Akşam
İlim Yayma Ödülleri Akademik Tanıtım Toplantısı, Türkiye'nin birçok ilinden gelen rektör ve akademisyenlerin katılımıyla Ataşehir'de gerçekleştirildi. İlim Yayma Vakfı Mütevelli Heyeti Başkanı Bilal Erdoğan, İlim Yayma Ödülleri'ne ilişkin, "Ödül kazananların yavaş yavaş sayısının artmasıyla toplumda kabul görüp, tanınıp takdir görmesiyle ödülün doğru işler yaptığı da daha çok kabul görmüş olacak" dedi. Bilal Erdoğan, İlim Yayma Ödülleri'nin çok net hedefleri bulunduğunu, bunları gerçekleştirmede rektörlerin katkısının da çok önemli olduğunu kaydetti. Ödüllerin hedefinin akademi namzedi çocukları özendirmek olduğuna işaret eden Erdoğan, "Lisedeki, ortaokuldaki kariyeriyle ilgili hayaller kuran, 'Üniversitede ne yaparım?', 'Üniversiteden sonra ne yaparım?' diye düşünen çocuklarımızı eğer tabiatları buna uygunsa, akademik bir kariyere, ilme adanmış bir hayat yaşamaya özendirebilir miyiz" diye konuştu.
BÜYÜK ÖDÜL 150 ALTIN
Büyük Ödül'ün 150 tam altın, diğer iki ödülün de ellişer tam altın olduğunun altını çizen Erdoğan, "Bununla sanki bir cazibe oluşturabiliriz, toplumda bu işin takdir gördüğünü velilerimize anlatmış oluruz, aktarmış oluruz" ifadelerini kullandı. Erdoğan, zaman zaman liselere gittiklerinde veya burs başvurularını değerlendirdiklerinde ailelerin çocuklarından doktor, mühendis, avukat, memur veya öğretmen olmaları yönünde beklentileri bulunduğunu gördüklerini kaydederek, "Bu bağlamın daha ötesinde hayaller kurabilen, iddia sahibi olabilecek, topluma, bilimlere, ilme, insanlığa hizmet edebilecek çocuklarımızı bu yola nasıl özendirebiliriz diye bir misyonumuz var" şeklinde konuştu.
DÜZEYİ DAHA DA YÜKSELTMELİYİZ
Buna hizmet etmek için İlim Yayma Ödülleri'nin tanınırlığının önemli olduğunun altını çizen Erdoğan, şöyle devam etti: "Özellikle başarılı çocukların gittiği üniversitelerde, liselerde onların gündemine girebilmemiz önemli. Ama öbür taraftan da tabii ki Türkiye'deki en üst düzey ilmi çalışmaları, araştırmaları da ödüllendirmek istiyoruz ki Türkiye'deki akademik çalışmanın, araştırma düzeyinin kalitesini yükseltebilelim."
Erdoğan, İlim Yayma Ödülleri olarak Türkiye'nin akademi ödülü olma iddiasını önlerine koyduklarını ifade ederek, bu nedenle başvuru esaslı bir ödül mantığı yerleştirmeye çalıştıklarını, zaman alan, zahmetli bir başvuru ve değerlendirme sürecini işlettikten sonra "Büyük ödül", "Mühendislik, Doğa ve Sağlık Bilimleri" ile "Sosyal Bilimler" ödülünü üç ödül sahibine takdim edeceklerini belirtti.
BÜYÜK ÖDÜLE ADAY GÖSTERİLMESİ GEREKİYOR
Bilal Erdoğan, yarışmaya başvuru sürecinin mayısta başladığını ve temmuz ortasına kadar devam edeceğini aktararak, "Bu ödülün başarısında biz ortaya koyduğumuz sürece, aşamalara, burada görev alan akademisyen arkadaşlarımızın yapmaya çalıştığı işe güveniyoruz. Akademik etik kurallarına azami derecede dikkat eden bir süreç işletmeye gayret gösteriyoruz. Ama ödülün başarısı elbette ki başvuruların niteliğiyle de doğrudan ilişkili." diye konuştu. Özellikle Büyük Ödül'e aday olunamadığını aktaran Erdoğan, şunları kaydetti: "Büyük Ödül'e aday gösterilmesi gerekiyor ve herkes aday gösteremiyor. Büyük Ödül'e aday göstermede en önemli ekip burası."
DOĞRU ARAŞTIRMACIYI BULMAK ŞART
"Üniversite rektörlerimiz aday gösterecekler. Büyük Ödülümüzün doğru kişiye, doğru araştırmacıya, akademisyene, bilim insanına gitmesi, sizlerin özellikle kendi üniversitelerinizde akademik çalışma yapan önemli araştırmacıları, önemli akademisyenleri buraya aday göstermenize bağlı."