FETÖ'nün 'gizli kamera' oyunu

Mersin Cumhuriyet Başsavcılığınca avukatlara ilişkin hazırlanan iddianamede, FETÖ mensubu avukatlar ile örgüt üyesi olan istihbarat polisleri tarafından ''gizli kamera''larla elde edilen yasa dışı görüntülerin, soruşturma dosyalarında kullanıldığı yer aldı.

Mersin Cumhuriyet Başsavcılığınca  Fetullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanması'na (FETÖ/PDY) üye olduğu iddia  edilen avukatlara yönelik yürütülen soruşturma kapsamında hazırlanan iddianamede,  FETÖ mensubu avukatlar ile örgüt üyesi olan istihbarat polisleri tarafından  "gizli kamera"larla elde edilen yası dışı görüntülerin, soruşturma dosyalarında  kullanıldığı belirtildi. 

Mersin Cumhuriyet Başsavcılığı Terör ve Örgütlü Suçlar Soruşturma  Bürosu Cumhuriyet Savcısı Talip Akgedik tarafından 13'ü tutuklu, 2'si firari, 3'ü  ise adli kontrol şartıyla tutuksuz yargılanan 18 sanık hakkında hazırlanan 106  sayfalık iddianame, Mersin 7. Ağır Ceza Mahkemesince kabul edildi.

 
Sanıklar hakkında, "Anayasal düzene karşı suç işlemek amacıyla kurulan  silahlı terör örgütüne üye olma" ve "Terör örgütüne finans sağlama" suçlarından  en az 10'ar yıl hapis cezası istenen iddianamede, FETÖ mensubu bazı avukatların  FETÖ'nün kriptolu haberleşme programı "ByLock"u "sık kullananlar" anlamı taşıyan  "kırmızı" renk koduyla kullandıkları kaydedildi.
 
Şüphelilerin, örgütün Mersin'deki derneği olduğu gerekçesiyle Kanun  Hükmünde Kararname gereği kapatılan "Ahenk Hukuk Derneği"ne mensup oldukları ve  FETÖ elebaşı Fetullah Gülen'in talimatı üzerine örgüte Bank Asya yoluyla bağış  yaptıkları bilgisine yer verilen iddianamede, darbe girişiminin ardından bazı  sanıkların örgütün hücre evlerindeki toplantılarda tespit edildiği bildirildi.
 
FETÖ'den yargılanan polislerin avukatlıklarını yapmışlardı
 
17-15 Aralık 2013'ten sonra FETÖ/PDY soruşturması kapsamında  yargılanan, örgüte yönelik darbe soruşturmasında da hakkında tutuklama kararı  çıkarıldıktan sonra firar eden eski Mersin İstihbarat Şube Müdürü Ali İhsan Kaya  ve 2. sınıf emniyet müdürüyken meslekten ihraç edilen tutuklu Ali Çengelci gibi  isimlerin avukatlıklarını yapan sanıkların, bazı davalarda kullanmak üzere yasa  dışı delil üretmek için yine örgüt mensubu polislerle yaptıkları iş birlikleri de  iddianamede yer aldı.
 
İddianamede, Çengelci'nin avukatlığını yapan, tutuklu yargılanan  sanıklardan İsmail Çatal'ın, örgütün himmet adı altında bağış ve okul yaptırma  taleplerini reddeden iş adamı Mahmut Arslan, damadı avukat Murat Altındere ve  ailesini, o dönemde İstihbarat Şube Müdürülüğünde Organize Büro Amirliği yapan  firari İlyas Avcı aracılığıyla istihbarat takibine aldırdığı vurgulandı.
 
Yasa dışı yolla yapılan takiplerin yanı sıra FETÖ/PDY davasında da  müşteki olan Altındere'nin çalışma ofisine FETÖ mensubu polislerce "gizli kamera"  yerleştirilerek, elde edilen özel görüntülerin soruşturma dosyalarında  kullanıldığı anlatılan iddianamede, Kaya, Çengelci ve Avcı ile hareket eden  Çatal'ın, iki yabancı uyruklu şahsın bu aileye yönelik ihbarcı-tetikçi olarak  kullanıldığı, bazı çalışmaların da başında yer aldığı ifade edildi.
 
İddianamede, Çatal'ın evindeki aramalarda da örgütsel doküman, taşıma  ruhsatlı Glock marka tabanca, şarjör ve mermi ile otomatik av tüfeği ve bu tüfeğe  ait fişek ele geçirildiği kaydedildi.
 
Deşifre olmamak için derneğe üye olmamış
 
FETÖ/PDY davalarındaki sanıkların avukatlığını yapan, tutuklu  sanıklardan Musa Bire'nin avukatlık bürosunun örgüt tarafından faaliyete  geçirildiğine işaret edilen iddianamede, Bire'nin, kapatılan Ahenk Hukuk  Derneği'nin her türlü faaliyetine katılmasına rağmen deşifre olmamak için üye  olmadığı aktarıldı.
 
İddianamede, örgüt yöneticileri ve üyelerinin faaliyetlerini gizlilik  esasıyla yürüttükleri, üyelerin çoğunun "kod" isim kullandığı ve kendilerini  farklı sosyal gruplardan göstermeye çalıştıkları bilgisine de yer verildi.AA