Fahrettin Altun'un avukatından açıklama

Canan Kaftancıoğlu'nun şikayeti üzerine İstanbul Barosu tarafından hakkında disiplin soruşturması başlatılan Avukat Sezgin Tunç, kendisinin baskı altına alınmaya çalışıldığını söyledi.

CHP İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu’nun şikayeti üzerine İstanbul Barosu tarafından hakkında disiplin soruşturması başlatılan Avukat Sezgin Tunç, “Şahsımı baskı altına almak istiyorlar.” dedi.

Avukat Tunç, açıklamasında şu ifadeleri kullandı:

“Sadece mesleki bir faaliyetin icrası mahiyetindeki bir ‘suç duyurusu’ hakkında yapılmış olan bu mesnetsiz şikâyetin savunma alınmak üzere tarafıma hiç gönderilmeden reddedilmiş olması gerekirdi. Şikâyet eden Kaftancıoğlu aleyhine yaptığımız suç duyurusunda ne Avukatlık Kanunu’na ne Türkiye Barolar Birliği Meslek Kurallarına aykırı bir durum bulunmaktadır. 15 yıldan beri mensubu bulunduğum İstanbul Barosu tarafından üyesi hakkında yapılmış olan bu mesnetsiz şikâyet üzerine hakkımda verilecek kararı buradan ayrıca duyuracağım.

Müvekkillerim Sn. Fatmanur Altun ve Sn. Fahrettin Altun’un ikametlerinin izinsiz olarak fotoğraflanması ve üçüncü kişilerle paylaşılması eylemini gerçekleştirenler ve bilahare bu eylemin talimatını verdiğini ve desteklediğini beyan eden şikayetçi hakkında yaptığımız bir suç duyurusuna ilişkin olarak, Canan Kaftancıoğlu adına vekilleri tarafından hakkımda “disiplin soruşturması yapılarak gereğinin yapılması” talep edilmiştir.

Öncelikle, mensubu bulunduğum İstanbul Barosu tarafından sadece mesleki bir faaliyetin icrası olan bir “suç duyurusu” hakkında yapılmış olan bu mesnetsiz ve temelsiz şikayetin tarafıma hiç tebliğ edilmeden reddedilmiş olması gerekirken savunma alınmak üzere tarafıma tebliğ edilmiş olmasını büyük bir üzüntüyle karşıladığımı belirtmek isterim.

Şikayet ve bu şikayeti işleme alan mantığa göre, İstanbul Barosu’na bağlı olan tüm avukatlar tarafından yapılan her bir suç duyurusu bir baro şikayetine dönüşebilecek ve suç duyurusu yapan her bir avukat savunma vermek durumunda kalabilecektir. Yine aynı mantıkla sayın meslektaşlarım tarafından aleyhime yapılan şikayete karşı benim de kendilerini şikayet etmem gerekecek ve bu fasit daire sonsuza kadar devam edebilecektir.

Şikayetin içeriğinde meslektaşlarım tarafından şahsıma yöneltilmiş ağır ithamları bir kenara koyarak, şikayet dilekçelerine hakim olan öfkeli ve emredici dilin tasvip edilmemesi gerektiğini, bu dilin bir avukata yakışmadığını da belirtmek isterim.

Şikayetin içeriğine gelince; tarafımca şikayet eden kişi aleyhine yapılan suç duyurusunda ne Avukatlık Kanununa ne Türkiye Barolar Birliği Meslek Kurallarına aykırı bir durum bulunmamaktadır. Müvekkilimin talebiyle tarafımca yapılan suç duyurusunda, Türk Ceza Kanunu’ndaki tüm suçları saymış olsak bile, Cumhuriyet Savcılarının iddiamızla değil, somut eyleme uyan ilgili ceza kanunu maddesi doğrultusunda işlem yapacağını hem sayın meslektaşlarım hem de sayın Başkanlığınız çok iyi bilmektedir. Avukatın somut eyleme uyan suç maddesini kesin ve doğru bir şekilde belirtmesi gibi bir zorunluluğu bulunmadığı gibi iddia edildiği şekilde bir suç duyurusu yapmak için bir suçun kesinleşmesini beklemek zorunluluğu da bulunmamaktadır. Şikayetçinin hukukçu olmadığı ve bu gerçekleri bilemeyebileceği ancak sayın meslektaşlarım tarafından bu gerçeğin kesin olarak bilinmesine rağmen yapılan bu mesnetsiz ve temelsiz şikayetin amacının Avukatlık Meslek İlkelerine gösterdikleri saygı ve özen olmadığı, aksine Müvekkillerim adına yürütmekte olduğum iş ve işlemler nedeniyle şahsımın baskı altına alınma girişi olduğu çok açıktır.

Ezcümle, baroların mesleklerini icra ederken, üyeleri olan avukatlara kolaylık sağlaması görevi gereğince, bu şikayetin tarafıma tebliğ edilmeden reddi gerekirken adeta şikayetçi ile birlikte hareket ediyormuş intibaını vererek bu mesnetsiz şikayete cevap yazmak mecburiyetinde bırakmanız nedeniyle teessüflerimi belirterek, şikayete konu tüm iddiaları reddettiğimi bildiririm.

Saygılarımla.”