Türkiye'nin sevilen ismi Hakan Ural, çocukluğundan özel yaşamına, kariyerinden ülke gündemine kadar pek çok konuda AKŞAM'a çarpıcı açıklamalarda bulundu.
O SAHNEDE KANIM DONDU
Kod Adı: K.O.Z filminde yer aldınız. Filmde MİT Başkanı Hakan Fidan’ı canlandırdınız. Filme hazırlık sürecinde kendisiyle görüştünüz mü?
Görüşmek için iki defa sözleşmiştik ama yoğunluğundan dolayı kendisiyle bir araya gelemedik. Bu sene Cumhurbaşkanımızı ziyaretimizde kendisiyle görüşme fırsatım oldu. Oyunculuğuma da iltifat etti sağ olsun. Bizim filmi çektiğimiz dönemde Hakan Fidan’ın tek bir karesi bile basına yansımamıştı. Dünya siyasetiyle ilgili olan biriyim ve bu bilgimden yola çıkarak rolü canlandırdım. Çok olumlu geri dönüşler aldım. Filmde en etkilendiğim sahne ise devletin polislerinin birbirine silah çektiği sahne olmuştu. Açıkçası bu sahnede kanım dondu. Dünyanın birçok yerinde
illegal yapılanmalar var ama bu denli bir yapılanma çok daha derin ve tehlikeli. Filmi çekerken bunu hissetim açıkçası.
HALK KENETLENMELİ
Peki Batı’nın ülkemize tutumunu nasıl değerlendiriyorsunuz?
Son yıllarda Batı Türkiye ile büyük bir çatışma içine girdi. Ülkemizdeki tüm terör örgütlerine üstü kapalı da değil açıkça destek verdiği halde dönüp demokrasimizi eleştiriyor. Batı’nın bu tavrını çok yanlış buluyorum. Terör faaliyeti gerçekleştiren bu örgütleri kendi topraklarında barındırıyor sonra da Türkiye’nin politikalarını eleştiriyor. Kusura bakmasınlar, sen önce terör örgütlerine neden destek verdiğini açıkla. Sonra söyleyecek sözün olsun. Batı’nın bu tavrına karşı biz halk olarak birbirimize çok daha fazla kenetlenmeliyiz. Söz konusu ülkemizin menfaati olunca kendi içimizde birleşmeliyiz. Milli konulara partiler üstü bakmalıyız. Bunun en güzel örneğini 15 Temmuz’da gösterdik.
HAYATIM BOYUNCA BÜYÜK KONUŞMADIM
Yaşam tecrübemi çocuklarıma aktarıyorum. Onlara fikrimi söylerim, onlar kaderini yaşar. Hayatım boyunca hiç bir konuda büyük konuşmadım. Hayatta herşey insan için. Çocuklarıma da bunu öğretiyorum...
ACUN DÂHi BiR iNSAN
‘Aramızda Kalmasın’ programıyla izleyiciyle buluşuyorsunuz. Nasıl gidiyor?
Acun’u yıllardır tanırım, benimle çalışmak istediğini hep söylüyordu. Acun dâhi bir insan. Birçok insanın görmediği şeyleri görüyor. Neyin tutacağını çok iyi sezen biri. İyi ki teklifini kabul etmişim. Program ilgi odağı oldu. Bu da beni mutlu ediyor. Ben kazandığım bu başarıyı Acun’un dehasına borçluyum. O benim bu yanımı keşfetti ve kitlelere gösterdi. Önümüzdeki sezon da devam edeceğim. Çok fazla teklif alıyorum hatta çok yüksek rakamlar telaffuz ediliyor. Ama benim için huzur önemli. Bu yüzden teklifleri geri çevirdim.
ACILARIMIZ BiRBiRiNE BENZiYOR
Zorlu bir çocukluk geçirmişsiniz. Küçük yaşlarınızdan itibaren para kazanmak için ayakkabı da boyamışsınız su da satmışsınız. Şimdi baktığınızda çocukluğumu yaşayamadım diyor musunuz?
İçinde yaşadığımız coğrafyanın bazı gerçekleri var. Hepimiz köken olarak benzer acılardan geçiyoruz. Yaşadığım bu zorlukları ajite eden bir insan olmadım hiçbir zaman. Benim yaşadığım olumsuzlukların çok daha kötüsünü yaşayan insanlar da var hayatta. Bu yüzden de yaşadıklarıma her zaman şükür ediyorum.
SİBEL CAN İLE ÇOK AĞIR BEDELLER ÖDEDİK
Uzun yıllar Sibel Can’la evliydiniz. Böyle şöhretli bir kadınla evli olmak zor olsa gerek…
Büyük bir aşkla evlendik. Genç yaştan itibaren ağır bedeller ödedik. Zorlu süreçlerden geçtik. Dönüp baktığımda Sibel’le binlerce iyi hatıram var. Onunla evlendiğim için hiçbir zaman pişman olmadım. Pırıl pırıl çocuklarımız oldu.
