Erzincan'da maden sahasında son durum: Zehirli atığa rastlanmadı

Erzincan'da 13 Şubat'ta meydana gelen toprak kaymasında kaybolan 9 işçinin arama çalışmalarına güvenlik nedeniyle ara verildi. Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Mehmet Özhaseki topraktan her gün numune alındığını belirtirken, zehirli atığa rastlanmadığını açıkladı.

Bakanlar, Erzincan'ın İliç ilçesindeki altın madeni sahasında meydana gelen heyelanda göçük altında kalan 9 işçinin arama-kurtarma çalışmalarına ilişkin açıklamalarda bulundu

Enerji ve Tabii kaynaklar Bakanı Alparslan Bayraktar'ın açıklamalarından öne çıkanlar şöyle:

Halk sağlığına zarar vermeyecek şekilde ölçümler sürüyor.

Heyelan riski nedeniyle çalışmalar durmuştu. O alanlar tespit edildi ve 9 çalışanın aranmasıyla ilgili faaliyetler devam ederken aileleri sürekli bilgilendirdik. Onların yanında olacağımızı bir kez daha ifade etmek istiyoruz.

Olayın oluş şekliyle alakalı çalışmalarımız adli ve idari yönden sürüyor. Adli süreç konusunda 9 kişi hakkında cezai ve adli işlemler devam ediyor, bu sayı artabilir. Bu süreç titizlikle devam ediyor. 14 Şubat itibarıyla maden faaliyetleri durdu, tesiste herhangi bir faaliyet yapılmıyor. Önceliğimiz heyelana uğramış toprağın sağlıklı şekilde tekrar depolanmasıyla alakalı faaliyetlerdir.

Burası ÇED izninde onay almış, üretim ve yığma ile alakalı konunun Çevre İzin Belgesi'nde ifade edilen şekilde uygulandığı yönünde. Ekibimizin yine araştırmaları devam ediyor.

Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Mehmet Özhaseki'nin açıklamalarından öne çıkanlar:

Uzman arkadaşlarımızla birlikte ve donanımlarımızla birlikte olayın olduğu günden itibaren yakından takip ediyoruz.

İlk anda toprağın nehir ile buluşmasını kesmek gerekiyordu. Bu toprağın güvenli bir yere nakli için gerekli çalışmaları yaptılar. Bu toprağın herhangi bir şekilde insan sağlığına zararı var mı gibi sorulara cevap bulabilmek açısından 9 noktadan örnek alıyorlar ve laboratuvarlarda inceliyorlar. Ekiplerimiz tehlikeli atıklara yönelik her gün numune alıyorlar. Şu ana kadar zehirli bir atığa saptanmadı. Bundan sonra da biz bu titizliği devam ettireceğiz. Bilim adamlarımızın, uzmanlarımızın tavsiyesiyle üzerimize düşeni yapmaya devam edeceğiz.

"ARKADAŞLARIMIZ BUGÜNE KADAR 135 DENETİM YAPMIŞLAR"

Olayın olduğu gün buraya gelememe nedenim özel sağlık sebepleri. Ancak olayın olduğu ilk andan itibaren çalışmaları sıkıca takip ettim. Özür dilemem gerekiyorsa tüm kamuoyundan özür dilerim.

2008'de ilk ÇED raporu alınmış. Aradan geçen zaman içinde aralıklarla genişletme gibi bir takım ÇED raporundaki yenilenmeler söz konusu olmuş. ÇED raporu için başvurulduğunda uzun bir süreç var. ÇED raporu için müracaat edildiğinde bazen 20'den fazla kamu kuruluşuna tek tek soruluyor. İstenilen ne kadar şart varsa getirildiğine emin olunduğunda izin veriliyor.

Arkadaşlarımız bugüne kadar burayla ilgili 135 denetim yapmışlar. En çok denetim de 2022 ortalarında borunun patlamasıyla ilgili olmuş, kapatma kararı vermişler en ağır para cezası vermişler ve savcılığa suç duyurusunda bulunmuşlar. İlgili firma bunları giderdiğini ispat ettiğinde çalışmasına izin vermişler. O günden sonra neredeyse hemen her gün uğrayarak çevreye zarar veriliyor mu diye ölçümler yapmaya devam etmişler. Adli ve idari boyutta inceleniyor. Kusur kimdeyse bu da ortaya çıkacaktır.

Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı'nın açıklamalarından öne çıkanlar:

Birikme ihtimali olan suları da atık havuzuna aktarmak üzere bir pompa sistemi kuruldu. Maden sahasının adeta küçük bir baraj inşa edilecek. Sahanın bir üst tarafında alana girmemesi için bir bypass sistemi planlanıyor. Şu an itibarıyla yüzey sularından baraja ya da herhangi bir yere akan bir su söz konusu değil. Herhangi bir tehlike de arz edecek durum yok. Arkadaşlarımız çalışmalara devam ediyorlar.

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan'ın açıklamalarından öne çıkanlar:

Çalışanlarımızın sağlığı ve güvenliği noktasında incelemelerimiz, araştırmalarımız devam ediyor. Kök nedenlerin bulunması noktasında müfettişlerimizin çalışmaları sürüyor. Olayla ilgili ihmal ve kusuru olan kim varsa hukuk önünde gerekli hesabı vereceğini ifade etmek isterim.