Hürriyet
Hilal Adıyaman, berber Mustafa Adıyaman'la 6 yıl önce evlendi. Hilal Adıyaman, evlendikten bir süre sonra eşinden şiddet görmeye başladı. Yıllardır gördüğü şiddetin üzerine bir de aldatılınca geçen yıl boşanma kararı aldı.
Hürriyet'in haberine göre, Hilal Adıyaman, ailesinin yanına döndü. Bir yıl ailesiyle kaldı. Bu sırada Mustafa Adıyaman'dan pişmanlık mesajlarını aldı. Barışmak ve yeniden birlikte olmak istiyordu. Eşinin ısrarlarına dayanamayan Hilal, evine döndü. Şiddetten uzak birkaç ay geçirmesinin ardından şiddet yeniden başladı. Eşinden sürekli psikolojik ve fiziksel şiddet gören Hilal, bu kez kesin olarak boşanma kararı aldığını, evi terk edeceğini söyledi.
İNTİHAR SÜSÜ VERMİŞTİ
5 Şubat Hilal'in doğum günüydü. Evde akrabaları ve sevdikleriyle doğum günü kutlandı. Hilal'in kendisinden boşanacağını haber alan Mustafa Adıyaman, doğum gününden bir gün sonra eve geldi. Hilal ile tartışmaya başladı. Daha sonra da tabancasını çıkartarak Hilal'e ateş etti. Başının sağ tarafından vurulan Hilal hayatını kaybetti. Mustafa Adıyaman, polisi arayarak "Eşim evde intihar etti" dedi. Polis olay yerine geldi. Tabanca Hilal'in sağ elindeydi. Mustafa Adıyaman, ısrarla eşinin intihar ettiğini söylüyordu.
'HİLAL SOLAKTI, KURŞUN SAĞDA'
Polis ekipleri bu durumdan şüphelenmeye başladı. Hilal'in yakınlarının ifadesi alındı. Yakınları "Hilal solaktı. Başının sağına ateş etmesi mümkün değil" diye ifade verdi. Bunun üzerine polis Mustafa Adıyaman'ı gözaltına aldı. Mustafa Adıyaman, Hilal'i sağ kulak arkasından vurmuş ve silahı da sağ eline tutuşturmuştu. Emniyet'teki sorgusunun ardından adliyeye çıkarılan Mustafa Adıyaman tutuklandı.
Hilal Adıyaman'ın ablası Aslı Yıldırım cinayete giden süreci şöyle anlattı:
'BİZ BOŞANMASINI DESTEKLEDİK'
"Aldatıldığını öğrendikten sonra tekrar fiziksel ve ruhsal şiddet görmeye başladı. Bu süreçte bize sığındı. Boşanmak istediğini söyledi. Hepimiz destekledik. Bu süreçte hem telefonla hem de eve kadar gelerek yeniden barışmak için yalvardı. Pişman olduğunu söyledi. Bir daha dövmeyeceğini söyledi. Kardeşim de 'Evliliğime son bir şans vereyim, belki düzelir' diyerek kabul etti. Bu da sonu oldu zaten.
'YÜZÜ MORARDI, BURNU KIRILDI'
Onunla beraber döndü. Tekrar dayak atmaya, tehdit etmeye, korkutmaya başlamış. Biz de bunu sonradan öğrendik. Kardeşim korkudan sesini çıkartamamış. Ölümünden 3 hafta öncesine kadar şiddet görmüştü. Yüzü morarmıştı, burnu kırılmıştı. En son doğum gününde konuştuk. Hatta ben ona hediye de almıştım. Doğum gününde mutluydu, umutları vardı. Hak etmedi bunları."