İstanbul Ümraniye'de 7 Ekim 2009 akşamı düzenlenen silahlı saldırıda, Orta Asya'da faaliyet gösteren Kazakistan merkezli Turkuaz Holding Yönetim Kurulu Başkanı Zeki Pilge ağır yaralandı, şirket CEO'su Hayri Ersoy öldü. Pilge ilk ifadesinde, Kazakistan'dan tanıştığı bir valinin olayda parmağı olabileceğini söyledi. Soruşturma sürerken başka suçlardan hüküm giymiş olan A.B., savcılığa giderek failin kendisi olduğunu ve dayısı R.K.'nin azmettirdiğini iddia etti. Ancak devreye İstanbul'dan giden iki FETÖ'cü komiser girdi. Onların etkisiyle A.B. ifade değiştirdi ve şirketin ortaklarını suçladı. Yine FETÖ'cülerin etkisiyle Zeki Pilge de ifade değiştirip şirket ortaklarının suikast teşebbüsüyle ilgili olabileceğini iddia etti. Bunun üzerine holding ortaklarından M.G. tutuklandı. İ.K. ise serbest kaldı.
621 KEZ OYNANMIŞ DELİL
Kumpasın başında da Pilge'nin yakın arkadaşı İstanbul Genç İş Adamları Derneği Başkanı avukat Hüseyin Ataol vardı. FETÖ'cü polis müdürü Ali Fuat Yılmazer'in kayınbiraderi de olan Ataol'un hedefi, ortakları tutuklu bulunan ve son olarak Ankara'daki bir inşaat şirketiyle 1 milyar dolarlık iş anlaşması imzalayan Turkuaz Holding'i ele geçirmekti. Holdingin kârının büyük kısmı FETÖ'ye gidecekti. Bu nedenle ortakları hedef almıştı. İstanbul Emniyet Müdürlüğü'ndeki FETÖ'cü polis müdürleri, davanın savcıları ve TİB'deki bağlantıları üzerinden sahte deliller üretti. İstanbul Anadolu 9. Ağır Ceza Mahkemesi davanın en önemli delili olan HTS kayıtlarının incelenmesi için bilirkişi tayin etti. Bilirkişi yaptığı incelemede TİB tarafından verilen CD'deki kayıtların 621 defa oynandığını tespit etti. FETÖ'cülerin hâkimiyetindeki TİB'in mahkemeyi yanlış bilgilendirdiği ortaya çıktı. HTS kayıtlarında, bazı telefonların suçun işlendiği saat ve bölgedeki görüşme var denilen kayıtlara rastlanmadığına dikkat çeken bilirkişi "HTS kayıtları şaibelidir" görüşünü bildirdi. FETÖ'nün sahte delillerle hapse attığı ve iddia edilen görüşmeleri yapmadığı ortaya çıkan M.G. ise serbest bırakıldı.