Eski Kaynak ve Boydak holding yöneticileri hakim karşısına

Fetullahçı Terör Örgütü'ne (FETÖ) finansman sağlayıp örgüt adına himmet topladıkları ve kurdukları şirketlerde usulsüzlük yaptıkları gerekçesiyle haklarında iddianame hazırlanan Boydak Holding ve Kaynak Holding eski yöneticilerinin de aralarında bulunduğu 39'u tutuklu 135 sanık yarın Silivri'de hakim karşısına çıkıyor.

1

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Terör ve Örgütlü Suçlar Bürosu  savcılarından İsmet Bozkurt tarafından FETÖ'nün himmet ve finansman ayağına  yönelik Tuna Shopping, Yumurcak TV, Metropol Lisans, Merkür Ev Aletleri, Nil Su  Arıtma (water life) firmalarını barındıran Dünya Pazarlama AŞ'ye yönelik  yürütülen soruşturma kapsamında hazırlanan 121 sayfalık iddianame, İstanbul 13  Ağır Ceza Mahkemesince kabul edildi.

Mahkeme heyeti hazırladığı tensip zabtında, aralarında eski boydak  Holding yöneticileri Memduh Boydak, Bekir Boydak ve Mahmut Sami Boydak'ın da  bulunduğu 40'ı tutuklu 137 sanık hakkındaki davanın duruşmasının 16, 17, 18 ve 19  Ekim'de Silivri cezaevinin karşısında yer alan duruşma salonunda görülmesine  karar verdi.

Memduh ve Bekir Boydak dosyası ayrıldı

Mahkeme heyeti, celse arasında sanıklar Memduh Boydak ve Bekir Boydak  hakkındaki dosyanın, aynı sanıklar yönünden Kayseri 2. Ağır Ceza Mahkemesinde  açılan dava ile birleştirilmesine karar verdi. Kayseri 2. Ağır Ceza Mahkemesi'nin  de birleştirme konusunda muvafakat vermesi üzerine sanıklar Memduh ve Bekir  Boydak'ın dosyaları Kayseri'ye gönderildiği ortaya çıktı.

İddianameden

İddianamede, terör örgütünün teşebbüs aşamasında kalan ve  başarısızlıkla sonuçlanan eylemleriyle ilgili soruşturmalar yapıldığı ve bu  soruşturmalarda, örgütün yapısı, işleyişi hakkında önemli bilgilere ulaşıldığı  aktarılarak, Başbakanlık İletişim Merkezi (BİMER) sistemine, FETÖ/PDY'ye ait  firmalardan olan Dünya Pazarlama (Samanyolu Pazarlama) ile ilgili birçok ihbarda  bulunulduğu vurgulandı.

İddianamede, söz konusu ihbarlarda, "Fetullahçı yapıya ait firma  ürünlerinin faturasız olarak satıldığı, tahsilatçılar aracılığıyla satılan bu  ürünlerin paralarının müşterilerden toplanarak bölge sorumlularının Bank  Asya'daki şahsi hesaplarına yatırıldığı, bölge sorumlularınca yatırılan paraların  İstanbul merkezde bulunan Dünya Pazarlama'ya bağlı şirketlerin hesapları ve  yönetici kadrosundaki kişilerin şahsi hesaplarına yatırıldığı, bu şekilde  İstanbul'a gelen paraların parçalara bölünerek örgütün üst düzey yöneticileri ve  üyelerinin hesaplarına yatırıldığı, bu kimselerde toplanan paraların bir kısmının  yurt içindeki FETÖ/PDY'e ait firma ve kurumlara aktarıldığı, bir kısmının ise  yurt dışındaki FETÖ/PDY kurumlarına aktarıldığı, söz konusu firmada bu şekilde  faturasız mal satımı ve bedelinin örgüt kurumlarına aktarılması dışında firmanın  bölge sorumluları aracılığıyla himmet, kurban, burs, Kitap vs. satma adı altında  para toplama faaliyetinde bulunulduğu ve bu şekilde toplanan paraların da FETÖ  kurumlarına aktarıldığı" şeklindeki bilgilerinin yer alması üzerine soruşturma  başlatıldığı dile getirildi.

