan kaçan Yuliia Siurenko (29) da kendi babası ve eşinin Ukrayna'da kaldığını söyledi. Babalar Günü'nde ilk kez onlardan ayrı olacaklarını belirten ve gözyaşlarını tutamayan Siurenko, şöyle devam etti: "İlk kez Babalar Günü'nü ayrı kutluyoruz. Duygularımı anlatmak çok zor. Belki onları bir daha göremeyebilirim. Çok korkuyorum ve üzülüyorum. Her akşam onlarla konuşuyorum ve dua ediyorum. Hayatta kalsınlar ve sağlıklı olsunlar diye dua ediyorum. Onlara sarılmak istiyorum. Çocuğum babasına sarılsın..."