FETÖ'cüler plaka tanıma sistemini kapatmış

Şanlıurfa Emniyet Müdürlüğü'nden Sakarya Emniyet Müdürlüğü'ne atanan Eyüp Pınarbaşı, Şanlıurfa'da plaka tanıma sisteminin Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) toplantılarında verilen talimatla kapatıldığını belirlediklerini ifade ederek, ''Adam kameraları kapatmış, burada bombalar patlasın, hükümet zora düşsün, ülke kaosa girsin, bunların ağa babaları da istediğini yerine getirsin'' dedi.

1

Vali Güngör Azim Tuna tarafından Şanlıurfa Polisevinde onuruna verilen  veda yemeğinde konuşan Pınarbaşı, görev süresi boyunca Türkiye'de ve bölgede çok  önemli olaylar yaşandığını anımsattı.

Pınarbaşı, Şanlıurfa'daki görevine başladığı ilk günlerde Ceylanpınar  Belediye Başkanı Menderes Atilla'ya bomba yüklü araçla saldırı yapıldığını ve  zanlılardan biri hariç tamamını yakaladıklarını ancak söz konusu şüphelilerin  Fetullahçı Terör Örgütü'ne (FETÖ) üye hakimler tarafından serbest bırakıldığını  söyledi.

Özellikle şer güçlerinin Ayn-el Arap (Kobani) olaylarıyla daha büyük  bir Oyun oynamaya başladığını anlatan Pınarbaşı, o dönem yaşadıklarını şöyle  anlattı:

"Kobani'de, 'Kürtlerin özgürlük savaşı' denilerek bir savaş sürdürüldü  ve bunu Türkiye'nin içinde sürdürmeye çalıştılar. Öyle günler oldu ki Türkiye'nin  çeşitli bölgelerinde 20 bin gösterici Suruç'a getirildi, 'sınırı tanımıyoruz'  dediler. Tabii biz burada da büyük oyunun küçük parçasının sergilendiğini  bildiğimiz için gerekli müdahalelerle mala, cana zarar getirecek bir şey  yapmadık. Bu oyunun büyük olduğunu en sıcak hissedenlerden bir tanesi bendim.  Burada araçlarımıza, polislerimize, askerlerimize el yapımı patlayıcılar,  molotofkokteyl attılar, taş yağmurunu tuttular. Olayların yoğun olduğu dönemde  baktım istihbarattan bana bilgi akışı yok. Tabii huylandım. Sahadaki istihbarat  grup amirlerini çağırdım. Onlara siz bir şey duymuyor musunuz, bilgi falan yok,  vermiyor musunuz? Onlarda 'geliyor efendim' dediler.

Baktım her şeyin bilgisini almışlar, 'şurada şu olacak, burada bu  olacak' diye... Hepsini şube müdürüyle WhatsApp'tan paylaşmışlar. Şube müdürü  yanıma geldi gerekli uyarıları yaptım ama içime de bir kurt düştü. Baktım bu  istihbarat raporları yazıya dökülmüş, Ankara'ya gitmiş ama sadece bana  bildirilmemiş. Ondan sonra müdürü aldım biraz konuştum. 17-25 kalkışmasını yapan  müdürlerle çalıştığım için onların o masum duruşunu biliyordum ve istihbarat  müdürüme 'ya sen salaksın ya da hainsin. Bunun ortası yok' dedim. Bunu söyleyince  müdürün nasıl canavarlaştığını gördüm. Bir anda o süklüm büklüm masum duruş  canavarlaştı. Hemen gerekli işlemleri yaptık, tutanakları tutturdum ve onu açığa  aldık. Zaten son operasyonda üzerinde kırmızı ByLock çıktı. Önceden ihraç  olmuştu, bir ay cezaevinde kaldı. Küresel güçlerin Kobani'deki savaşı o hale  getirenlerle içimizdeki hainlerin iki sene önce nasıl kol kola girdiklerini  gördük."

"Plaka tanıma sistemini kapattılar"

Şanlıurfa'da plaka tanıma sistemi bulunduğunu ve bunun bombalı araç,  teröre destek veren şahısların, uyuşturucu taşıyan araçların yakalanmasının  kolaylaştırdığını kaydeden Pınarbaşı, sistemin bazı personeller tarafından  bilgisi dışında kapatıldığına şahit olduğunu anlattı.

Dönemin Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele (KOM) Şube Müdürünün  sistemin açılması için kendisine devamlı evrak getirmesi üzerine durumu fark  ettiklerine değinen Pınarbaşı, sürekli açık kalması gereken sistemin talimat  vermesine rağmen dönem dönem kapatıldığını öğrendiğini vurguladı.

