Erzurum deprem mi oldu? vatandaşlar tarafındna merak ediliyor. Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığından (AFAD) yapılan açıklamaya göre, kentte, saat 12.57'de merkez üssü Tekman ilçesi olan 3,9 büyüklüğünde yer sarsıntısı kaydedildi.Vatandaşlarca da hissedilen deprem yerin 5,20 kilometre derinliğinde gerçekleşti.
EGE DENİZİ'NDE DEPREM
31 Temmuz sabah saatlerinde ise Ege Denizi'nde 4,6 büyüklüğünde deprem meydana geldi. Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığının (AFAD) internet sitesinde yer alan bilgiye göre, saat 07.40'da Girit Adası'nın kuzey açıklarında 4,6 büyüklüğünde yer sarsıntısı kaydedildi.
DEPREM NASIL OLUR?
Depremin nasıl ve neden oluştuğunu anlamak için öncelikle yerkürenin iç yapısını bilmek gerekir. Yerkürenin iç yapısı hakkında, jeolojik ve jeofizik çalışmalar sonucu elde edilen verilerin desteklediği bir yeryüzü modeli bulunmaktadır. Bu modele göre, yerkürenin dış kısmında, yaklaşık 70-100 km kalınlığında bir taşküre vardır. Kıtalar ve okyanuslar bu taşküre içerisinde yer alırlar. Litosfer ile çekirdek arasında kalan ve kalınlığı 2900 km olan katmana da Manto adı verilir. Taşküre'nin(Litosfer) altında Astenosfer denilen yumuşak Üst Manto bulunmaktadır. Burada oluşan kuvvetler özellikle konveksiyon akımları nedeni ile, taş kabuk parçalanmakta ve birçok "Levha"lara bölünmektedir.
Üst Manto'da oluşan konveksiyon akımları, radyoaktivite nedeni ile oluşan yüksek ısıya bağlanmaktadır. Konveksiyon akımları yukarılara yükseldikçe Litosfer'de gerilmelere ve daha sonra da zayıf zonların kırılmasıyla Levha'ların oluşmasına neden olmaktadır. Halen, 10 kadar büyük levha ve çok sayıda küçük levhalar bulunmaktadır. Bu levhalar, üzerinde duran kıtalarla birlikte Astenosfer üzerinde serbest halde yüzmekte olup, birbirlerine göre insanların hissedemeyeceği bir hızla hareket etmektedirler. Konveksiyon akımlarının yükseldiği yerlerde levhalar birbirlerinden uzaklaşmakta ve buradan çıkan sıcak magma da okyanus ortası sırtlarını oluşturmaktadır. Levhaların birbirlerine değdikleri bölgelerde sürtünmeler ve sıkışmalar olmakta, sürtünen levhalardan biri aşağıya Manto'ya batmakta ve eriyerek yitme zonlarını oluşturmaktadır. Konveksiyon akımlarının neden olduğu bu ardışıklı olay Litosfer'in altında devam edip gitmektedir.
Levha hareketlerine ilişkin yaklaşım ilk kez Alman bilim adamı Alfred Wegener(Continental Drift, 1915) tarafından ortaya atılmıştır. Bu teoriye göre; günümüzden yaklaşık 225 milyon yıl önce levha hareketleri sonucu yer yüzündeki tüm kıtaların bir araya gelmesi ile oluşmuş olan dev kıtaya "Pangea" denmiştir. Pangea sonradan ikiye bölünmüş, bu bölünmeden sonra güney de kalan kısmına Gondvana, kuzeyde kalan kısmına Larissa adı verilmiştir. Gondvana sonradan Antarktika, Güney Amerika, Avustralya ve Afrika Kıtaları olarak ayrılmıştır. Larissa ise Kuzey Amerika, Avrupa ve Asya Kıtaları olarak ayrılmıştır.