Gözümü kırpmadan yine vatanıma siper olurum

FETÖ’nün 15 Temmuz hain darbe girişiminde hem eşini hem de bir bacağını kaybeden Gazi Vahide Şefkatlioğlu, “Bir kez daha olsa yine çıkar, canımı bin kere veririm” dedi. 

15 Temmuz 2016… FETÖ’nün hain darbe girişiminde gözünü bile kırpmadan meydanlara çıkan vatan evlatlarından biri o…  Esenler’de yaşayan 38 yaşındaki Gazi Vahide Şefkatlioğlu, o karanlık gecede FETÖ’ye karşı mücadele eden kadın kahramanlarından biriydi. “Ölmek var, dönmek yok” diyerek çıktığı sokaklarda darbeciler karşısında başta 49 yaşındaki hayat arkadaşı Mehmet Şefkat Şefkatlioğlu ve bir bacağını kaybeden Şefkatlioğlu, o gün yaşadıklarını şöyle anlattı: 

“Darbe yapıldığını duyunca eşim ve ben sokağa çıktık. Derdimiz Cumhurbaşkanımıza havalimanında yetişmekti. Ben o sıra tankı görmedim ama tankın paletinden ateşler açılmaya başlandı. Altında kaldık, ezdi geçti. 

Bir bacağım kesildi, bir bacağım yerine dikildi. Eşimin öldüğünü 1 buçuk ay sonradan öğrendim. Eşimin ve kendi adıma gurur duyuyorum. O geceyi herkes ‘Kanlı bir gece’ diyor ama ben o geceye ‘şanlı bir gece’ diyorum. Çünkü ülkemizin kurtuluşu oldu. Allah göstermesin, bir kez daha olsa yine çıkar, gözümü kırpmadan bu vatan için canımı bin kere veririm.” 

Onu görmeden 3 gün duramazdım, 3 yıl geçti 

Darbe girişimi sırasında, Beştepe’de helikopterden açılan ateş sonucu şehit düşen özel güvenlik görevlisi Volkan Pilavcı’nın, aynı zamanda 3 de gazisi bulunan ailesi, çektikleri acılara rağmen vatan için verdikleri mücadelenin gururunu yaşıyor. Anne Neziha Pilavcı “Sürekli mezarına gidip ziyaret ediyoruz. Ayakta durmak zorundayız ama çok zor. Ben evladımı görmeden 3 gün duramazdım, 3 yıl geçti. Vatan sağ olsun. Elbette vatan için şehit de vereceğiz gazi de” dedi. 

Üç şehidinin acısıyla yanıyor

FETÖ’nün darbe girişimine karşı koymak için Kızılcahamam’dan Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’ne giden iki oğlu ve damadı darbeciler tarafından şehit edilen Muzaffer Gülşen, üç yıldır evlatlarının acısıyla yaşıyor: “Yan yana şehit düştüler. Onlar beni gömecekti, ben onları toprağa verdim...”