Hafter ateşkesi bozdu! Başkan Erdoğan 'hak ettiği dersi veririz' demişti... Bütün seçenekler masada

Libya’da Halife Hafter yanlısı Tobruk merkezli Temsilciler Meclisi Başkanı Akile Salih, ''ateşkesin sona erdiğini, savaşın devam edeceğini'' duyurdu. Başkan Erdoğan, ''Ülkenin meşru yönetimine ve Libya'daki kardeşlerimize saldırılarını sürdürmesi halinde, darbeci Hafter'e hak ettiği dersi vermekten de asla geri durmayacağız.'' diyerek Türkiye'nin tutumunu açıklamıştı.Libya'daki UMH birlikleri: Hafter'in saldırılarına karşı koymaya hazırız, bütün seçeneklerin şu an masada olduğunu belirtti.

Libya’da Halife Hafter yanlısı Tobruk merkezli Temsilciler Meclisi Başkanı Akile Salih, "ateşkesin sona erdiğini, savaşın devam edeceğini" duyurdu.

'RUSYA, HAFTER'İ ATEŞKES ANTLAŞMASINI İMZALAMAYA ZORLUYOR'

Libya Dışişleri Bakanı Muhammed Seyyale, sosyal paylaşım sitesi Facebook üzerinden yaptığı açıklamada, "Rusya bize, ateşkes anlaşmasını imzalaması için Hafter'e baskı yaptığını söyledi." ifadesini kullandı.

Rusya Savunma Bakanlığı bugün, Halife Hafter’in, UMH ile ateşkes anlaşmasına olumlu baktığını fakat yerel istişareler için 2 güne ihtiyacı olduğunu duyurmuştu.

MOSKOVA'DAKİ LİBYA KRİZİ GÖRÜŞMELERİ

Türk ve Rus heyetler ile Libya’daki taraflar arasında dün Moskova'da görüşmeler gerçekleştirilmişti.

Türk heyeti, UMH Başbakanı Fayiz es- Serrac ve Libya Devlet Yüksek Konseyi Başkanı Halid el-Mişri ile anlaşma metnini oluşturmuştu.

Rus heyeti ise Hafter ve Tobruk merkezli Temsilciler Meclisi'nin Başkanı Akile Salih’i ikna etmeye çalışmıştı.

Ancak Hafter, uzun uğraşlar neticesinde oluşturulan anlaşma metnini imzalamamış ve sabah saatlerinde Moskova’yı terk etmişti.

ANKARA'NIN YAPICI ROLÜ

Türkiye, Libya'da sorunların müzakere yoluyla çözülmesi, barışın sağlanması, siyasi bir süreçle istikrarın tesis edilmesi ve en önemlisi kardeş kanının dökülmemesi için bugüne kadar yapıcı bir rol oynadı.

BARIŞA FIRSAT VERİLMELİ

Barışa fırsat verilmesi gerektiğini her fırsatta vurgulayan Türkiye, ülkedeki aktörleri dışlamadan Libya'da ateşkesin sağlanması ve bunun siyasi bir süreçle ilerlemesi için çabaların devam edeceğini belirtiyor.

BM ULUSAL MUTABAKAT HÜKÜMETİNİ TANIYOR

Libya'nın doğusundaki gayrimeşru güçlerin lideri darbeci general Halife Hafter'in başkent Trablus'u ele geçirmek için 4 Nisan'da saldırı emri vermesinden sonra uluslararası meşruiyete sahip, BM tarafından tanınan Ulusal Mutabakat Hükümeti (UMH) birlikleri de karşı operasyon başlattı.

Başkent Trablus yakınlarına kadar ulaşan çatışmaların sonlanması için Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, 8 Ocak'ta ortak açıklamayla Libya'daki tüm taraflara ateşkes çağrısında bulundu. Meşru UMH yönetiminin ardından darbeci Hafter'in de kabul etmesiyle ateşkes 12 Ocak gece yarısı yürürlüğe girdi.

Türkiye, meşru Libya yönetiminin çağrısı üzerine Trablus yönetimiyle 27 Kasım'da imzalanan "Güvenlik ve Askeri İş Birliği Mutabakat Muhtırası"ndan sonra Hafter yönetimini diplomasi masasına oturtmak için çalıştı.

Değişen dengeler, diplomatik sürece hız kazandırdı.

Türkiye'nin diplomatik girişimleri son günlerde Rusya ile yapılan görüşmelerle hız kazandı. Hafter güçleri üzerinde etkisi olan Rusya ile yapılan görüşmeler, öncelikle ateşkesin etkin uygulanmasına yönelik mutabakata varılmasına yoğunlaştı.

