Yüksekova ilçesinde Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) darbe girişimiyle ilgili yürütülen soruşturma kapsamında tutuklanan hakim ve savcıların, bazı delilleri yok etmeye çalıştıkları tespit edildi.
FETÖ'nün 15 Temmuz'daki darbe girişimi sonrası başlatılan soruşturma kapsamında gözaltına alınan ve çıkarıldıkları mahkemece tutuklanan bazı hakim ve savcıların, delil niteliğindeki evrakları yakıp, tablet bilgisayarı da çamaşır makinesine atarak kullanılmaz hale getirmeye çalıştıkları dosyaya yansıdı.
Soruşturma dosyasında yer alan tespitlere göre, görevden uzaklaştırıldıklarına dair bilginin kendilerine ulaşmasının ardından adliye lojmanlarından ellerinde poşetle ayrılmaya çalışırken, kapıdaki polis ekiplerini fark ettikten sonra eve dönen Cumhuriyet Savcısı Kemal Akar ve eşi Hakim Duygu Akar'ın bulunduğu dairede arama yapıldı.
İlçe Emniyet Müdürlüğü ekiplerince evde yapılan aramada, bir tencere içerisinde yakılmış kitap parçaları ve evraklarla, çamaşır makinesi içinde yıkanmış tablet bilgisayar ile kağıt parçaları bulundu.
Üçünün de tableti aynı marka ve model
Aynı soruşturmada tutuklanan Cumhuriyet Savcısı Abdurrahim Polat'ın lojmanında da kırılmış bir tablet ve dizüstü bilgisayar ele geçirildi. Tablet bilgisayarın diğer hakim ve savcının evinde ele geçirilen cihazla aynı marka ve model olduğu belirlendi.
Söz konusu tablet bilgisayarla diğer evraklar polis ekiplerince inceleniyor.
Tümgeneralden "1 dolar" çıktı
Bu arada darbe girişimiyle ilgili tutuklananlardan Yüksekova 3. Piyade Tümen Komutanı Tümgeneral Halil İbrahim Ergin ile bir albayın üzerinden "1 dolar", yüzbaşının üzerinden de 2 adet birer dolarlık banknot bulundu.
Ülke genelinde yürütülen soruşturma kapsamında, emniyet müdürlüğü ekiplerince yakalanan bazı şüphelilerin üzerinden ve iş yerlerinden çıkan bir dolarlık banknotların örgüt içindeki hiyerarşide şifre amaçlı kullanıldığı ileri sürülmüştü.
Paraların, FETÖ'nün elebaşı tarafından sözde "bereket ve işlerinin yolunda gitmesi" amacıyla okunarak gönderildiği, dolarları iş adamlarının bereket, askerlerin ise örgüte mensup olduğunu göstermek için taşıdığı, ayrıca metal paranın ise hiyerarşide üstte ve kilit rolde bulunan kişilerce taşındığı iddia edilmişti.