HABER MERKEZİ
Başkan Erdoğan, Karadeniz'deki saldırıların emniyeti tehdit ettiğini belirterek, "Ticaret ve sivil gemileri hedef almanın kimseye faydası olmaz. Her iki tarafı da ikaz ettik" dedi.
Başkan Recep Tayyip Erdoğan, bu yıl "Barış, İstikrar ve Refah Üreten Dış Politika" temasıyla Ankara'da düzenlenen 16'ncı Büyükelçiler Konferansı'na katıldı. Uluslararası sistemin iki kutupluluktan çok kutupluluğa dönüşmeye başladığına dikkat çeken Başkan Erdoğan, "Güç mücadelesi daha da sertleşti. Haksız da olsa güçlüyü koruyan, haklı da olsa mazlumu ezen mevcut düzen, on yıllar boyunca istikrarsızlık üretti, kriz üretti, adaletsizlik üretti" dedi.
MONTRÖ'YÜ UYGULADIK
Rusya-Ukrayna savaşında çözüm için bu yıl tarafları 3 kez İstanbul'da bir araya getirdiklerini hatırlatan Erdoğan, İstanbul sürecinin yanı sıra, tahıl girişimi ve esir tutuklu değişimleri gibi pek çok insiyatife öncülük ederek sahada somut sonuçlara ulaştıklarını kaydetti. Montrö Boğazlar Sözleşmesi'ni titizlikle uygulayarak savaşın Karadeniz'e sirayet etmesine mani olduklarının altını çizen Erdoğan, "Fakat son günlerde düzenlenen karşılıklı saldırılar, Karadeniz'deki seyrüsefer emniyetini ciddi biçimde tehdit etmektedir. Ticaret gemilerini, sivil gemileri hedef almanın kimseye bir faydası olmaz. Her iki tarafa da bu konuda ikazlarımızı net bir şekilde iletiyoruz" diye konuştu.
GAZZE YERLE BİR OLDU
Esed rejiminin Suriye'deki katliamlarını unutmadıklarını belirten Erdoğan, "600 binden fazla Suriyeli, Baas rejiminin ve terör örgütlerinin saldırılarında şehit oldu. 13.5 yıl boyunca katliam devam ederken, demokrasi ve insan hakları havarisi kesilenlerin hiçbirinin sesi çıkmadı" dedi. Gazze'de 70 binden fazla sivilin katledildiğine vurgu yapan Erdoğan, "170 binin üzerinde de yaralı var. Yıkıntıların altında ne kadar cenaze olduğunu kimse bilmiyor. Gazze'nin yüz- ölçümü 365 kilometrekare, Beykoz, Mamak büyüklüğünde bir alandan bahsediyoruz. Soykırımdan önce Gazze'nin nüfusu 2.3 milyon civarındaydı. İşte böyle bir yerleşim alanına 200 bin tondan fazla bomba atıldı. Hiroşima'ya atılandan 14 kat daha fazla bombayla Gazze'yi yerle bir ettiler. Biz nasıl bu sorunlara çözüm üreten, adaletsizliği engelleyen bir uluslararası sistemden bahsedebiliriz? Uluslararası kurumların çoğu kendisini gassalın ellerine bırakmış meyyit misali cansız, duyarsız, hareketsiz ve işlevsiz vaziyettedir" eleştirisinde bulundu. 264 dış temsilcilikte Türk bayrağını dünyanın dört bir yanında gururla dalgalandırdıklarını kaydeden Erdoğan, "Türkiye'nin hem kendi hak ve çıkarlarını layıkıyla savunabilmesi hem de dost, soydaş ve kardeşlerine yardım eli uzatabilmesi için ekonomik, askerî, diplomatik bakımdan güçlü olmak dışında bir seçeneği yoktur. Ne eksen kayması ne rota değişimi ne de köklerden kopma; dış siyasetimizde bunların hiçbirisi söz konusu değildir ve olamaz. Son yıllarda kriz ve çatışmalarla anılan coğrafyamızda, herkesin kazançlı çıkacağı bir barış ve istikrar kuşağı oluşturmanın mücadelesini veriyoruz" diye konuştu.
BİN YILDIR BURADAYIZ
Gazze'de önceliklerinin kalıcı ateşkes ve yardımların engelsiz ulaştırılması olduğunun altını çizen Erdoğan, "Gazze'nin yeniden inşasına da bir an önce başlanmalıdır. Esad rejiminin devrilmesiyle birlikte Suriye'nin önünde tarihi bir fırsat kapısı aralandı. Ülkemizden Suriye'ye dönen mültecilerin sayısı 580 bini buldu. Suriye'deki huzur ortamı kalıcı hale geldikçe dönüşler hızlanacak. Biz bin yıldır buradayız, beraberiz, komşuyuz. İnşallah kıyamete kadar da burada olacağız, birlikte yaşayacağız. İsrail'in eylemleri bu ülkenin güvenliğinin önündeki en büyük engeldir" dedi.
Suriye'de DEAŞ ve diğer terör örgütlerinin varlığının sorun olduğunu aktaran Erdoğan, Suriye hükümetine gereken her türlü desteği verdiklerini açıkladı. Erdoğan, "Ayak direnmesi halinde krize dönüşme riski barındıran 10 Mart Mutabakatı'nın uygulanması için de gerekli telkinlerde bulunuyoruz. Suriye'nin parçalanmasından, bölünmesinden, milli birlik ve bütünlüğünün zafiyete uğramasından kimin çıkar sağlayacağı açıktır. Suriye'yi oluşturan tüm kesimlerin, yarınlarına güvenle bakabilmesi ancak ortak tarih ve ortak gelecek tasavvuruyla mümkündür. Dimyat'taki pirincin peşine düşmenin, evdeki bulgurdan da edebileceğini hiç kimse unutmamalı" uyarısında bulundu.
Terör örgütleri ve organize suç çeteleriyle mücadelede kararlılık vurgusu yapan Erdoğan, "15 Temmuz darbe girişiminin faili FETÖ'nün yurtdışındaki uzantılarıyla mücadeleyi aynı kararlılıkla devam ettirmeliyiz. Türkiye düşmanlarının maşasına dönüşen bu ihanet şebekesinin, ülkemiz ve demokrasimiz açısından tekrar bir tehdit oluşturmasına izin veremeyiz. Türkiye Maarif Vakfı'nın desteklenmesi, bu noktada elimizi güçlendirecektir" ifadelerini kullandı.