HDP ve İYİ Parti yan yana... Alman vakfı HDP ile 5'li masa kurdu! Saadet ve Uysal'ın partisi yok

İYİ Parti ile HDP aynı masada! Alman vakıf Brüksel'de 5'li masa kurdu. Türkiye'deki ‘Altılı Masa'ya alınmayan HDP, Friedrich Ebert Vakfı'nın Brüksel'deki toplantısında CHP, İYİ Parti, DEVA ve Gelecek ile aynı masada yer aldı.

HABER MERKEZİ / İSTANBUL

CHP ve İYİ Parti'nin DP, Saadet, DEVA ve Gelecek partileriyle oluşturduğu 'Altılı Masa'da HDP'nin 'görünmez ortak' olduğu tartışmaları sürerken, masa üyeleri, HDP ile Alman Friedrich Ebert Vakfı'nın Brüksel'de düzenlediği programda birlikte yer aldı. Programa, 'Altılı Masa'dan DP ve SP'den katılım olmadı.

Program, AP Türkiye Raportörü İspanyol sosyalist siyasetçi Nacho Sanchez-Amor'un sosya medya paylaşımı ile duyuruldu. Sanchez-Amor, "Friedrich-Ebert-Stiftung (FES) Türkiye Temsilciliği'nin düzenlediği Türkiye'den muhalefet partileri ve akademisyenlerden oluşan bir heyeti Avrupa Parlamentosu'nda ağırlamaktan büyük mutluluk duyuyorum. AB-Türkiye ilişkileri hususunda samimi bir bilgi alışverişinde bulunduk" dedi.

Geçtiğimiz ay Türkiye Raporu'nu yayınlayan Sanchez-Amor, raporunu hazırlama sürecinde, Ankara ve İstanbul'da aynı partilerin yetkilileri, STK'lar ve akademisyenlerle bir araya gelmişti.

HDP VE İYİ PARTİ VAR, SP YOK

Sanchez-Amor'un paylaştığı fotoğrafta, programa, 'Altılı Masa' üyesi partilerden, CHP dış ilişkilerden sorumlu Genel Başkan Başdanışmanı Ünal Çeviköz, İYİ Parti Dış İlişkilerden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Ahmet Kamil Erozan, DEVA Partisi Dışişleri Koordinatörü Abdurrahman Bilgiç, Gelecek Partisi Genel Başkan Yardımcısı Ümit Yardım ve HDP Diyarbakır Milletvekili Hişyar Özsoy'un katıldığı görüldü. Buluşmayla ilgili haberlerde, CHP Genel Sekreteri Selin Sayek Böke'nin de toplantıya katıldğı belirtildi. Saadet Partisi ile DP'den ise katılım olmadığı belirlendi. "Seçimlerden Sonra Türk Dış Politikasının Geleceği ve Muhalefet Partilerinin Perspektifi" başlığını taşıyan programda, başka hangi isim veya kurumlarla görüşmeler yapıldığına ilişkin herhangi bir açıklama yapılmadı. Vakfın Türkiye Temsilciliği de sadece Sanchez-Amor'un paylaşımını yeniden paylaştı, ayrıca bir bilgilendirme yapmadı.

PARTİLER BİLGİ PAYLAŞMADI

Toplantılara katılan partiler ve yetkilileri, herhangi bir bilgi paylaşmadı. CHP'nin Brüksel Temsilciliği'nden de bir paylaşım yapılmadı. Konuyla ilgili ilk haberi, yine AP parlamenterinin sosyal medya paylaşımı üzerinden ANKA Ajansı yaptı. Ajans, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçraroğlu'nun ABD seyahatine de davet edilmişti. Ajansın onursal kurucuları da eski CHP Genel Başkan Yardımcılarından Altan Öymen ve Cumhuriyet gazetesi yazarlarından Müşerref Hekimoğlu olarak görünüyor.

AKŞENER, 'AYNI MASADA OLMAYIZ' DEMİŞTİ

İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, CHP İstanbul Milletvekili Gürsel Tekin'in "HDP'ye bakanlık verebiliriz" çıkışının ardından "HDP'nin olduğu masada biz olmayız. Bizim olduğumuz masada da HDP olmaz" ifadelerini kullanmıştı. HDP Sözcüsü Ebru Günay da, karşılık olarak, "Hiçbir HDP'li zaten senin olduğun masaya gelmez, hatta oturduğun kıraathanede çay içmez. Senin bu ülkeye vaat ettiğin tek şey 90'ların karanlığıdır" demişti.

ALMANYA 6'LI MASAYA YATIRIM YAPIYOR

CHP ve İYİ Parti'nin ABD seyahatleri ile Brüksel'deki "HDP'li beşli toplantılar", Almanya ve AB politikalarında etkili düşünce kuruluşu Bilim ve Siyaset Vakfı'ının eylül sonunda yayınladığı "Türkiye'de 2023 Seçimi Senaryoları" başlıklı raporu hatırlattı.

Raporda, Erdoğan'a karşı 6 muhalefet partisinin bir araya geldiğine işaret edilerek, özetle, "Rusya'nın Ukrayna'ya saldırısının ardından Türkiye'nin jeostratejik önemi daha da belirginleşti. Türkiye, bölgesinde ekonomik bir güç merkezi haline gelebilir ve AB için geniş ticaret ve yatırım fırsatları yaratabilir. Ticaret, güvenlik, göç ve iklim eylemi gibi birçok konu alanında iki taraf karşılıklı yarar sağlayabilir. Altılı Masa henüz kapsamlı bir politika platformu sunmadı. Altı parti, diğerlerinin yanı sıra dışişleri, siyasi ve bürokratik atamalar ve Kürt sorunu konularında bölünmüştür. Erdoğan'ın yenilgisinin ardından altı parti birbiriyle rekabet etmeye başlarsa bu çatlaklar yoğunlaşabilir. Erdoğan sonrası dönemde AB'nin önündeki görev; Muhalefet Erdoğan'ı yenerse, Batılı müttefiklerinden siyasi ve mali desteğe ihtiyacı olacak. Muhalefet kazanırsa AB-Türkiye ilişkilerini sıfırlayacak ve Türkiye'nin Batılı müttefikleriyle bağlarını geliştirecektir" denilmişti.