Bu amaçla Türkiye'den Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu ve Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar, 13 Ocak'ta Moskova'ya giderek Rus mevkidaşları ile görüşmeler yaptı. Bunun yanı sıra Türk heyeti (UMH) Başbakanı Fayiz es-Serrac ve heyetiyle müzakereler yürüttü.

Rusya ise Hafter ve heyetiyle görüştü. Sonuçta ateşkes için bir metin üzerinde uzlaşıya varıldı. Serrac bu metni imzalayıp Türk heyetine teslim etti. Hafter ise sabaha kadar süre istediğini Rus tarafına iletti. Ancak sabah olduğunda Hafter'in bu metni imzalamadan Moskova'dan ayrıldığı açıklandı.

BERLİN SÜRECİ'NE DESTEK VERİLDİ

Türkiye'nin Libya'da barışın tesisine yönelik çabaları, Rusya ile girişilen diplomasiyle sınırlı kalmadı. Türkiye, ayrıca Almanya ve İtalya gibi ülkelerin girişimiyle Libya konusunda yürütülen Berlin Süreci'ne destek veren ülkelerin başında geldi. Berlin'de düzenlenmesi planlanan liderler konferansıyla Libya konusunun masaya yatırılması ve barış için çabaların yoğunlaştırılması planlanıyordu. Ancak Hafter'in Moskova'da üzerinde uzlaşılan metni imzalamadan ayrılması, Türkiye'nin tepkisine yol açtı. Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu, Hafter'in bu şekilde devam etmesi halinde Berlin Zirvesi'nin de bir anlamı bulunmadığını belirtti.

Cumhurbaşkanı Erdoğan da Türkiye'nin Berlin Süreci'ne desteğini, önceki gün İtalya Başbakanı Guiseppe Conte ile görüşmesinden sonra bir kez daha vurguladı. Erdoğan, Türkiye'nin sürece desteğini, "Bu hafta sonu Berlin'de yapılacak zirve ile ilgili gerek Sayın Putin gerek şahsım gerekse Sayın Conte de Berlin'e katılma noktasında şu anda kararlılığımız var." ifadeleriyle dile getirmişti.

BM'NİN ÇABALARI DA DESTEKLENDİ

Türkiye, Rusya ile giriştiği diplomasi ve Berlin Süreci'ne verdiği destekle kalmadı, Birleşmiş Milletler'in (BM) çabalarını da destekledi.

Türkiye, Libya'da siyasi sürecin ilerletilmesi ve kalıcı istikrarın sağlanmasına yönelik BM öncülüğünde gerçekleştirilecek kapsayıcı diyalog ve uzlaşı temelli yapıcı çabalara her zaman destek verildiğini her fırsatta ifade etti.

Cumhurbaşkanı Erdoğan da yine önceki gün BM Libya Özel Temsilcisi Gassan Selame'nin girişimlerini yapıcı şekilde desteklediklerini vurguladı.

HAFTER'E TEPKİ: SALDIRILAR SÜRERSE HAK ETTİĞİ DERSİ VERECEĞİZ

Gelinen noktada Türk hükümeti Libya'da kan dökülmesini engellemek için her yolun denendiğini ve buna yönelik çabaların süreceğini, gelişmelerin yakından takip edileceğini belirtiyor.

Hafter'in, üzerinde mutabakata varılan metne imza atmadan Moskova'yı terk etmesi Türkiye'nin tepkisini çekmiş durumda. Bu tepkiyi dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye ve Serrac yönetiminin sözünde durduğunu ancak Hafter'in "kaçtığını" vurguladı.

Erdoğan, "Ne yazık ki darbeci Hafter, aynen darbeciliğinde olduğu gibi masada bir yalan darbesi yaparak Moskova'yı terk etti. Trablus Hükümeti son derece yapıcı ve uzlaşmacı bir tavır sergiledi. Darbeci Hafter, ateşkesi imzalamaya yanaşmadı. Önce bekledi sonra Moskova'yı terk etti, kaçtı." dedi.

Erdoğan, Türkiye'nin darbeci Hafter ile ülkenin meşru yönetimi arasında yapılacak tercihleri dikkatle takip edeceğini belirterek, "Ülkenin meşru yönetimine ve Libya'daki kardeşlerimize saldırılarını sürdürmesi halinde, darbeci Hafter'e hak ettiği dersi vermekten de asla geri durmayacağız." diyerek Türkiye'nin tutumunu açıkladı.

Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu da Türkiye'nin Libya'da bir ateşkes ve barış için üzerine düşeni yapmaya devam edeceğini söyledi.

