Terör örgütlerine karşı verilen kahramanca mücadelelerde yaralanan Özel Harekat gazileri, 19 Eylül Gaziler Günü'nde bir araya geldi, yaşadıklarını anlattı:
Gazi Zafer Baydar: "2015'te Hakkari Şemdinli'de PKK'lıların zırhlı araca attığı roketle yaralandım. Kulağımda yüzde 90 duyma kaybı var, cihaz kullanıyorum. 15 Temmuz'da da Boğaziçi Köprüsü'nde başımdan vuruldum ve ikinci kez gazi oldum. Gazilik benim için bir şeref, onurdur. Böyle görevler olsa yine gidip canımı vermeye hazırım."
Gazi Gökhan Dugan: "Diyarbakır'da 1992'de teröristlerle girdiğim çatışmada kolumdan ve omzundan yaralandım. 1 yıl sonra kardeşim Hacı Osman Dugan'ı şehit verdim. Ecdadımız bu vatan için canını, kolunu, gözünü verdi. Bizler de onların torunları olarak bazı uzuvlarımızı vatanımıza feda ettik. Gaziler unutulursa maziler de unutulur."
Gazi Celalettin Yüksel: "Diyarbakır Silvan'da 1992'de bacağımdan vuruldum. Biz şehitlik mertebesine ulaşamadık ama Allah bize gaziliği nasip etti. Şu an 66 yaşındayım. Tekrar görev verseler seve seve giderim ama bu sefer şehitliği arzu ederim."
Gazi Salim Öğüt: "Şırnak'ta 2016'da PKK'lılarca döşenen bombanın patlaması sonucu elimden yaralandım. Gazilik çok gurur verici bir makam ama ben "niye şehit olamadım" diye üzülüyorum."
Gazi Ömer Kula: "Şırnak Cizre'de 2015'te terörle mücadele operasyonlarında iki bacağımı kaybettim. Gazilik ömür boyu taşınacak bir şeref madalyası. Bu vatan için canımı feda etmeye hazırım."
Gazi Ahmet Tombul: "1994'te Mardin Kızıltepe'de gazi oldum. Bu yaşımda bile her daim göreve hazırım."
Gazi Kaya Koç: "Diyarbakır Sur'da 2015'teki hendek operasyonlarında şehit oldum. Ben özel harekata girdiğimde 'Allah bana burada emekli olmayı nasip etsin' dedim. Allah bana daha fazlasını verdi. Özel harekatçı olarak emekli olup gazi oldum."
Gazi Ahmet Yılmaz: "2015'te Silopi'deki hendek operasyonlarında gazi oldum. Bu ülkede yaşananların ve geçmişin, unutulmaması gerekiyor."
Gazi Kaan Orkun Yanar: "Mardin Nusaybin'de 2016'daki çukur operasyonlarında gazi oldum. Devremi şehit verdik. Bizler vatan mücadelesinin canlı örnekleriyiz, bizi unutmayın yeter."
TAHTA BACAKLA CEPHEYE KOŞAN DEDESİNİN İZİNDE
Askerliğini yaptıktan sonra 2010'da TSK'ya katılan, üç dil bilen ve uzun süre Suriye'de görev yaptıktan sonra Hakkari'ye atanan Piyade Uzman Çavuş Yasin Akata, 2016'da Yüksekova'da gazi oldu. Akata, aylarca yoğun bakımda kaldı, 6 yılda ayak, bacak ve belinden 24 ameliyat geçirdi, vücuduna 16 platin takıldı. Gazi olduğu gün operasyona çıkmadan önce doğum günü olduğu için en son annesiyle konuştuğunu belirten Akata, şöyle konuştu: "Vatan sağ olsun. Her şeye rağmen düzenli olarak her ayın başında, 'tekrar beni alın' diye orduya dilekçe yazıyorum. Vatan sevgisi bize dededen miras. Benim dedemin dedesi, bacağı koptuğu halde tahta bağlayarak Çanakkale'ye koşmuş. Çanakkale gazisi ve İstiklal şehidi olmuş. Onun oğlunun oğlu da Kıbrıs gazisi."
GÖZÜM VATANA FEDA OLSUN
Elazığ'da yaşayan 47 yaşındaki Taner Saydam, 1996'da askerlik görevi nedeniyle gittiği sınır ötesi operasyonda bir gözünü kaybetti. Şu anda market işleterek yaşamını sürdüren Gazi Saydam, aradan geçen 26 yıla rağmen bugün bile canını vatana seve seve vereceğini söyledi. 4 çocuk ve 2 torun sahibi olan Gazi Saydam şöyle konuştu: "Çok şükür bugünlere geldik vatan sağ olsun. Bir söz var sürekli hepimiz duyuyoruz bir şehit babasından ya da bir gazimizden, 'vatan sağ olsun' diyorlar. Bu iki kelime çok şey ifade ediyor ama hiç kimse bilmez. Bugün gel derlerse yine giderim. Vatana diğer gözümü de bacağımı da kolumu da tüm varlığımı da veririm. Yeter ki vatanımız sağ olsun."