Güneydoğu'da terörist başının HDP'ye oy verin çağrısına tepki

Güneydoğu Anadolu Bölgesi'ndeki kanaat önderi ve sivil toplum kuruluşlarının temsilcileri, terör örgütü PKK'nın Kandil'deki sözde lideri terörist başı Murat Karayılan'ın örgütün yayın organları ANF'ye verdiği röportajla ''HDP'ye oy verin'' çağrısında bulunmasına tepkisini dile getirdi.

Cihannüma Dayanışma ve İşbirliği Platformu Derneği (Cihannüma) Genel  Merkez Yönetim Kurulu Üyesi Alaattin Parlak, AA muhabirine yaptığı açıklamada,  Karayılan'ın bu açıklama ile siyasi partileri ve AK Parti'yi hedef göstererek  seçmen üzerinde bir baskı kurup, seçmeni yönlendirmek istediğini söyledi.

Parlak, demokrasinin temel hedeflerinden birinin seçmenin kendi özgür  iradesini sandığı yansıtması olduğunu ifade ederek maalesef terör örgütünün baskı  ve şiddet yoluyla seçmenin iradesini değiştirmek istediğini, bunu yaparken de AK  Parti teşkilatlarını ve milletvekili adaylarını hedef gösterdiğini aktardı.

 
"İkisi arasındaki bağın ne kadar güçlü olduğunu gösteriyor"
 
Bunun kabul edilebilecek bir durum olmadığını vurgulayan Parlak,  "Terörle bağlantısı olmadığını ifade eden bir siyasi partiye, terör örgütünün  destek vermiş olması aslında ikisi arasındaki bağın ne kadar güçlü olduğunu  gösteriyor. Bu açıklamayla bu bağın toplum tarafından bilinmesine yönelik bir  açıklama olduğunu düşünüyorum. Elinde silah bulunduran bir örgütün siyasi bir  partiye destek vermesi kabul edilecek bir durum değil." dedi.
 
Kürt seçmenin terör örgütü PKK’nın sözde yöneticilerinden birisinin  HDP'ye açık bir şeklide oy istemesini irdeleyeceğini dile getiren Parlak, Kürt  seçmenin PKK'nın son yıllarda bölgede yaptığı yıkımı düşünerek sandığa gideceğine  inandığını belirtti.
 
Parlak, Kürtlerin buna tepki göstereceğini anlatarak "Bölge kan,  şiddet ve gözyaşına boğuldu. Elinde silah bulunanların siyasete müdahale etmeye  hakkı yok. Artık yeter. Silahların gölgesinde oy isteyenlere seçmen sandıkta en  güzel cevabı verecek." diye konuştu.
 
"PKK'nın tehditleri milletin iradesine engel olamayacaktır"
 
Diyarbakır İnanç Özgürlüğü Platformu Koordinatörü İbrahim Gökdemir,  PKK'nın bölgede baskı, tehdit, şantaj ile kan dökerek ve şiddet uygulayarak  hiçbir farklı sese tahammül göstermeyerek millet iradesini yok saydığını söyledi.
 
"HDP Kürt halkının iradesini ve taleplerini yok sayarak sadece  PKK/Kandil ve dış güçlerin güdümünde hareket eden bir siyasi oluşum olduğunu  ispatlamıştır." ifadelerini kullanan Gökdemir, şu değerlendirmeyi yaptı:
 
"Karayılan'ın son hezeyanları olarak AK Parti ve bölgedeki bağımsız  milletvekillerini tehdit ederek çekilmeye zorlaması ve halkı HDP'ye oy vermeye  çağırması HDP'nin PKK'nın bir siyasi kolu ve sözcüsü olduğunu göstermiştir. Bu  hezeyanlar ve korkular HDP'nin barajı aşamayacağının göstergesidir. 24 Haziran  seçimleri ile bölgenin mütedeyyin Kürt halkı, PKK'nın tüm bu hezeyan ve  tehditlerine prim vermeden özgür iradeleri ile huzuru, güveni, barışı ve  kardeşliği tercih ederek sandığa gidecek, 30 yıldır bölgeyi kasıp kavuran PKK/HDP  kabusundan kurtulma zamanı geldiğini ilan edecektir."
 
