AKŞAM GAZETESİ
Deprem riski yüksek bölgelerde yaşayan birçok kişi, gerçek bir sarsıntı olmasa bile yerin sallandığı hissine kapılarak günlük hayatına bu tedirginlikle devam ediyor. Uzmanlar, bu durumun sürekli alarm halinde yaşamayı beraberinde getirerek toplum genelinde psikolojik yorgunluk, stres artışı ve uyku bozukluklarına yol açtığını vurguluyor. Erişkin Psikiyatri Uzmanı Dr. Burak Amil, 'hayalet deprem sendromu'nun nispeten yeni bir tabir olduğunu, literatüre yavaş yavaş girmeye başladığını ve bununla ilgili vaka çalışmalarının yapıldığını açıkladı.
PANİKATAK GÖRÜLEBİLİR
Hayalet deprem hissiyle, anksiyete, panik bozukluk ya da travma sonrası stres bozukluğu arasında yakın ilişki olduğunu anlatan Amil, "Şayet kişilerde depremle ilişkili durumlar olsun ya da olmasın bir yaygın anksiyete bozukluğu, panik bozukluk ya da akut stres tepkisi gibi durumlar söz konusuysa, tanısı konmuş bir durum varsa zaten bu kişilerde zaman zaman kaygı düzeylerinin yükselebileceğini, panikatak tablolarının görülebileceğini, bununla birlikte bedensel belirtilerin ortaya çıkabileceğini biliyoruz" dedi.
NEFES EGZERSİZİ YAPILMALI
Klinik Psikolog Emine Akın Aytop, basit denge hareketlerinin, hafif yürüyüşlerin ve nefes egzersizlerinin parasempatik sinir sistemini aktifleştirerek kişiyi sakinleştirdiğini anlatarak, örnek olarak, 4 saniye burundan nefes alıp, 7 saniye nefesi tutup, 8 saniye de ağızdan vermek olarak anlatılan 4-7-8 nefes tekniğini tavsiye etti.
HAZIRLIK YAPMAK KAYGIYI AZALTIR
Burak Amil, sık sık sarsıntı hisseden kişilerin bunun üstesinden gelebilmesi için şu önerilerde bulundu: "Kişi bazen bulunduğu konutun güvenliği konusunda şüpheler taşıyabiliyor ya da toplanma alanlarıyla ilgili bilgi eksikliği olabiliyor. Bazen deprem çantası yapmak ya da o temel ihtiyaç unsurlarına hızlıca ulaşıp evden çıkmakla ilgili kaygıları olabiliyor. O yüzden önce hazırlık aşamalarını gerçekleştirmek önemli. Bu, kaygıyı ve hayalet deprem hissini azaltabilir. Nefes egzersizleri yine bu anlamda katkı sağlayabilir. Kaygı bozukluğu benzeri tanısı konulmuş durumlar varsa da o zaman ilaç tedavileriyle hastalarımızın, danışanlarımızın tedavi süreçlerini gerçekleştirebiliyoruz."