Dünya Pazarlama AŞ'nin, hür müteşebbisler tarafından serbest piyasa  ekonomisi koşulları içerisinde salt ticari kar sağlamak amacıyla kurulan bir  şirket olmadığı anlatılan iddianamede, bu şirketin ticaret hayatında kendi  stratejisi doğrultusunda örgütlenen FETÖ/PDY silahlı terör örgütünün  organizasyonu neticesinde kurulduğu ve bu gizli organizasyon doğrultusunda  varlığını sürdürdüğünün açıkça ortaya çıktığı kaydedildi.

"17/25 Aralık'tan sonra şirketlerin içi boşaltılmaya çalışılmış"

Toplanan gelirlerin FETÖ/PDY ile iltisaklı yurt içi ve yurt dışı kurum  ve kuruluşlara aktarıldığı belirtilen iddianamede, "Bu manada bilhassa örgüt  lideri Fetullah Gülen’in bulunduğu ABD başta olmak üzere yabancı ülkelerde  faaliyette bulunan örgüt iltisaklı çok sayıda eğitim kurumu, sivil toplum örgütü  ve şirketlere, FETÖ/PDY tarafından düzenlenen 17/25 Aralık 2013 darbe  teşebbüslerinden önce dikkat çekmemek ve denetimden uzak kalabilmek amacıyla  binlerce kez küçük miktarlarda (1.000-100.000 Amerikan doları arası), söz konusu  darbe teşebbüsünden sonra ilgili şirketlerin içerini boşaltmak amacıyla onlarca  kez yüklü miktarlarda (1.000.0000 ve üzeri Amerikan doları) swift transferi ile  para aktarılmış olması anlatılanları doğrulamaktadır." ifadelerine yer verildi.

İddianamede, bu organizasyon içerisinde yer alan şirketlerin ticari  faaliyetleri kapsamında gerçekleştirdikleri mal ve hizmetlerin alımından piyasada  satışına ve bedel tahsilatına kadar hemen hemen her alanda tamamen kayıt  dışılığın hakim olduğuna vurgu yapıldı.

"Usulsüzlüklerin kanıtlandığı arşivler imha edildi"

Bu organizasyonda mal ve hizmetlerin kayıt dışı alımı, sonrasında bu  mal ve hizmetlerin kayıt dışı satımı söz konusu olduğu gibi, kayıt dışı para  hareketleri görüldüğünün somut delillerle sabit olduğu anlatılan iddianamede,  organizasyonda Dünya Pazarlama AŞ ve bağlı şirketlerin, tespit edilen kayıtlı mal  ve hizmet alım-satımları ile gerek çalışanların gerekse şirketlerin tespit edilen  hesap hareketlerinin yansıttıkları rakamlar arasında orantı ve dengeden  bahsetmenin mümkün olmadığı, bu durumun tespit edilenlerin dışında çok daha fazla  usulsüz para hareketi olduğunun da işareti olarak kabul edilmesi gerektiği ifade edildi.

İddianamede, ilgili şirketlerin usulsüzlüklerini kanıtlayabilecek  bilgi ve belgelerin yer aldığı yazılı arşivlerin örgüt merkezinden gelen  talimatlar doğrultusunda şirket yöneticilerinin direktifleriyle şirket  çalışanları tarafından imha edildiği, söz konusu kayıtların elektronik ortamda  depolandığı program ve yazılımların tamamında silme işlemi gerçekleştirildiği  anlatılan iddianamede, Dünya Pazarlama AŞ ve bağlı şirketlerde, kuruluşlarından  itibaren örgüt hakimiyetini sağlamak ve yasal prosedürü tamamlamak amacıyla  şirket ortağı gösterilen kimselerin gerçekte şirketlerde pay sahibi olmadığı  vurgulandı.

İddianamede, Dünya Pazarlama AŞ ve bağlı şirketlerde, FETÖ/PDY adına  hareket eden pay sahiplerinin FETÖ/PDY örgütündeki hiyerarşide üst düzeyde  kimseler oldukları ve özellikle örgüt üst düzey elemanlarının şirketlerde pay  sahibi gösterildiklerinin tespit edildiğine yer verilerek, bu durumun belirtilen  organizasyonun büyüklüğünü ve örgütün bu yolla elde ettiği gelirin fazlalığını  ortaya çıkardığı kaydedildi.

Bu soruşturmadaki sözde pay sahibi ve şirket ortaklarının hemen hemen  tamamının FETÖ/PDY'ye yönelik açılmış soruşturmalarda konu edildiği belirtilen  iddianamede, bu kimselerin açık kaynaklarda terör örgütünün ele başı Fetullah  Gülen'in "beyin takımı" olarak öne çıktığı anlatıldı.

