Gerekirse 24 saatte çıkarız

Bakan Akar, “Afgan kardeşlerimiz istediği sürece orada olacağız. Olaylar ters giderse tahliye için uçaklarımız, planımız hazır” dedi.

HİKMET GENÇ

Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar, IDEF'21 15. Uluslararası Savunma Sanayii Fuarı'nda soruları yanıtladı. Afganistan'daki gelişmelerle ilgili değerlendirmelerde bulunan Akar, Türk askerinin Afganistan'daki çalışmaları ve Türk vatandaşlarının ülkeden tahliyesiyle ilgili bilgiler verdi.

Afganistan'da bir anlaşmaya varılırsa mı kalacağız?

Tüm görüşmelerde muhataplarımıza bir mutabakat olursa kalacağımızı söyledik. Havaalanı kapanırsa bütün Afganistan kültürden sağlığa, ekonomiden ticarete kadar kapanır. Ayrıca NATO ülkeleri havaalanı kapandığı zaman oradan çekileceklerini söylediler. Onlar çekilirse izole bir devlet oluyorlar, kiminle konuşacaklar. Dolayısıyla Afgan kardeşlerimiz zarara uğramasın. Biz de 6 senedir bu işi yapıyoruz. Biz bu göreve devam edelim. Bunun kimseye bir zararı yok. Önemli olan Afgan kardeşlerimizin, ülkemizin ve milletimizin hak ve menfaatleri; bir de ahlaki ve kendi değerlerimiz var. Bu manada ilgili kurumlarca temaslar yapılıyor. Bunlardan da olumlu sinyaller geliyor. Tamamen bir iyimserlik havası tabii ki yok. Olaylar ters giderse bir sıkıntı görürsek 24 saatte orayı terk ederiz.

Türkiye'nin görevini sürdürmeye talip ülke var mı?

Yok ama ilerleyen dönemde belki diyebilirler.

Havaalanındaki son durum nedir?

Uçuşa açık, iniş kalkış yapılıyor. Son dört günde 146 uçuş gerçekleşti. Şu ana kadar herhangi bir saldırı, müdahale olmadı. Silah sesleri duyuluyor denilen şey ise kalabalığı dağıtmak için havaya yapılan atışlardı. Hayatını kaybedenlerin izdihamdan dolayı olduğu belirtiliyor. Vatandaşlarımızın tahliyesi konusunda güzel bir operasyon yaptık. Askeri birliklerimiz güven içinde, emniyetle görevlerini eksiksiz yapmaya çalışıyorlar. Birinci gün Taliban şehre girince yerli sözleşmeli personel görev yerlerini terk ettiği için halk havaalanına girdi. Sonra TSK unsurları Almanlar, İngilizler ve ABD'lilerle birlikte yerel bazı Afgan unsurları ile pist uçuşlara hazır hale getirildi. Biz vatandaşlarımızı Kabil'den İslamabad'a getiriyoruz oradan THY ile yurda tahliye ediliyorlar. Bu yolla 570 vatandaşımızı Kabil'den A400 M'lerle İslamabad'a aktardık. Oradan da THY ile taşıdık. Bir anlamda hava köprüsü kurduk.

SINIRLARLA İLGİLİ YALANLARI MUHALEFETLE KONUŞACAĞIZ

Bakan Akar, "Hudutlarda öyle görüntülerin çekilmesi mümkün değil. Engeller, hudut birlikleri, jandarma, polis var. Bütün alanlarda İHA'lar faal. Belki Sayın Cumhurbaşkanımıza arz edip muhalefetle gidip konuşacağız" dedi.

On binlerce insan geliyor gibi bir algı oluşturulmak isteniyor. Bu kadar insan geliyor mu?

Öyle bir şey yok.

İran-Suriye sınırlarında toplam kaç km. fiziki önlem alınabildi, duvar örüldü?

Oraya bir fabrika kuruldu, kalıpları döküyor hemen duvar yapılıyor. İran sınır bölgesinde yüzde 65'e ulaştı. Duvar yapım çalışmaları devam ediyor. Bununla birlikte hendekler, tel örgüler var. Arazi düz ve açık. En ufak hareket hemen görülür. Mehmetçik çalışmalarını ciddi ve samimi bir şekilde yürütüyor. Hiçbir şekilde öyle iddia edildiği gibi 50-60 kişilik grup söz konusu olamaz. Sayın Cumhurbaşkanımız ifade ettiler, biz açıklama yaptık ama yine de ortaya atılan bu tür yalan iddialar özellikle hudutta fedakarca görev yapan Mehmetçiği üzüyor. Onların morali, motivasyonu çok önemli.

Ortaya atılan görüntüler nereden geliyor?

Gerçekleri yansıtmayan, İran sınırı ile alakası olmayan veya ilgisiz bazı görüntüler paylaşılarak kamuoyunda farklı bir algı oluşturulmak isteniyor. Hudutlarda öyle görüntülerin çekilmesi mümkün değil. Engeller var, hudut birlikleri var, jandarma var, polis var, yol kontrol noktaları var. Bütün alanlarda İHA'lar faal. Belki Sayın Cumhurbaşkanımıza arz edip muhalefetle gidip konuşacağız.

İran'ın Afganların Türkiye sınırına gitmesine müsaade ettiğine yönelik bir algı var. Bu konuda İran ile görüşülüyor mu?

Mülki makamlar, askeri makamlar konuşuyor. Karşı taraf, İran, devamlı 'Böyle bir şey yok' diyor. Bizim de gördüklerimiz o yönde. Ayrıca sınırlarda gördüğümüz bir yoğun hareketlilik de söz konusu değil. Biz bu konuda oluşturulmak istenen algı ile uğraşıyoruz.