FETÖ mensubu pilotların flaş itirafları! 'Fetullah Gülen gelse bile kendini belli etmeyeceksin'

Adana'daki FETÖ/PDY soruşturması kapsamında haklarında ''silahlı terör örgütü üyeliği''nden dava açılan, aralarında İncirlik 10. Tanker Üs Komutanlığında görevli pilotların da bulunduğu 10 eski askerden bazıları, etkin pişmanlıktan faydalanarak itirafçı oldu

1

Söz konusu isimler örgütün Türk Silahlı Kuvvetlerine (TSK) yönelik faaliyetlerine ilişkin önemli bilgiler verdi ve bu bilgiler iddianamede yerini aldı. Adana 12. Ağır Ceza Mahkemesince kabul edilen 121 sayfalık  iddianamede, eski pilotların ağırlıklı olduğu 2'si tutuklu 10 sanıktan  bazılarının askeri okullara nasıl girdiği ve örgütten aldıkları talimatlara  ilişkin itirafları aktarıldı.  

 
Üste görevli eski hava savunma subayı A.G, 6. ya da 7. sınıfta okurken  arkadaşının önerisi üzerine cemaatle tanıştığını belirtti.
 
A.G, askeri liseye başladıktan sonra ev abisinin dışarıda kendisiyle  üç haftada bir buluştuğunu anlatarak, şunları kaydetti:
 
"Buralarda sohbet edip, namaz kılıyor ve kitap okuyorduk. Bu sırada ev  abisi Bayram, bana askeri okulda bulunduğum dönemde namazlarımı ima ile kılmamı,  abdestlerimi teyemmümle almamı, oruçlarımı hafta sonları kaza etmemi ve tutmamamı  söyledi. Lise 2. sınıfın ortalarında cemaatin istememesine karşın kız arkadaşım  oldu. Bunun öğrenilmesi üzerine cezalar almaya başladım.
 
'Hareketlerine dikkat et, şefkat tokadı yiyorsun. Kız arkadaşından  ayrıl.' gibi konuşmalar yapıldı."
 
Hava Harp Okulunda geçirdiği döneme ilişkin de bilgi veren A.G, göreve  başladıktan sonra ilk maaşının tamamının, diğer maaşlarının da yüzde 15 ile banka  promosyon ücretlerinin cemaat tarafından kendisinden istendiğini söyledi.
 
Kola ve bisküviyle kandırmışlar
 
Eski pilot üsteğmen E.Y. de ortaokulda okul bahçesinde futbol oynarken  yanına gelen "Celal" isimli kişinin kola ve büskivi gibi yiyecekler vererek  öğrenci evine davet ettiğini belirtti.
 
Cemaatle bu şekilde tanıştığını kaydeden E.Y, Heybeliada Deniz  Lisesini kazanınca ev abisi Celal'in kendisini kutlayıp kol saati hediye ettiğini  dile getirdi.
 
E.Y, cemaatten ayrılmaya karar vermesi üzerine yaşadıklarını ise şöyle  anlattı:
 
"Ev abisi Celal'e, cemaate mensup kişilerin, askeri liselerden ve  ordudan ihraç edilip haklarında adli işlem yapılacağını öğrendiğimden dolayı  görüşmelere gelmeyi bıraktığımı söyledim. Kendisi bunun üzerine bana mensup  olduğu cemaatin irticai faaliyet yürütmediğini, devlete, millete faydalı,  herhangi bir karşılık beklemeyen bir hizmet hareketi olduğunu, bu sebeple de  benim gibi kişilerin cemaat mensubu olarak ordu içinde yer almamız gerektiğini,  aksi takdirde bizim yerimize gelecek kişilerin ateist, vatana, orduya zarar  verebilecek kişilerin olabileceğini söyleyerek, Fetullah Gülen cemaatini benim  gözümde aklamaya çalıştı.
 
2008 yılına kadar Fetullah Gülen cemaatine mensup herhangi bir kişi  ile ilişki ve irtibatım olmadı. Bu yüzden, okul idarecileri tarafından tarafıma  basit nedenlerden dolayı çeşitli disiplin cezaları uygulandı ve disiplin kuruluna  çıkarıldım, bunun yanında ders notlarında hak etmediğim sonuçlarla kötüleşme  sonrası yaz döneminde bütünleme sınavlarına kaldım. 2008 yılında Askeri Deniz  Lisesini tamamlayıp sağlık muayenelerini geçtikten sonra Hava Harp Okulunun  öğrenci seçme uçuşuna katılmaya hak kazandım."
 