"5 yılda 16 bin 537 işlemle 22 ,6 milyonluk havale"

İddianamede, 2011-2016 yılları arasındaki yaklaşık beş yıllık  periyotta Dünya Pazarlama AŞ’nin 16 bin 537 işlem sonucu 22 milyon 637 bin 404  lira havale yaptığına vurgu yapılarak,  bu yasa dışı havalelerinin genellikle  örgütün bankacılık ve finans alanındaki “amiral gemisi” Bank Asya üzerinden  gerçekleştirildiği belirtildi. Soruşturmalarda delil olarak kullanılabilecek bu  işlemlerin büyük bir kısmının yok edilmek, arşivlerin silinmek suretiyle  karartılması nedeniyle tüm hesap hareketlerinin tam olarak saptandığından  bahsedilemeyeceğine dikkat çekilen iddianamede, gerek tespit edilebilen hesap  hareketleri, gerekse mal ve hizmet alımları dışında çok daha fazla hesap  hareketi, mal ya da hizmet alım ve satımlarının söz konusu olduğu ifade edildi.

Arif Erdem detayı

FETÖ'nün futbol yapılanmasına ilişkin davanın firari sanığı eski  futbolcu Arfi Erdem'in de bu dosyada şüpheli olduğu ortaya çıktı. İddianamede,  Erdem ile birlikte 204 şüphelinin dosyalarının, şüphelilerin firari olmaları veya  bulunamamaları nedeniyle ayrıldığı bilgisi verildi.

FETÖ'nün şifreli haberleşme programı ByLock kullandığı tespit edilen  Erdem'in, şüphelilerden Muharrem Atmaca'dan 2015 yılının Temmuz ayında bir  işlemle 999 bin 99 lira tutarında havale aldığı ve Dünya Pazarlama AŞ ortakları  ile şüpheli para transferi yapan kişiler arasında bulunduğu belirtildi

Pensilvanya'ya ''vatan'' diyen sanık

Dünya Pazarlama AŞ ve bağlı şirketlerde SGK kaydı tespit edilen  şüphelilerden Mehmet Dai'nin de Nil Su Arıtma AŞ'den Temmuz 2015- Ocak 2016  dönemlerinde 7 işlemde toplam 35 bin 998 lira havale aldığı belirtilen  iddianamede, bu kişiyle ilgili tanık ifadelerinde, 'organizasyon içerisinde  şirketlerdeki üst düzey yöneticilerle irtibatlı olduğu, şirketlerin karar alma  sürecinde etkili isimler arasında Müşteri Hizmetleri Müdürü olarak yer aldığı'  şeklinde beyanlar bulunduğu, şüphelinin özellikle FETÖ/PDY örgütü içerisindeki  rolüne dikkat çekildiği ve Pensilvanya'dan "vatan" olarak bahsettiğinin  açıklandığı de ifade edildi.

İstenen cezalar

İddianamede, sanıklar Atıf Salih Yiğit, Fatih Avvuran, Fevzi Gürses,  İbrahim Balcı, İsa Kalaycıoğlu, Nihat Özdemir, Nureddin Gonca, Necat Gonca ve  Nurfan Kartal’ın, “silahlı terör örgütü yöneticisi olmak” suçundan 10 ile 15 ve  “terör örgütleri veya teröristlere fon sağlamak ve toplamak” suçundan da 5 ile 10  yıl olmak üzere toplam 15 yıldan 25 yıla kadar hapis cezasına çarptırılması  istendi.

Aralarında eski Boydak Holding ve Kaynak Holding yöneticilerinin de  bulunduğu 126 şüphelinin, “silahlı terör örgütü üyesi olmak” suçundan 5 ile 10 ve  “terör örgütleri veya teröristlere fon sağlamak ve toplamak” suçundan da 5 ile 10  yıl olmak üzere toplam 10 yıldan 20 yıla kadar hapis cezasına çarptırılması  öngörülen iddianamede, şüpheliler Memduh Boydak ve Bekir Boydak ile Sedat  Yetişkin’in ise "terör örgütleri veya teröristlere fon sağlamak ve toplamak”  suçundan 5 yıldan 10 yıla kadar hapis cezasına çarptırılması talep edilmişti.