Malatya'da, Fetullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanması'na (FETÖ/PDY) yönelik soruşturma kapsamında gözaltına alınan ve etkin pişmanlık hükümleri kapsamında verdiği bilgiler dolayısıyla mahkemece tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakılan "mahrem imam", askeri öğrencilerle gizli görüşmelerini anlattı.
FETÖ/PDY'ye yönelik yurt genelindeki soruşturmalar aralıksız devam ederken gözaltına alınan bazı şüphelilerin verdiği ifadeler, örgütün gerçek yüzünü ortaya koyuyor.
Malatya'da FETÖ/PDY soruşturması kapsamında gözaltına alınan Kara Harp Okulundaki askerlerden sorumlu "mahrem imam" olan eski öğretmen T.K, emniyetteki ifadesinde örgütle İnönü Üniversitesinde öğrenci olduğu dönemde tanıştığını anlattı.
Örgüte ait evde kaldığını, çeşitli sohbetler yaptıklarını anlatan T.K, toplantılarda örgüt elebaşı Fetullah Gülen'in videolarının izletildiğini ve kitaplarının okutulduğunu ifade etti.
T.K, örgüt evinde öğrencileri askeri okulların sınavlarına hazırladıklarını belirterek, sorumluluğundaki 3 öğrencinin Kara Harp Okulunu kazandığını söyledi.
Bu dönemde öğrencilerle irtibatı kesmediğini ve iki haftada bir Ankara'ya giderek onlarla buluştuğunu ifade eden T.K, buluşmalarında gizliliğe çok önem verdiklerini kaydetti.
Öğrencilerinin gerçek isimlerini kullanmadıklarını, hepsinin kod adı bulunduğunu belirten T.K, şu beyanlarda bulundu: "Kara Harp Okulunda eğitim gören öğrencilerle buluşmak için Ankara'ya gittiğimde zaten daha önceden buluşacağımız yer belirleniyordu ancak Ankara'ya gitmeden bir gün önce öğrencilerden birini bulunduğum yerdeki bir büfeden kontörlü telefon üzerinden arıyor ve geleceğimi bildiriyordum. Eğer öğrenciye ulaşamazsam başka bir öğrenciyi arıyordum ve kendisine geleceğimi haber veriyor ve bir sorun olup olmadığını soruyordum çünkü bazen öğrenciler hafta sonu dışarı çıkmama cezası alabiliyordu. Ayrıca, mahrem imamlar olarak kendi aramızda kullandığımız ikinci bir hattım vardır. Bu hat benim üzerime kayıtlıydı. Bu numara ile mahrem yapıda bulunan diğer kişilerle görüşme yapıyordum."
"Son iki haneyi bir artırıp bir eksiltiyorduk"
Daha sonra telefonumuzdan bu numaraya bakarak kontörlü telefonlar üzerinden öğrencileri arıyorduk. Bunu yapmamızdaki sebep öğrencinin telefon numarasını üzerimizde taşımamak ve telefonumuza kaydedersek öğrencinin kullandığı telefon numarasının açığa çıkmaması içindi. Benim mahrem yapılanma içinde ilgilendiğim öğrencilerin kod isimleri vardı. Ben kendilerini kontörlü telefonlar üzerinden aradığımda hep kod isimleri ile hitap eder, gerçek isimlerini söylemezdim."
T.K, öğrencilerle görüşmeden dönüşünde hiçbir şekilde üzerinde fiş ve fatura gibi gibi Ankara'ya gittiğini belli edecek delil bırakmamaya özen gösterdiğini anlattı.
(AA)