Konuyu araştırırken, yaşadıklarına dayanamayan bir polis memurunun  kendisiyle görüşmek istediğini ifade eden Pınarbaşı, "Oturduk konuştuk, başladı  anlatmaya. 'İki yıldan bu yana perşembe günleri şubenin cemaat toplantıları  oluyor onlara gidiyorum. Mustafa Hoca diye biri var, bize dini konularda falan  bir şeyler anlatıyor. Bir gün bu hocanın bizim bir arkadaşımıza bu plaka tanıma  sisteminin çok önemli olduğunu ve sakın açılmaması gerektiğini söylediğini  duydum. Sizden açılması için yazıların geldiğini, bu yazıların sümen altı  yapılarak açılmadığını söyledi.' Bu inanılacak bir şey değil.

Devletin maaşını alıyor polis memuru ve kameraları cemaatin  toplantısında talimatla kapatıyor ve yazılı talimatla açmıyor. Bunlara şimdi  herkes inanıyor da o günün şartlarında inanmak bizim için de çok zordu. Yani  benim üst tarafımda, MOBESE odasında oturan memur bizim kafamıza sıksa bundan  daha iyi. Adam kameraları kapatmış, burada bombalar patlasın, hükümet zora  düşsün, ülke kaosa girsin, bunların ağa babaları da istediğini yerine getirsin.  Tabii bu memurların hepsi ihraç oldu ama tutuklanmadılar. Bunların 4'ünün  telefonunda ByLock çıktı. Bu söylediğim 2 yıl önceki olay. Şu anda 4'ü de  tutuklu. Bunların 'Mustafa Hoca' dediği kişinin kimliğini önce tespit edemedik  sonra uzun uğraşlar sonunda polislerin ders aldığı kişinin Siverek'te öğretmenlik  yapan Fatih Kılıç diye birinin olduğunu tespit ettik."

"Yaş pastalı kutlamalar yaptılar"

Emniyet Müdürü Pınarbaşı, 7 Haziran seçimlerinden sonra iktidarın tek  başına hükümet kurma çoğunluğunu kaybetmesinin ardından bazı kesimlerin  Türkiye'yi karanlığa sürüklemek istediğini vurguladı.

Seçimlerden sonra FETÖ mensuplarının kutlama yaptığına işaret eden  Pınarbaşı, "Bize ilçelerden gelen istihbaratlara göre bu yapının mensupları yaş  pastalı ve havai fişekli kutlamalar yaptılar, içlerinde polisler de olmak üzere.  Ben bu ortamda söylemem gereken ne ise nokta atış söyledim. Bundan sonra FETÖ  medyası benle ilgili yapmadığı iftira kalmadı." dedi.

Göreve başladıktan sonra FETÖ ile bağlantısı olduğunu düşündüğü hiçbir  personele görev vermediğini dile getiren Pınarbaşı, darbe gecesi trafik kazası  geçirmesine rağmen görevini sürdürdüğünü söyledi.

Kaza geçirmeden önce bazı personeller hakkında gözaltı kararı  verdiğini anlatan Pınarbaşı, şöyle konuştu:

"Darbe gecesi 26 emniyet müdürüne gözaltı kararı verdirdim, kaza  geçirmeden 15 dakika önce. 'Hemen evlerinden alın, kimliklerine, silahlarına el  koyun, derdest edin, koyun içeri' dedim. Çünkü darbe bunlarsız olmaz. 26 tane  adam burada 2 yıl boyunca yan gelip yattı, devletten maaş aldı. Birkaçına görev  verdik pişman olduk, 10-15 gün sonra geri aldık. Burada bir başarı varsa buradaki  başarının esası bu örgütle mücadeledir. Eğer ki Türkiye geleceğe aydınlık bakmak  istiyorsa ilk yapacağı şey bu örgütle mücadele etmektir. Bu örgütü alt etmeden  biz en ufak meselemizi bile çözemeyiz. Şimdi tutturmuşlar bir mağdur edebiyatı,  eğer ki bu yapıya, bu yapıya en ufak bir iltisakı olan adama acırsak acınacak  hale düşeriz. Biz 15 Temmuzun artçı sarsıntılarını o dönemlerde tespit ettik,  tedbirlerini aldık. 15 Temmuz'u da 6 ay önceden tespitini yaptık, onu da yazdık,  gerekli yerlere söyledik. Yani bir hazırlık var diye. Neticede 15 Temmuz da oldu.  Hepimiz yaşadık bunu. Cumhurbaşkanımızın öncülüğünde, milletimizin duruşuyla,  Allah'ın inayetiyle bu büyük saldırıyı da atlattık."

Şanlıurfa Valisi Göngür Azim Tuna da yeni görevinde başarılar dilediği  Pınarbaşı'nın, Şanlıurfa ve Sakarya arasında gönül köprüsü oluşturacağını  belirtti. (AA)