Okul seçmelerinde de cemaatin kendisine baskı yaptığını belirten E.Y,  "Hava Harp Okulundaki öğrencilik hayatım başladı fakat kamplarda maruz kaldığım  baskıların bitmediğini okul başlayınca anladım. Örnek verecek olursak 2 ay  boyunca yine basit nedenlerden dolayı çarşı izinlerim iptal oldu, oda hapsine  tabi tutuldum, disiplin puanım bu nedenle hızlı bir şekilde düştü." ifadelerini  kullandı.
 
"Sana uygulanan baskıları kaldırtabiliriz"
 
E.Y, örgüt elemanı "Celal" isimli kişiyle Ankara'da markette  karşılaştığını dile getirerek, itiraflarını şöyle sürdürdü:
 
"Okul durumumu sordu. Kendisine aldığım cezalardan dolayı okuldan  atılabileceğimi söyledim. Bunun üzerine beni birileriyle tanıştırdı. Bir araçta  iki kişi geldi. Şahıslar benim okul numaramı, adımı, soyadımı, bulunduğum filo  kısım komutanlarımı ve liderler gibi bilgileri alıp bunları not ettiler. Bana  yapılan baskıların kendilerine mensup yani Hava Harp Okulu içindeki Fetullah  Gülen cemaatine mensup kişiler tarafından bilinçli olarak yapıldığını söyleyip,  'Eğer bizimle görüşmeye devam edersen sana uygulanan baskıları kaldırtabiliriz,  okul hayatını sorunsuz bir şekilde tamamlayıp mesleğine başlamanı  sağlayabiliriz.' diyerek bana düşüncemi sordular.
 
Ben de almış olduğum cezaları düşünerek okuldan atılma tehlikesiyle  karşı karşıya kalmamak için iki haftada bir yapılan hafta sonu görüşmelerine  katılacağımı söyledim. Okulda yattığım esnada gece yarısı yanıma gelen birisi  beni uyandırarak, 'Nasılsın? Bir sıkıntın var mı? Sıkıntın olduğunda bana  gelebilirsin.' dedi. Hafta sonu görüşmesinin okul içerisinde benim için ilk  etkisini görmüş oldum."
 
Ankara 4. Ana Jet Üs Komutanlığı 143. Filo Komutanlığına 2014 yılında  atandığında "cemaat abileri"nden Ferhat'ın, maaşlarından yüzde 10'unu himmet  olarak aldığını, bankanın maaş alırken verdiği promosyon parasını da istediğini  belirten E.Y, örgütün gazetesi Zaman ve dergisi Sızıntı'ya abone olduğunu  kaydetti.
 
"Fetullah Gülen gelse bile kendini belli etmeyeceksin"
 
Pilot Üsteğmen O.K. de dershanedeki öğretmenlerin ders çalışma  bahanesiyle cemaate girmelerine neden olduğunu söyledi.
 
"Ev abiliği"ni "Zahid" ismindeki kişinin yaptığını belirten O.K, şu  bilgileri verdi:
 
"Ev abisi bizim gibi dinini bilen, ahlaklı, vatanını seven insanların  TSK içerisinde yer alması gerektiğini söyleyerek bizi askeri okullara girmemiz  konusunda yönlendirmeye başladı. Büyük abiler, birkaç kez evde bizleri toplayarak  mülakat esnasında ne tür soruların sorulacağıyla ilgili prova yaptırdılar. Bize  mülakatta cemaatle herhangi bir bağlantımın olup olmadığı, cemaate ait evlere,  okullara ve dershanelere gidip gitmediğimi, Zaman gazetesi ve Sızıntı dergisi  okuyup okumadığım gibi soruların sorulabileceğini, bu tür sorular karşısında çok  soğukkanlı olmamı ve cemaatle herhangi bir bağlantımın olmadığını söylememi  istediler."
 
Cemaatin Deniz Lisesine gitmesini istediğini ancak kabul etmediğini  anlatan O.K, Kuleli Askeri Lisesine gitmesinin istendiğini ancak ailesinin  İzmir'de yaşaması nedeniyle Maltepe Askeri Lisesine gitmek istedini söyleyerek bu  okulu tercih ettiğini kaydetti.
 