Hafter'in imza atmadan masadan kalkmasını değerlendiren Çavuşoğlu, "Bu tabloda kim barış, kim savaş, kim birlik beraberlik istiyor, kim istemiyor ortaya da çıkmış oldu." diye konuştu.

"LİBYA'DA ATEŞKES ÜMİDİ SADECE CUMHURBAŞKANIMIZIN ÇABALARI SAYESİNDE MÜMKÜN OLDU"

Ankara'nın Libya konusunda stratejisinin ne olduğuna ilişkin bir soruya Kalın, Türkiye'nin Libya ile geçmişe dayanan ilişkilerinin olduğu, Kuzey Afrika'da siyasi istikrarın önemsendiği yanıtını verdi.

Libya'nın kilit role sahip olduğunu kaydeden Kalın, "Libya'daki gelişmeler Cezayir, Tunus, Sudan gibi komşu ülkeleri ayrıca Akdeniz'i de etkiliyor. Avrupalılar göç konusunda endişeli. Bu anlaşmazlık neredeyse 7-8 yıldır devam ediyor." dedi.

Uluslararası toplumun şiddete son verilmesi için bir araya gelmesi gerektiğine işaret eden Kalın, Türkiye'nin bu yönde çok çaba gösterdiğini belirtti.

Kalın, "Açıkçası Libya'da her şey kırılgan. Sadece ateşkes değil, siyasi sürecin kendisi, BM süreci. Her şey kırılgan. Şunu kabul etmek gerekir ki, mükemmel bir durumla karşı karşıya değiliz. Çok farklı fraksiyonlar, kabileler, uluslararası aktörler, paydaşlar ve daha birçok unsurun dahil olduğu bu çatışmaya bir son vermeye çalışıyoruz." ifadesini kullandı.

Bu amaçla Amerikalılar, İtalyanlar ve diğerleriyle görüştüklerini dile getiren Kalın, "Dolayısıyla, BM sürecinin ilerlemesi için bu ivmeyi yakalamayı umuyoruz. Ancak bunun olması için ateşkes sağlanmalı, düşmanlıklar sona ermelidir." dedi.

Kalın, AB'nin Libya'ya birlik gönderilmesi konusunda Türkiye'yi uyarmasına ilişkin olarak da "Libya Birlik Hükümeti için diplomatik çabalarımız ve desteğimiz Libya'daki savaşa denge getirdi. Bunun sonucu olarak da bir ateşkes var, hala üzerinde çalışıyoruz. Bu sadece cumhurbaşkanımızın çabaları sayesinde mümkün oldu." değerlendirmesinde bulundu.

"BÜTÜN SEÇENEKLER MASADA"

Libya Ahrar kanalına konuşan Trablus Bölge Komutanı Tümgeneral Abdulbasit Mervan, siyasi yönetimin emirleri doğrultusunda ateşkese karar verdiklerini, ancak Hafter'in anlaşmayı imzalamayı reddetmesiyle bütün seçeneklerin şu an masada olduğunu belirtti.

Mervan, Hafter'in bütün saldırılarına karşı koymaya hazır olduklarını dile getirdi.

- HAFTER TRABLUS ETRAFINA TAKVİYE GÜÇ YIĞIYOR

UMH'ye bağlı askeri kaynaklar bugün, Trablus'un güneydoğusunda Hafter milislerinin merkez karargah olarak kullandıkları Terhune kentine, Birleşik Arap Emirlikleri'ne (BAE) ait zırhlı araçlar ve topların ulaştığını duyurmuştu. 

Türkiye ve Rusya'nın ortak girişimiyle hazırlanan ateşkes anlaşması, dün Moskova'da gerçekleştirilen görüşmeler sonunda UMH tarafından imzalanmıştı. Hafter ise anlaşmayı imzalamadan sabah saatlerinde Moskova'dan ayrılmıştı. Rusya Savunma Bakanlığı, Hafter'in yerel istişareler için 2 güne ihtiyacı olduğunu açıklamıştı.

Hafter'in Libya'ya ulaştığına ilişkin henüz resmi açıklama yapılmazken, askeri, siyasi ve mali olarak kendisine destek veren Mısır veya BAE'ye gittiği iddia edildi.

Türkiye ile Rusya'nın Libya'daki taraflara çatışmalara son vermek, insani yardımları halka ulaştırmak için sunduğu ateşkes önerisi, aynı zamanda ülkedeki sorunların yalnızca Libyalılar arasındaki diyalog yoluyla çözülmesini içeriyordu.