FETÖ/PDY soruşturması kapsamında ifadesine başvurulan doktor M.A, Fetullah Gülen cemaati içerisinde hiçbir zaman yer almadığını belirterek, "Sadece 2014 yılında, Fetullah Gülen cemaatine bağlı Sultan Murat Okulları tarafından organize edildiğini daha sonradan öğrendiğim umre organizasyonuna ailecek katıldım." dedi.
İlk etapta bu organizasyonun başka bir firma tarafından yapıldığını sandığını aktaran M.A, şunları anlattı:
"Ancak daha sonra bu firmanın Sultan Murat Okulları ile anlaşarak kendilerini Sultan Murat'ın yapmış olduğu umre organizasyonuna dahil ettiğini öğrendim. İlk başta vazgeçme gibi bir düşüncem olsa da müftülük ile yapmış olduğum telefon görüşmesinde yapılan telkinin ardından bu yapıyla bağlantım olmamasına rağmen organizasyona katıldım. Yaklaşık 200 kişilik bir organizasyondu. Birçok insan ailesiyle katıldı. Suudi Arabistan'a gitmeden birkaç gün önce Sultan Murat Okullarında yapılan toplantıda bize neler yapacaklarımız anlatıldı. 26 Ocak 2014'te kafile halinde uçakla Mekke'ye gittik. Burada bir otele yerleştik. Otele yerleştiğimiz gün Fetullah Gülen cemaatinden olduğunu öğrendiğim bir sorumlu umre ibadetleri dışında akşamları erkeklere ve bayanlara ayrı ayrı sohbet toplantıları yapacağını ve bu sohbetlere katılmamız gerektiğini söyledi."
Murat Kocar adlı Sultan Murat Okullarında öğretmen olduğu söylenen bir kişinin umrede kendilerine Erdoğan ve hükümet aleyhine beddua ettirdiğini belirten M.A, ifadesinde şu bilgileri paylaştı:
"Bu şahıs, ne yapıp ne edip konuşmayı Fetullah Gülen ve cemaati öven dualara getiriyordu. Duaların yanı sıra o dönemde cemaate yönelik yapılması planlanan operasyonları ve hareketleri eleştirerek, bu şahıslar hakkında beddua ettirdi. Beddualar, hükümet aleyhineydi. İnsanlar manevi bir ortama sokulduğu için hep birlikte 'amin' diyerek eşlik ettik. Ben dahi bu cemaat içerisinde yer almamama rağmen manevi ortamdan ve dikkatsizlikten dolayı bu beddualara yanlışlıkla 'amin' dedim. Sonradan farkına vararak nelere 'amin' diyorum diyerek içimden geçirdiğim bu düşünceden sonra da dua ortamlarında yer almadım. Bireysel olarak umremi yapıp Sivas'a döndüm."
M.A, dönemin başbakanı Erdoğan ve hükümet aleyhine yapılan beddualarda, "Allah bu kutlu yolda önümüze çıkan engelleri temizlesin ve düşman kişileri Kahhar ismi ile kahreylesin" ifadelerinin kullanıldığını belirtti.
Murat Kocar'ın kafilede sorumlu ve etkin şahıs olduğunu anlatan M.A, şu bilgileri verdi:
"Bunun dışında ismini bilmediğim 50-55 yaşlarında duruşundan ve konuşmasından cemaatin üst düzey yöneticisi olduğu anlaşılan bir şahıs daha vardı. Bu şahıs Pensilvanya ve burada bulunan Fetullah Gülen ile yakınlığını ve yaşamış olduğu manevi olayları anlatarak insanların cemaate sempati duymalarını sağlıyordu."
M.A, umreye Prof. Dr. Ömer Cevit, M.A, Ş.K, G.A, M.K, diş hekimi M.M.Ö'nün yanı sıra cemaat okul ve dershanelerinde öğretmenlik yaptığını düşündüğü kişiler, eşleri ve çocuklarının katıldığını sözlerine ekledi.AA