Müstakil Sanayici ve İş Adamları (MÜSİAD) tarafından Kültür ve Turizm Müdürlüğü Konferans Salonu'nda düzenlenen konferans katılan Hanefi Avcı, ülkenin içinde bulunduğu iç güvenlik sorunlarının yanı sıra özellikle FETÖ'nün yarattığı sorunlarını halka iletmek ve duyarlı hale getirmek için burada bulunduğunu söyledi. Avcı, şöyle devam etti:
"Eskişehir Emniyet Müdürü olarak görev yaptığım tarihler bugünkü gibi değildi. O zaman FETÖ'cülerin varlıklarının kamuda örgütlendiklerine dair bir takım iddialar vardı. Ama, devlete karşı bir kalkışma, fiilen eylemleri yoktu. Var olan örgütlenme biçimlerini gerçekleştiriyorlardı. O günlerde sadece kendisine karşı çıkan, amaçlarında yürürken, kendilerine engel olanlara yönelik faaliyetleri sürüyor. Failiyetlerine öncelikle Emniyet teşkilatında başladılar. Önce, Emniyet'teki insanlara kumpas kurmaya başladılar. Onların kurmak istedikleri kumpaslara, emniyetteki bazı genel müdür yardımcılarına yaptıkları tezgahlara karşı çıkınca bir nebze hedef oldum. O zaman yetkilileri uyarmak suretiyle, bu yapıya karşı tedbir alması gerektiğini birçok makama yanlarına giderek anlattım. Yazılı müracaatlarım da oldu, yeterince cevap almayınca, gereklilikler yapılmayınca kitap yazmak suretiyle o görevimi yaptım. 2012'den sonraki eylemleri direkt hükümete yöneliktir. Bugün devletin varlığı ile yokluğu ile ilgili mesele haline dönüştü."
FETÖ terör örgütüne yapılan operasyon ve polis ihraçları ile ilgili de değerlendirme yapan Hanefi Avcı, suç işleyen veya örgütsel faaliyet içerisinde olanlar hakkında kanıt bulunduğunda işlem yapılabileceğini anlatırken, "FETÖ etkisinin ciddi oranda kırıldığını görüyoruz. Çok az bir güçleri kaldı. Bunu tamamen yok etmekte mümkün değil. Çünkü devasa bir yapı. Şu an Emniyet'te üstün değiller, operasyonel güçleri olmadığı kanaatindeyim" diye konuştu.
Yunanistan'a kaçan ve iade edilmeyeceği açıklanan FETÖ'cü 3 subayla ile ilgili de değerlendirme yapan Avcı, şunları söyledi:
"Dünyada uluslararası suçların iadesi ile ilgili anlaşmalar var. Burada 'Askeri ve siyasi suçlular iade edilmez diye bir madde var. Türkiye olarak diyoruz ki; Darbeye katılmak askeri bir suç değildir. Akeri suçun dışında bir olaydır. Türkiye'nin bu konu ile ilgili itirazları olacaktır. Ancak , böyle bir netice bekliyorduk."