Silvan Barajı inşaatı yolu olarak da kullanılan Bağlar Mahallesi Büyük Çeşme Caddesi'nde, geçen yıl 30 Ağustos'ta sebze almak için evden çıktığı sırada teröristlerin yola tuzakladığı patlayıcıyı infilak ettirmesi sonucu yaşamını yitiren 13 yaşındaki Sımpil'in annesinin acısı ilk günkü gibi taze.
"Gözlerimin önünden o görüntü gitmiyor"
Kadriye Sımpil, AA muhabirine Kürtçe olarak yaptığı açıklamada, oğlunun ölümünün üzerinden bir yıl geçtiğini ancak acısının ilk günkü gibi taze olduğunu söyledi. Anne Simpil, şöyle devam etti:
"Olayın yaşandığı ilk günden beri bu evden ayrılmak istiyorum çünkü her seferinde kapıya çıktığımda gözlerimin önünden o görüntü gitmiyor ve olay yeni yaşanmış gibi zihnimden hiç çıkmıyor. İmkanımız olmadığı için başka bir yerde ev tutamıyoruz. Devletin bu konuda bize sahip çıkmasını istiyoruz. Farklı mahallede bir eve taşınırsak en azından oğlumun parçalandığı caddeyi bir daha görmemiş olurum."
Olayın yaşandığı gün oğlu Fırat'ı sebze almaya gönderdiğini anlatan anne Simpil, şunları aktardı:
"Zırhlı aracın geçtiği esnada patlama meydana geldi. Ben bağırmaya başladım. Oğlumun patlamanın olduğu yerden geçtiğini fark ettim. Büyük oğlum Murat bana Fırat'ın nerede olduğunu sordu. Ben de zırhlı aracın geçtiği esnada patlama yaşandığını Fırat'ın da oradan geçtiğini söyledim ve patlamanın yaşandığı bölgeye doğru gittik. Yerde bir el olduğunu gördüm. Bazı mahalleliler yerdeki elin bir hayvan ayağı olabileceğini söylediler. Ben onlara hayır bu insana ait bir el dedim."
Sımpil, vatandaşların kendisine su tankerinin altında bir ceset olduğunu söylediğini bunun üzerine herkesin aracın altındaki cesede bakarak kimliğini teşhis etmeye çalıştığını ifade ederek mahalle sakinlerinin cesedin kendi yakınlarına ait olmadığını gördüklerini belirtti.
Cesede baktığında cesedin tanınmayacak hale geldiğini gördüğünü dile getiren Sımpil, "Oğlumun kopan elinden, cesedin ona ait olduğunu anladım. Vücudundan kopan parçanın Fırat'ımın eli olduğunu gördüm. Oğlumun cesedini tankerin altından çekip çıkardım." dedi.
"Mühendis olmak istiyordu"
Sımpil, Fırat'ın saygılı bir çocuk olduğunu, aradan geçen bir yıla rağmen arkadaşlarının hala kendilerini ziyaret ettiğini vurguladı.
Gördüğü herkesin Fırat'ın ölümünden duydukları acıyı kendilerine ilettiğini söyleyen Sımpil, "Herkes Fırat'ın nasıl bir vahşetle öldürüldüğünü gördü. Allah bu vahşeti bize yaşatanlara da aynı acıyı yaşatsın ve hakkımızı yanlarına bırakmasın. Hiçbir acı Fırat'ın acısı gibi olamaz. Salih bir insan olduğu için Allah onu yanına erken aldı." diye konuştu.
Sımpil, oğlunun acısını her gün yaşadığına işaret ederek annelerin ağlamasını istemediğini aktardı.
Kapının önüne her çıktığında gözlerinin önüne oğlu ile ayrıldığı anın geldiğini anlatan Simpil, şunları kaydetti:
"Bize, bu halka bu vahşeti yaşatanlar durdurulsun. PKK'lılar yaptıklarının görülmemesi için aydınlatma lambalarını kırıyorlardı. Bahçelerin arasında mühimmat hazırlıyorlardı. Bu Müslüman halka bunu yaşatanların Allah yanlarına bırakmasın. Fırat'ın acısı yüreğimden çıkmıyor. Oğlum mühendis olmak istiyordu. Cumhurbaşkanımız güçlü bir lider. Kendisinden teröristlere karşı gerekeni yapmasını istiyoruz. Artık bu katliamlar dursun." (AA)