1
Kütahya 2. Ağır Ceza Mahkemesince, Kurnaz'ın, 27 Ekim 2017'deki duruşmada "silahlı terör örgütüne üye olmak" suçundan 10 yıl 6 ay hapis cezasına çarptırıldığı davanın gerekçeli kararında dikkati çekici detaylar yer aldı.
Kurnaz'ın, 17-25 Aralık sürecinden sonra örgüt üyeleriyle ByLock üzerinden iletişim kurduğu, onları motive ettiği ve yönlendirdiğinin belirlendiği anlatılan gerekçeli kararda, özellikle 15 Temmuz darbe girişimine yönelik işaretlerle ilgili yazışmalara vurgu yapıldı.
Kararda, Kurnaz'ın 2016 yılının ocak ayında örgüt mensuplarına yazdığı mesajlara yer verilerek, şunlar kaydedildi:
"Sanığın, Altıntaş ilçe imamıyken 2016 yılı başlarında Balıkesir merkez büyük bölge sorumlusu olarak örgüt içi atamayla görevlendirildiği, sanığın "H.e, bu yaz itibarıyla bitti diyor, artık vetire dönemi kaldı, bunların dördüncü dönemi, mevcudu muhafaza edecekler, o da zor, h.e, bunun bedeli olacak diyor. Bu bedel iç savaş mı olur, İsrail mi ayarlar, yoksa deprem mi, başka felaket mi bilemiyorum, h.e, bitti demiş, ABD ve Rusya anlaştı yiyecekler bunu diye' gönderdiği mesaj içerikleri dikkate alındığında örgüt lideri Fetullah Gülen'in 15 Temmuz darbe girişimine işaret ettiğini bildiği, diğer örgüt üyelerine aktardığı, örgüte yönelik operasyon nedeniyle ciddi manada sıkıntı yaşayan üyelerini 'tarihe altın harflerle yazılacak zamanlarda görev yapıyorsun' şeklinde ifadelerle motive etmeye çalışıldığı anlaşılmış, sanığın söz konusu uygulamayı tamamen örgütsel amaçlarla kullandığı her türlü şüpheden uzak, kesin bir şekilde kabul edilmiştir."
- "Bu milletin ferdi olmanın önemini kavrayamadığı..."
Kunaz'ın, savunmasında ByLock'u kullanmadığıyla ilgili beyanlarına işaret edilen kararda, "Her ne kadar sanık, savunmasında kullanmadığını beyan etse de açıklanan profil bilgileri, yazışma içerikleri, sanığın adına abonelik kaydı bulunan farklı GSM hatlarında ByLock tespiti yapılmış olması göz önünde bulundurulduğunda, sanığın söz konusu uygulamayı kullandığı kesin bir şekilde sabit kabul edilmiştir." değerlendirmesinde bulunuldu. ,
Gerekçeli kararda şu ifadelere yer verildi:
"Sanığın gönderdiği mesaj içerikleri itibarıyla mensubu olduğu örgüt çıkarlarını ülkesinin ve milletinin başka ülkelerce işgal edilmesi, deprem gibi felaketlere uğraması pahasına önde tutması dikkate alındığında, bu milletin ferdi olmanın önemini kavrayamadığı gibi, aidiyet duygusu da beslemediği değerlendirilerek suç işleme kastının yoğunluğu göz önünde bulundurulduğunda, sanık bakımından cezanın caydırıcı ve ıslah edici etkisinin bulunmayacağı anlaşıldığından, ceza indirimi yapılmasına yer olmadığına karar vermek gerektiği sonuç ve vicdani kanaatine ulaşılmıştır."
(AA)