Türkiye Barolar Birliği Başkanı Metin Feyzioğlu, AA muhabirine yaptığı açıklamada, dağa kaçırılan çocukları için HDP Diyarbakır İl Başkanlığı önünde oturma eylemini sürdüren Diyarbakır annelerine ilk desteği kendilerinin verdiğini söyledi.
Annelerin sesine kulak verilmesi gerektiğini vurgulayan Feyzioğlu, "Diyarbakırlı annelere ilk biz destek verdik. İspanya terörü böyle yendi, terörü halkla yendi. Halk, 'Biz teröre destek vermiyoruz' dedi. El birliğiyle terör böyle yenildi. Dolayısıyla biz de Diyarbakır annelere destek verdik. Annelerin acısı varsa anneler haklıdır, o acıyı dindireceksiniz." diye konuştu.
Feyzioğlu, annelerin oturma eylemini son derece demokratik bir eylem olarak gördüklerini kaydetti.
"KELLE KOLTUKTA MÜCADELE VERİLİYOR"
Yargı Reformu ile ilgili hazırlıkların tümünde başından sonuna kadar yer aldıklarını belirten Feyzioğlu, bu reformu çok önemsediklerini söyledi.
Feyzioğlu, Adalet Bakanı Abdulhamit Gül'ün Fetullahçı Terör Örgütü (FETÖ) ile büyük özveri içinde mücadele ettiğini ifade ederek, "Ortak aklı bulalım diyen ve bulmak için canla başla çalışan Bakanımız ve Adalet Bakanlığı var. Bir taraftan FETÖ ile mücadelede Adalet Bakanı üzerine düşeni yaptı, diğer taraftan da Türkiye'yi bir daha FETÖ gibi bir bela teslim almaya kalkışmasın diye çoğulcu, katılımcı anlayışla yargı reformu ile buluşturmak istedi." dedi.
"BÖYLE BİR ÇALIŞMAYI DAHA ÖNCE GÖRMEDİNİZ"
Yargı reformunun tek başına çözüm olmadığını ama insanlara umutsuzluk vermeye de hiç kimsenin hakkı bulunmadığını anlatan Feyzioğlu, bu çalışmaların çözüm isteyen herkesçe desteklendiğini vurguladı.
Metin Feyzioğlu, yol haritasını gördüklerini ve haklı bir umutla yaşadıklarını belirterek, "Bazı sürekli umutsuzlar ya da her çözüme bir sorun üretenler, 'Biz çok reform gördük, çok şey gördük. Hayata geçmedi, o olmadı, bu olmadı' diyor. İddia ediyorum, böyle bir çalışmayı, birlikte çalışmayı daha önce görmediniz." diye konuştu.
"BU, BİR SİYASİ PARTİ ÇALIŞMASI DEĞİL"
Hukuk fakülteleri, barolar ve çözüm isteyenlerin yargı reformunu sahiplendiğini aktaran Feyzioğlu, şöyle devam etti:
"Çözümsüzlükten beslenenler sahiplenmeyebilir. Yani Türkiye'nin sorunlarından beslenenler, 'Türkiye hep sorunlar içinde olsun ve hiç çözmesin ki biz bunları suistimal edelim.' diyen ve dünyaya ideolojik bakanlar sahiplenmeyebilir. Bu, bir siyasi parti çalışması değil. Bu, Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin ortak aklı bulduğu bir çalışmadır. İstediğimiz bu değil miydi zaten? İstediğimiz buydu."
"YARGITAY DENETİMİNİ GETİRİYORUZ"
İlk paketin ekim ayında yasalaşacağına işaret eden Feyzioğlu, şunları söyledi:
"Ekimde çıktığında önemli sorunları çözülmeye başladığını göreceksiniz. Mesela neyi çözecek? Mesela bugün istinaf mahkemelerinde kesinleşen ama 'Keşke Yargıtay da inceleseydi.' denilen hassas konular var. Bu hassas konuların çoğunluğu düşünce özgürlüğüyle ilgili."
Feyzioğlu, "Türkiye'de düşünce özgürlüğü yok.' diye bir cümle kuruluyor." diyerek, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Düşünceyi ifade özgürlüğünde çeşitli sıkıntılar, uygulamadan kaynaklı yanlışlıklar olduğunu ben de söylüyorum. Kim düzeltecek bunu? Elin Alman'ı, Fransız'ı, İngiliz'i mi düzeltecek? Biz mi düzelteceğiz? Biz düzelteceğimize göre neyi getiriyoruz burada, Yargıtay denetimini getiriyoruz. Yani Türkiye'nin en üst mahkemesinin 'Düşünce özgürlüğü müdür yoksa örneğin terör propagandası mıdır? Düşünce özgürlüğü müdür yoksa hakaret suçu mudur? Yargıtayın yerleşik çok güzel içtihatları var. Bunları hayata geçirecek, bunları hakimlere, 'böyle uygulayın.' dedirtecek bir sistem getiriyoruz."
HAKİMLERE "HALKTAN UZAK OLMAYIN" DİYE SESLENDİ
Metin Feyzioğlu, bir davada yargılanan oyuncu Kıvanç Tatlıtuğ ile çektirdiği fotoğrafı sosyal medya hesabında paylaşan hakimle ilgili yapılan eleştirilere de değindi.
Hatasız insan olmadığını, ufacık bir hatada kişiyi linç etme girişimlerini doğru bulmadığını aktaran Feyzioğlu, şu değerlendirmede bulundu:
"Ufacık bir hatasını bulup onun üstünden yürümeye biraz fazla meraklıyız. Şöyle yanlış olmuştur, hakim cübbesiyle kürsüde, mahkemede o fotoğraf çekilmez. Zaten duruşma salonunda fotoğraf çekilmesinde yanlışlık var. Peki biz gencecik bir hakimi bunu yaptığı için harcayacak mıyız? Yapmayalım bunu, yani bundan keyif almayalım."
Hakimler ve Savcılar Kurulunun (HSK) konuyla ilgili inceleme başlattığını anımsatan Feyzioğlu, "Eminim uyarılacaktır, 'Bir daha yapma' denecektir." dedi.
Hakimin bu hatası dolayısıyla fazla üzülmemesini isteyen Feyzioğlu, şu ifadeleri kullandı:
"Olay dramatik bir şey olmadığı gibi şık da olmadı. Bir daha yapmaz ama aynı şekilde o hakime hanım üzerinden Türkiye'deki tüm hakimlere seslenmek istiyorum; halktan uzak olmayın, halk yabancı değil. Millet adına yargılama yapıyorsunuz. Eğer bu hakime hanımı bir linç kampanyası başlarsa hakimlerimiz vatandaştan uzaklaşır. O ayarı tutturamazlar ya da endişe ederler, özellikle genç hakimlerimiz. Gençleri koruyalım, gençleri harcamayalım. Hatalarını üslubuna, bize yakışan şekilde söyleyelim. Bu magazin olması gerekmiyor. Hayatımızın magazin olmaması lazım."
(Aa)