"Abilerin Deniz Kuvvetlerinde daha çok cemaat mensubu öğrenciye  ihtiyaç duyulması sebebiyle Deniz Kuvvetlerini tercih etmemi istediklerini,  ayrıca kendi ailesine yakın yerde okuyanların cemaatten ayrılma ihtimalinin  yüksek olması nedeniyle öğrencileri ailelerinden uzak tutmaya çalıştıklarını  anladım." diyen O.K, şunları dile getirdi:
 
"Askeri okula başlamadan önce abiler, 'Okulda senden başka cemaat  mensubu yok, burada kendini kesinlikle açığa çıkartmayacaksın, Fetullah Gülen  gelse bile kendini belli etmeyeceksin, kesinlikle en samimi arkadaşına dahi  cemaat mensubu olduğunu söylemeyeceksin, namazlarını ima yoluyla kılacaksın, oruç  tutmayacaksın, cuma ve bayram namazlarına gitmeyeceksin, dindar olduğunu kimseye  belli etmeyeceksin, evine arkadaşlarını getirmeyeceksin, arkadaşların ailenin  yaşam tarzını öğrenmesin.' talimatı verdi.
 
'Evinde dini motifli herhangi bir şey olmasın. Eğer yoksa evinize  Atatürk portresi asın, evinizi TSK'dan ziyarete gelebilirler, daha önceden  cemaate ait öğrenci evine beraber geldiğin arkadaşlarınla irtibatını kes.  Etrafında cemaatçi olduğunu bilen kimse kalmasın' diye söylediler."

  
Promosyon parasıyla tuvalet yaptırıyorlarmış
 
Hava Pilot Üsteğmen Ş.S. de ortaokul döneminde gittiği dershanede  cematle tanıştığını anlatarak, "Ev abisi, askeri okullara müracaatta istenen aile  fotoğraflarından başı kapalı olan annemin açık fotoğrafını koymamı, yoksa sıkıntı  olabileceğini söyledi ancak annem bunu kabul etmedi. İsmini hatırlamadığım yapı  içerisinden bir abi gelerek askeri okul mülakatlarında nasıl davranmamız  gerektiğini bizlere söyledi. Örneğin, caminin neyi çağrıştırdığı sorulduğunda  'Namaz' cevabı vermeyip 'Minare' denebileceğini, çarşaf  sorulduğunda örtünecek  bir şey değil, yatak gibi farklı şeylerin söylenebileceğini, bu şekilde cemaatten  olduğumuzun açığa çıkmayacağını söyledi." ifadelerini kullandı.
 
Maaşının yüzde 15'inin himmet olarak istendiğini belirten Ş.S,  "İstediklerini vermekten başka şansım yoktu çünkü karşı gelirsem sıkıntılar  yaşayabileceğimi okul aşamasında görmüştüm. Bankanın bizlere verdiği promosyon  parasını haram olduğu gerekçesiyle mutlaka alıyorlardı. Ben hatta 'Madem haram,  neden siz alıyorsunuz?' dediğimde bana, 'Biz bu paralarla tuvalet yaptırıyoruz.'  dediler." beyanında bulundu.
 
Ailesi ve kendi isteği doğrultusunda memleketten akrabası olan bayanla  sözlendiğini dile getiren Ş.S, şu bilgileri paylaştı:
 
"Bunu yapı içinden duyduktan sonra Z.B, eve gelerek bana sözü atmam  için baskı yapmaya başladı. 'Bizim istediğimiz bir kişi ile evlenebilirsin,  bizden habersiz neden böyle bir işe kalkıştın?' dedi. 'Eğer evlenirsen mutlaka  şefkat tokadı yersin.' diyordu. Ben bu baskılarla sözlümden de ayrılmak zorunda  kaldım. Eğer ayrılmasaydım pilot olma şansım da yoktu. Beni Afyon'da bilmediğim  bir adrese götürerek burada bir bayan ile tanıştırdılar ve bu bayanla istemem  halinde evlendirebileceklerini söylediler.
 
Ben kabul etmeyince bu olay orada kapandı ancak ben zaten F-16 pilotu  da olduğum için artık bu yapıdan kopmanın zamanı geldi, 'bana yapabilecekleri bir  şey kalmadı' düşüncesiyle bu buluşmaya gitmedim. Daha sonraki süreçte birçok kez  telefonla aramasına rağmen telefonlara bakmadım."
 

AA