''Türkiye'nin milli meselelerinde tavır alamayan, mücadelemize ortak olamayan bir muhalefet söz konusu. Milli ve manevi ne varsa onlardan uzak duran bir muhalefet var.''
Bir yasama dönemini Türkiye uzun bir süreden sonra tamamlıyor. Muhalefet bundan 1 sene önce erken seçim diyordu. Cumhurbaşkanımız erken seçim olmayacak diyordu. Seçim dönemi meselesini bir kenara bıraktık. Ama ne yazık ki Türkiye'nin milli meselelerinde tavır alamayan, mücadelemize ortak olamayan bir muhalefet söz konusu. Milli ve manevi ne varsa onlardan uzak duran bir muhalefet var. Bizim Ege Denizi'ndeki iddialarımızdan tutun Zonguldak'da çıkarttığımız doğalgaza itiraz eden, yılların hayali olan ve yapılamaz denilen aracımız TOGG'a ve yerli ve milli olan ne varsa onlardan uzak duran bir muhalefet var. Bu kutuplaşmanın zeminini oluşturan muhalefetin ta kendisi. Biz bu başarılar ile gurur duyacağız. Burada hiçbir güç ne Cumhurbaşkanımızın ne de partimizin ayağına takoz olamaz. Bu konuda gerek bölgesel gerek küresel tüm mecralarda Türkiye'yi çok güçlü bir şekilde yansıttığı bir döneme Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan ile girmiş olacağız.
'' CHP'nin temel hastalığı, başaramadığı her konuda milletimizin ve partimizin itibarıyla oynamaktır. Bunların demokrasiden ve seçimden beslendikleri hiçbir durum olmadı.''
Yıllarca 70'lerde, 80'lerde bu topluma bir maske giydirmeye çalıştılar. Toplum bunları hiçbir zaman satın almadı. Çünkü onlar tamamen inorganik biçimlendirmeye çalıştılar ve tutmadı. Girdiği her seçimde AK Parti birinci olarak çıktı. Türkiye'de oylarını yükselterek hükümetlerini kurmuş. Iki vatandaşından birinin oyunu almış bir parti. Bu tür ithamlar yapmak milletimizi üzmek anlamına gelir. CHP'nin temel hastalığı, başaramadığı her konuda milletimizin ve partimizin itibarıyla oynamaktır. Bunların demokrasiden ve seçimden beslendikleri hiçbir durum olmadı. Hiçbir zaman tek başına iktidar olamadılar. Bu hastalıklarını çok kısa sürede devre dışı bırakıp seçim odaklı hareket ettiklerine bakmayın. Genetikleri her zaman aynıdır.
''En büyük ümidim, 'Gençlik' kelimesini en fazla manipüle edenlere bu memleketin gençleri, 14 Mayıs 2023'te öyle bir cevap verecek ki bir daha 6'lı masa 'Gençlik' kelimesini ağızına alamayacak.''
6'lı masanın ne kadar vizyon ve kapasiteden yoksun olduğunu Türkiye'de en fazla hangi kitle biliyor deseniz hiç şüphesiz bu milletin gençleri denir. Bu masanın ne kadar kirli, çıkar odaklı olduğunu, Türkiye vizyonlu değil tamamen kendilerini merkez alan çalışmaları olduğunu, HDP'ye peşkeş çekmekten tutun Batı'ya vermiş oldukları edilgen adaylık profillerini en çok gençler görüyor. 21. yüzyılın sarsılmaz markası Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan gençlere itibar ediyor. En büyük ümidim, 'Gençlik' kelimesini en fazla manipüle edenlere bu memleketin gençleri, 14 Mayıs 2023'te öyle bir cevap verecek ki bir daha 6'lı masa 'Gençlik' kelimesini ağızına alamayacak.