Halk Eğitim Merkezi'nde oluşturulan salonda Kırklareli 2. Ağır Ceza Mahkemesi'nce yapılan duruşmaya, sözde "il imamı", "il ağabeyi" ve "il ablası" olduğu iddia edilenlerin de arasında bulunduğu 30 tutuklu sanık getirildi.
Duruşmada savunma yapan tutuklu sanıklardan Hasan Oğuz, hakkındaki suçlamaları reddetti.
Bank Asya hesaplarındaki hareketliliğin ticari amaçlı olduğunu savunan Oğuz, FETÖ ile irtibatlı olan şirketle ortaklığını 2014 yılında sonlandırdığını öne sürdü.
Terör örgütü elebaşı Gülen'le Kırklareli'de vaizlik yaptığı dönemde tanıştığını anlatan Oğuz, "Ben emlakçılık yaparken, Gülen ile tanıştım. Kendisi bir ev kiralamak istediğini söyledi ve ona ev bulduk. Ev sahibi de ona güvenmeyerek, benim kefil olmamı istedi. Evin elektrik ve su aboneliklerinin benim üzerime olmasını istedi, ben de kabul ettim. Gülen, bu evde vaizlik yaptığı dönemde kaldı. Fetullah Gülen'in Kırklareli'de vaizlik yaptığı dönemde kullandığı eve 'bülbül yuvası' adı verildi. Burası müze gibi kullanılır ve gelen misafirlere burası gezdirilirdi. Ben Gülen'in gerçek yüzünü, 15 Temmuz hain darbe girişiminden sonra anladım." diye konuştu.
Eyleme tesadüfen katılmış
Oğuz, belediyeye giderken arkadaşlarını Zaman gazetesine destek amacıyla eylem yapmak için toplandığını gördüğünde, bir süre eylem alanında bulunduğunu ifade etti.
Eyleme katılmaları için Kırklareli İş Adamları Derneği'nden de telefonuna mesaj geldiğini anlatan Oğuz, ancak kendisinin eylemlere katılmasının tamamen tesadüf olduğunu ileri sürdü.
"Gülen ile Amerika'da görüştük"
Mahkeme Başkanı Vahdet Yeltepe'nin "Terör örgütü elebaşı Gülen ile görüştün mü?" sorusuna Oğuz, Amerika ziyaretinde Gülen ile 10 dakika görüştüklerini söyledi.
2009 yılında örgüt ile bağlantısının olduğunu daha sonradan öğrendiği 4 arkadaşı ile gezi amaçlı Amerika'ya gittiklerini öne süren Oğuz, Amerika ziyaretlerinin üçüncü gününde Gülen'in yanına gittiklerini aktardı.
Oğuz, "Görüşmede Kırklareli'de bir imamın selamını Gülen'e ilettik." ifadesini kullandı.
AA