Akşam Gazetesi
Başkan Erdoğan, Millî Savunma Üniversitesi Kara Harp Okulu Diploma ve Sancak Devir Teslim Töreni'ne katıldı. Mezun olan teğmenlere hitap eden Erdoğan, şunları söyledi: "Büyük zaferle milletimizin bağımsızlık iradesi tescil edilmiştir. Bu zafer milletimizle birlikte kahraman ordumuzun bayramıdır."
"TSK BİRLİĞİMİZİN GÜVENCESİ'
"15 Temmuz'dan sonra yeniden yapılandırdığımızı okullarımızın başarı grafiği sürekli yükseliyor. Bu dönemde 9 bin 909 kardeşimiz Kara Harp Okulundan mezun oldu. 15 Temmuz ihaneti gibi bir devletin başına gelebilecek felaketi en az hasarla atlattık. Tahribatı kısa sürede telafi ettik. Yeni eğitim öğretim sistemi ile milli iradeye bağlı, sadece milletine hizmet eden bir Türk Silahlı Kuvvetleri'ne sahip olduk. Askerlik meslekten ziyade din için, devlet ve vatan için namus borcu görülmüştür. TSK'nın kodlarında bu anlayış hakimdir. Milletin kendisi olan TSK, bağımsızlığımızın, milli birliğimizin güvencesidir."
'KUDÜS'E SIRTIMIZI DÖNEMEYİZ'
"Azerbaycan ile nasıl birsek Türk devletlerindeki kardeşlerimizle kalplerimiz bir atmaktadır. Kudüs'e biz sırtımızı nasıl dönebiliriz. İstanbul ile Kudüs'ü kim ayırabilir, Gazze'yi Gaziantep'ten kim ayırabilir. Kim Kudüs'ten bize ne diyorsa bu milletin tarihini bilmiyor demektir. Ecdadın dört asır boyunca barış, huzur ve esenlik içerisinde yönettiği Kudüs'e biz sırtımızı nasıl dönebiliriz. Gazi Mustafa Kemal'in, düşman postalı değdirmemek için mücadele ettiği Filistin topraklarına biz gözlerimizi nasıl kapatabiliriz. Gazi, niçin Bingazi'deydi, oraya niye gitmişti, mücadele etmişti? Gazi'nin ayak izinin olduğu topraklara bakmak bile mücadelemizi anlamak için yeterlidir."
'BEŞİNCİ KOL'UN OYUNLARINA GELMEYECEĞİZ
Başkan Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nde düzenlenen "30 Ağustos Zafer Bayramı Özel Konseri" programına katıldı. Erdoğan yaptığı konuşmada şunları söyledi: "Büyük Zafer'in kazanılmasının arka planında ciddi hazırlık vardır. İç cephe güçlendirildikçe başarı mukadder hale geldi. Bir millet için iç cephenin ne kadar mühim olduğunu görebiliyoruz. Bir dönem ilerici-gerici, laik-anti laik denilerek millet ayrıştırıldı. Son günlerde toplumun sinir uçlarıyla oynayan çeşitli kışkırtmalara şahitlik ediyoruz. Dilinden, kaleminden ve klavyesinden nefret akan, zehir akan ve beşinci kol aparatlarının tuzağına düşmeyeceğiz. Bu şuurla, üstesinden gelinmeyecek engel tanımıyoruz."