Başkan Recep Tayyip Erdoğan, Washington'daki NATO Devlet ve Hükümet Başkanları Zirvesi'ne katılmak üzere ABD'ye gitti. Başkan Erdoğan'ın ağırlıklı olarak Rusya-Ukrayna savaşının ele alınacağı NATO Zirvesi'nde İsrail-Hamas savaşını gündeme getirmesi ve müttefiklerden ateşkes için devreye girmelerini istemesi bekleniyor.
Washington'a hareket öncesi Ankara Esenboğa Havalimanı'nda basın toplantısı düzenleyen Başkan Erdoğan, zirvede NATO'nun caydırıcılık ve savunma yapılanmasını tahkim etmek, müttefiklerin imkan ve kabiliyetlerini güçlendirmek amacıyla istişarelerde bulunacaklarını açıkladı. Erdoğan, "NATO'nun kuruluşunun 75. yıl dönümüne tekabül eden münasebetiyle zirvemiz ayrı bir anlam taşıyor. Geçen sene Vilnius'da aldığımız kararların takibini yapacağız. Bu vesileyle bir oturum da AB temsilcilerinin de katılımıyla Asya Pasifik NATO ortakları olan Avustralya, Güney Kore, Japonya ve Yeni Zelanda ile liderler düzeyinde bir araya geleceğiz" dedi.
Türkiye'nin Ukrayna'nın toprak bütünlüğüne, egemenliğine ve bağımsızlığına olan desteğin herkes tarafından bilindiğini kaydeden Erdoğan, "Ukrayna'yı desteklemek için atılacak adımları tasarlarken NATO'nun savaşın tarafı haline getirilmemesi yönündeki ilkeli duruşumuzu da muhafaza ediyoruz. Adil bir barışın kaybedeninin olmayacağını ilk günden beri ifade ettik. Bu uğurda İstanbul süreci başta olmak üzere önce ateşkesi temin, ardından da kalıcı barışa giden yolu açmak için elimizi başından itibaren taşın altına koyduk. Silahların konuştuğu, kan döküldüğü ve can kaybının yaşandığı her gün bizim ne kadar isabetli bir yerde durduğumuzu göstermektedir" şeklinde konuştu.
Gazze'deki katliamlara dikkat çeken Erdoğan, şu mesajları verdi: "Ortak değerlerimizin samimiyet testinden geçmekte olduğu Gazze'de Filistin halkına yönelik süregiden katliamları gündeme taşıyacağız. Bu vahim tablo karşısında uluslararası camianın İsrail'i durdurmakta yetersiz kaldığını ve Filistin'de adil, kalıcı barış tesis edilmeden küresel vicdanın rahat bir nefes almasının mümkün olmayacağını vurgulayacağız. NATO ile özellikle İsrail-Filistin konusunda istediğimizi, beklediğimizi henüz alabilmiş değiliz. Temennim odur ki ABD'deki görüşmelerimizde bunları tekrar gündeme getirip beklediğimiz neticeyi alırız diye düşünüyorum."
Gazze'de ateşkes için yapılan müzakerelere değinen Erdoğan, Doha'da çok ciddi görüşmelerin olduğunu aktardı. Mossad Başkanı'nın Doha'ya gittiğini, Doha'daki görüşmelerde bazı olumlu adımlar atıldığını vurgulayan Erdoğan, "O günden bugüne henüz o adımlar noktalanmadı. Sabırla tabii süreci takip ediyoruz. Gerek İstihbarat Başkanımız gerek Dışişleri Bakanımız süreci takip ediyorlar. İnşallah, kısa zamanda buradan beklediğimiz neticeyi alırız" diye konuştu.
Erdoğan, "Zirveden beklentimiz, müttefiklerin milli güvenlik hassasiyetlerini gözeten, ittifak dayanışmasını güçlendiren neticelerin elde edilmesidir. Terörle mücadele ve müttefikler arasında savunma sanayi ticareti önündeki engellerin kaldırılması mühimdir" dedi. Dünyada artan terör tehdidine dikkati çekeceklerini vurgulayan Erdoğan, "Terör örgütleriyle kararlı ve bütüncül bir mücadele yürütülmesi gerektiğinin altını çizeceğiz" mesajını verdi.
Şuşa'da gerçekleştirilen Türk Devletleri Teşkilatı Zirvesi'ne KKTC'nin de katılmasını değerlendiren Erdoğan, "KKTC bizim nezdimizde zaten Türk Devletleri Teşkilatı'nın tam üyesi konumundadır. Bu konuda başta Azerbaycan olmak üzere onların yaklaşımı da bizimle hemen hemen aynı konuma gelmiştir. Bundan sonraki süreçte KKTC'yi burada nasıl tam üye noktasına taşırız, bunun gayreti içerisindeyiz" diye konuştu.
TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş, ABD Kongresi'nin ev sahipliğinde NATO Parlamento Başkanları Zirvesi'nde konuşma yaptı. Terörizmin, İttifak'ın güvenliğine yönelik doğrudan asimetrik tehdit olduğunu belirten Kurtulmuş, "Hiçbir müttefik Türkiye'den daha fazla terör saldırısına maruz kalmamıştır. NATO'nun terörizmle mücadeledeki rolü güçlendirilmelidir" dedi. Konuşmasında Gazze'deki katliama da dikkat çeken Kurtulmuş, "Müttefiklere Netanyahu hükümetinin saldırganlığına 'artık yeter' demeleri çağrısında bulunuyoruz" ifadelerini kullandı.
Kurtulmuş, zirvedeki konuşmasından önce Türk gazetecilerle bir araya geldi. CAATSA yaptırımlarının politik bir araç olarak Türkiye'ye karşı kullanıldığını kaydeden Kurtulmuş,
"F-35'ten çıkarılmış olmamız çifte standarttır. F-16 meselesi olumlu bir gelişmedir. Eğer dostlarımız Türkiye'nin savunma ihtiyaçlarını göz ardı ederlerse artık Türkiye savunma ihtiyaçlarını kendi başına üretecektir" dedi. PYD-YPG'nin bir tehdit olduğunu kaydeden Erdoğan, "Ne yazık ki ABD, PYD'ye lojistik, istihbari siyasi destek vermektedir" tepkisinde bulundu.