Bolu Cumhuriyet Başsavcılığınca hazırlanan 77 sayfalık iddianame, gönderildiği Bolu Ağır Ceza Mahkemesince incelendi. Mahkeme, inceleme sonunda iddianamenin kabulüne karar verdi.
Örgütün, emniyet teşkilatındaki kadrolaşmasının en çok "stratejik ve operasyonel" nitelikteki istihbarat, bilgi işlem, KOM, TEM, siber kriminal ve personel daire başkanlıklarının merkez ve taşra birimlerinde yoğunlaştığı belirtilen iddianamede, örgütün etkili olduğu dönemlerde bu birimlerde çalışanların büyük çoğunluğunun örgüt mensupları arasından seçilmesine gayret gösterildiği anlatıldı.
FETÖ'nün emniyet teşkilatı içerisinde güçlendikçe mensuplarını saha görevleri gibi yıpratıcı birimlerde görevlendirmekten kaçırdığı bildirilen iddianamede, şu ifadelere yer verildi:
"Örgüt üyesi polislerin, dil eğitimi, yurtdışı görevi, master, doktora, uzmanlaşma gibi niteliksel üstünlük sağlayacak şekilde kendilerini geliştirmelerine ve örgütün hedeflediği yükseklerdeki makamlara tercih edilir hale gelmelerine vesile olunmuş. Teşkilattaki kendilerinden görmedikleri personelin aleyhine olacak şekilde fırsat eşitsizliği yaratacak işlemleri sıkça yaptıkları tespit edildi. Birçok şüphelinin 2014 yılına kadar istihbarat, terör, KOM gibi şubelerinde çalışmalarının dikkat çeken bir husus olduğu gibi, yine haklarında ByLock tespiti yapılan emniyet müdürleri Hakkı Kaynak ve Ertuğrul Bozdağ'ın da çok sayıdaki yurtdışı görevlendirmelerinin bu anlamda dikkat çekici hususlardan olduğu görülüyor."
Emniyeti dörde bölmüşler
İddianamede, örgütün her alanda çok önem verdiği "gizlilik prensibine" emniyet mensupları açısından daha da önem verildiğinin belirlendiğine değinilerek, "Örgütün taşra yapılanmasında, rütbeliler ile memurların toplantılarının ve 'abi' adını verdikleri sorumluların ayrıştırıldığı, gerek toplantılar ve gerekse 'abi' adı verilen kişilerin belirlenen her bir gruba göre ayrıca belirlendiği, bu kapsamda taşra teşkilatında emniyet personelinin, müdür sınıfı rütbeliler, emniyet amiri ve başkomiserler, komiserler ve komiser yardımcıları ile polis memurlarından oluşan gruplar şeklinde belirlenerek, örgüt ile irtibatlı tüm çalışmaların dört grup için ayrı organize edildiği belirlendi." denildi.
İldeki örgüt yapılanması içerisinde en önemli faaliyetlerin "mahrem imamlar" tarafından düzenlenen toplantılar olduğuna işaret edilen iddianamede, toplantılara katılan sanıkların pek çoğunda örgütün şifreli haberleşme programı "Bylock" olduğu tespitinin de yapıldığı aktarıldı.
İddianamede, Bolu'daki emniyet yapılanmasının "mahrem imamları" olarak belirlenen şüphelilerin emniyetle ilgisi olmayan ve aralarında devlet memurları, öğretmenler ile imamların bulunduğu 12 kişi olduğu kaydedildi.
Haklarında "terör örgütüne üye olmak" suçundan 5 yıldan 10 yıla kadar hapis cezası istenen 36'sı tutuklu, 3'ü firari 73 sanık hakkındaki davanın görülmesine, ilerleyen günlerde Bolu Ağır Ceza Mahkemesinde başlanacak. (AA)