"HDP zaten Kandil’in sözcülüğünü yapan bir partidir"
 
Şırnak Güvenlik Korucuları ve Şehit Aileleri Federasyon Başkanı Mehmet  Güngör, Karayılan'ın seçime yönelik yönlendirme yapmasını kınadıklarını ve bunu  hadsizlik olarak gördüklerini aktararak şöyle konuştu:
  
"Eli kanlı bir örgütün bir siyasete müdahale etmesi, milleti bir yere  kanalize etmesine şaşırmamakla beraber yine de haddini aşan bir durum olarak  değerlendiriyorum. HDP zaten Kandil'in sözcülüğünü yapan bir partidir ancak bunu  maalesef herkes göremiyor. Daha düne kadar bu bölgede kazdığı çukurlar ve  hendeklerle binlerce gencimizin ölmesinin müsebbibi olan bir zat, millete korku  vermek için seçimlere yön vermeye çalışıyor."
 
Güngör, halkın bu oyuna gelmeyerek hür iradeleriyle oy  kullanacaklarını düşündüğünü anlattı.
 
HDP ve PKK'nın ilişkisi deşifre oldu
 
TÜGVA Siirt İl Temsilcisi İbrahim Ethem Göztok, HDP ve PKK'nın  ayrılmaz bir ikili olduğunu bildiklerini ifade ederek "İnanıyorum ki bölge halkı  HDP'nin, PKK'nın bir siyasi ayağının olduğunun farkında olup bu oyunlara  gelmeyecektir. Bu açıklamayı bir şiddet, tehdit olarak görüyorum. Buna meydan  vermeyeceklerine inanıyorum. İnşallah bu oyunları bozacaklar." dedi.
 
Siirt İmam Hatip Okulları Platformu Başkanı Nihat Altunç da  Türkiye'nin bir bütün olduğunu, bu bütünlüğü bozacak her türlü eylem ve harekete  karşı olduklarını dile getirerek şunları söyledi:
 
"Bu çağrılara olumlu cevap veren siyasi partiler de maalesef ülkenin  bütünlüğünden yana tavır almadıkları imajını ortaya koyarlar. Bu açıklama  Güneydoğu ve ülke halkına bir katkı sunmayacaktır. Sadece Kürtlerin huzuruna ve  Kürtlerin geleceğe ilişkin vizyonuna da zarar verir. PKK çıktığı günden beri  ülkenin bütünlüğüne zarar vermiş, ülkenin insanına zarar vermiştir, bunu herkes  görüyor. Siyasi partilerden de herhangi biri eğer PKK'ya sırtını dayayarak bir  politika üretiyorsa yanlış yapıyor. Türk milleti yorulmuş, bezmiştir ve bunun  cevabını da sandıkta Türkiye'nin bütünlüğünden yana tavır alarak gösterecektir."
 
"Halka korku salarak yönlendirmeye çalışıyorlar"
 
Mardin'deki kanaat önderlerinden Mehmet Timurağaoğlu, elinde silah  olan bir örgütün demokrasiden bahsetmesinin mümkün olmadığına işaret etti.
 
Bir şans verilerek HDP'nin Meclis'e gönderildiğini belirten  Timurağaoğlu, "Ancak milletin onlara verdiği yetkiyi kötüye kullanarak işi  insanların kanı üzerinden siyaset yapmaya götürdüler. Bunların doğru olmadığını  ve yanlış olduğunu görüyoruz. Örgütün silahların gölgesinde demokrasiden  bahsetmesi siyasete müdahale etmeye çalışmasıdır." dedi.
 
Amaçlarının demokrasi olmadığını, halka korku salarak yönlendirmeye  çalıştıklarına işaret eden Timurağaoğlu, "Milleti bir yere kanalize etmeye  çalışıyorlar. Ama devletimizin burada sağladığı güven ve huzurla bunun boşa  çıkacağına inanıyoruz. Milletimiz de inşallah bunu güzel okur ve gereğini yapar."  diye konuştu.

(AA)