EVLİLİK KARİYERİMİ ETKİLEDİ
Oyunculuk servünenizden bahseder misiniz?
Çok başarılı bir modeldim. Babam hayatıma yeni girmişti. İlk filmim Banu Alkan’la başrolü oynadığım ‘Mavi Yolculuk’tu. Sonra teklifler yağımaya başladı. Sinemaya genç yaşımda başlamama rağmen 19 yaşında evlenmem kariyerimi olumsuz etkiledi. Eğer bu kadar erken evlenmeseydim, sinemada çok daha iyi olabilirdim. Türk sinemasının en iyi ve usta yönetmenleriyle birlikte çalışma fırsatı buldum. Şerif Gören, Atıf Yılmaz, Halit Refiğ, Türker İnanoğlu gibi sinema tarihimize adını altın harflerle yazdırmış isimlerle çalışmak benim için paha biçilmez.
ZAMANIMI KIZIMAAYIRIYORUM
Sizi yakın zamanda bir dizide veya sinema filminde görebilecek miyiz?
Geçen sezon ‘Kehribar’da rol aldım. Çok güzel bir diziydi ama çekimler beni çok yordu. Bu sezon haftanın 5 günü program yapıyorum. Kalan zamanımı ise 4 yaşındaki kızıma ayırıyorum. Büyümesini kaçırmak istemiyorum. Engincan ve Melisa yurtdışında, onların özlemini de kızımla gidermeye çalışıyorum. Bu yüzden dizi tekliflerini kabul etmedim. Şafak Sezer’in çekeceği filmde oynamak için konuştuk. Senaryoyu daha okumadım ama aklıma yatarsa yer alacağım bu işte. Diziye vakit ayıramıyabilirim ama sinema benim aşkım, ondan asla kopmam.
VATANSEVER, BAYRAĞIMA VE TOPRAĞIMA BAĞLIYIM
Gezi’den itibaren Türkiye’nin üzerine oynanan oyunları anlatan bir filmdi. Peki siz, Gezi’den günümüze yaşadığımız süreci nasıl değerlendiriyorsunuz?
BÖLGE HALKI ZARAR GÖRÜYOR
Vatansever bir insanım. Bayrağına, toprağına ve milletine çok bağlı biriyim. Zorlu bir coğrafyada bulunuyoruz. Yaşadıklarımızı Türkiye değil, bölge üzerinden değerlendirmemiz gerekiyor. Planlı biçimde kurdukları bu oyunu hem Türkiye’de hem de bölgedeki diğer ülkelerde devreye sokarak, nihai hedeflerine ulaşmaya çalışıyor. Bunun için de ellerinden gelen her şeyi yapıyorlar. Yanıbaşımız Suriye’de yaşananlar ortada. Bundan en büyük zararı ise ne yazık ki bölge halkları görüyor.
HİZMETİ İNKÂR EDEN ÇARPILIR
Geçmişten bugüne baktığınızda Türkiye nasıl dönüşüm geçirdi?
Çocukluğumda gaz, yağ, ekmek ve tüp hep kuyruğa girerek alınırdı. Bu dönemlerin tüm zorluklarını görmüş biri olarak, ülkemizin geldiği noktayı takdir ediyorum. İstanbul’a bakın örneğin. Metrodan üçüncü köprüye çok geniş bir ulaşım ağı yapıldı. Yapılan bu hizmetleri inkâr edeni Allah çarpar. Halkımızın huzuru ve refahı için yapılan bu hizmetlere partiler üstü bakmalıyız. Bunu ister AK Parti isterse CHP yapmış olsun, halka sunulan hizmetleri takdir etmemiz gerekiyor.
BABASIZLIK TRAVMA YAŞATTI
17 yaşında Selçuk Ural'ın oğlu olduğunuz ortaya çıktı. Yaşadıklarınız sizi nasıl etkiledi?
‘Benim kaderimmiş’ diye bakıyorum. Babamla 17 yaşımda tanıştım ama babam olduğunu çok daha önce biliyordum. Bu durum tabi ki bende travma yarattı. Babam hatalarını çok kabullenen biri değildir ama yaşanan bu durumdan vicdan azabı çektiğini düşünüyorum. Babamı hiçbir zaman suçlamadım ama yaşadığım her şeyi de tüm dürüstlüğüm ve içtenliğimle anlattım. Sevgili Kadir İnanır bir gün sette bana ‘bir film çekecek olsam senin hayatını çekmek isterim’ demişti. Şükürler olsun ki zorlukları geride bıraktım.