1
Topçuoğlu, savcılık sorgusunun ardından gönderildiği Nöbetçi Sulh Ceza Hakimliği'nce "resmi belgede sahtecilik" ve "cebir yoluyla eğitimin engellenmesi" suçlarından tutuklanarak cezaevine gönderildi. 14 kişi ise adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı.
MANSUR TOPÇUOĞLU'NUN TUTUKLANMASINDAKİ DETAYLAR
Savcılığın sevk yazısında, "Vakıflar Genel Müdürlüğü tarafından Mansur Topçuoğlu'na hitaben yazılan yazıda mütevelli heyet üyeliğinin İstanbul 17. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin kararı ile iptaline karar verildiğinden, yazılarının dikkate alınamayacağının bildirildiği, buna rağmen Mansur Topçuoğlu, Reyhan Aksoy Topçuoğlu, Sevda Aksoy ve Ceylan Aksoy'un yanlarında özel güvenlik işi ile uğraşan diğer şüpheliler ile birlikte üniversite yönetimini sözde devir almak için uyarılara rağmen olay günü cebir ve şiddet kullanarak Haliç Üniversitesi'ne girdikleri ve Mehmet Naci Topsakal, Muhammet Cihan Özaydın ve Alper Gürcü'yü yaraladıkları, eğitimin devam etmesini engelledikleri anlaşılmıştır" ifadelerine yer verildi.
SUÇ DUYURULARINDA BULUNULDUĞU, SORUŞTURMANIN DEVAM ETTİĞİ BELİRTİLDİ
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'nın sevk yazısında, Mansur Topçuoğlu ve diğer şahısların vakıf ve üniversite aleyhine faaliyetlerde bulunduklarının (vakıf ve üniversite kaynaklarının haksız olarak kendilerine ait ya da kendilerinin bağlantılarının bulunduğu şahsi şirketlere aktarıldığının) tespit edildiği belirtildi. Bunun üzerine Mansur Topçuoğlu ve diğer vakıf yöneticilerinin görevden alınması için İstanbul 21. Asliye Hukuk Mahkemesi'ne açılan dava neticesinde 6 Aralık 2016 tarihinde vakfın yönetiminin kayyum olarak Necati Ceylan'a bırakıldığı, bu kararın İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi'nin kararıyla kesinleştiği ifade edildi. Ardından da bu vakfın kurucusu olduğu Haliç Üniversitesi'nde de usulsüzlükler tespit edilmesi üzerine Yüksek Öğrenim Kurulu tarafından 12 Mayıs 2016 tarihli oturumda üniversitenin faaliyet izninin 1 yıl süreyle durdurulduğu ve yönetimin garantör üniversite olarak İstanbul Üniversitesi'ne devredildiği ifade edilen savcılığın sevk yazısında, devam eden süreçte hem vakıf yönetimi hem de üniversite yönetimi tarafından daha önce Mansur Topçuoğlu ve diğer şüphelilerin vakıf ve üniversite aleyhine gerçekleştirdikleri eylemlere ilişkin suç duyurularında bulunulduğu, bu soruşturmaların halen devam ettiği kaydedildi.
"YETKİLERİ OLMADIĞI HALDE..."
2 Mayıs 2019 tarihinde Yüksel Öğretim Kurulu tarafından vakfın kayyuma devredilmiş olması nedeniyle üniversitenin yönetimini vakfa iade ettiği, bunun üzerine vakıf kayyumu tarafından gerekli toplantılar yapılarak üniversitenin organlarının oluşturulduğu, buna rağmen Mansur Topçuoğlu, Reyhan Aksoy Topçuoğlu, Sevda Aksoy ve Ceylan Aksoy'un da aralarında bulunduğu kişiler tarafından yetkileri olmadığı halde vakıf olağan genel kurulu yapıldığı bu toplantıda Mansur Topçuoğlu'nun başkan seçildiği, ardından Haliç Üniversitesi Mütevelli heyeti seçimi gerçekleştirildiği, bu toplantılarda düzenlenen evrakların içerik olarak sahte olduğu, zira Vakıf Yönetiminin halen kayyuma ait olduğu, vakfa ilişkin yapılan toplantının vakıflar genel müdürlüğüne bildirildiği belirtildi.
"CEBİR VE ŞİDDET KULLANARAK ÜNİVERSİTEYE GİRDİKLERİ ANLAŞILMIŞTIR"
Savcılığın sevk yazısının sonunda şu ifadelere yer verildi:
"Ancak Vakıflar Genel Müdürlüğü tarafından Mansur Topçuoğlu'na hitaben yazılan yazıda mütevelli heyet üyeliğinin İstanbul 17. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin kararı ile iptaline karar verildiğinden, yazılarının dikkate alınamayacağının bildirildiği, buna rağmen Mansur Topçuoğlu, Reyhan Aksoy Topçuoğlu, Sevda Aksoy ve Ceylan Aksoy'un yanlarında özel güvenlik işi ile uğraşan diğer şüpheliler ile birlikte üniversite yönetimini sözde devir almak için uyarılara rağmen olay günü cebir ve şiddet kullanarak Haliç Üniversitesi'ne girdikleri ve Mehmet Naci Topsakal, Muhammet Cihan Özaydın ve Alper Gürcü'yü yaraladıkları, eğitimin devam etmesini engelledikleri anlaşılmıştır."
TUTUKLANMASINA KARAR VERİLDİ
İstanbul Nöbetçi Sulh Ceza Hakimliği'ne dün çıkarılan Mansur Topçuoğlu tutuklanarak cezaevine gönderilmiş, diğer şüpheliler ise adli kontrol şartıyla serbest bırakılmıştı.
(DHA)