Erken seçim olacak mı? TBMM Başkanı Şentop açıkladı

Türkiye Büyük Millet Meclis Başkanı Mustafa Şentop erken seçim tartışmalarıyla ilgili, ''Seçimlerin zamanında yapılacağını düşünüyorum'' dedi.

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanı Mustafa Şentop, katıldığı canlı yayın programında erken seçim tartışmalarına değindi, "Seçimlerin zamanında yapılacağını düşünüyorum." dedi. Şentop, dezenformasyon ile ilgili düzenlemenin e faydalı olacağına inandığını ifade etti.

TBMM Başkanı Şentop'un açıklamaları şöyle:

"SEÇİMLERİN ZAMANINDA YAPILACAĞINI DÜŞÜNÜYORUM"

Tabanı sıcak tutmak için siyasiler bu söylemleri kullanırlar. Eskiden Meclis'te alalade bir çoğunluk ile seçim kararı alınıyordu. Şimdi ya Cumhurbaşkanı ya da nitelikli çoğunlukla alınabiliyor. Yeni anayasa değişikliği ile erken seçim ihtimali sıfıra düştü. Yeni sistemi anlamamaktan kaynaklı bir durum. Seçimlerin zamanında yapılacağını düşünüyorum.

DEZENFORMASYON İLE MÜCADELE TEKLİFİ

Sanal alemde yapılanlar cezai ve hukuki alanın dışında gibi algılanmaya başlandığını görüyoruz. Sanal alemde yapılanlar hukuki alanın dışında değildir. Twitter'ın tartışmaları esnasında da görüyoruz ki, bunların da kendilerine göre algoritmaları var. Görüşün ne kadar görüleceğini, ne sıklıkla görüleceğini sen değil, o firma belirliyor. Ticari şirketlerin, dünyada da ulusal hukuk düzenini tanımamaya yönelik bir girişimi, eğilimi var. Ülkeler arasında da çok taraflı anlaşmalarla da çok yönlü bir düzenleme gerekiyor. Somut hayatta olduğu gibi sanal alemdeki hakaretin de somut bir hukuki karşılığı olmalı. Bence yapılan çalışma yararlı bir adım.

"FEZLEKELERİN İÇERİKLERİNE GÖRE HAREKET EDİLMELİ"

Dokunulmazlık milletvekilinin şahsını değil parlamentoyu koruyan bir düzenlemedir. Parlamento kararının oylama sırasında etkilenmemesi iin böyle bir mekanizma geliştirilmiş. Milletvekili dokunulmazlığı suç işleme özgürlüğü zırhı değildir. Öyle değerlendirilmemelidir. Bu konuda bir adım atılmalıdır. Ama yetki bende değildir. Fezlekelerin içeriklerine göre hareket edilmeli.

"2-3 PARTİNİN ARASINDA YAPABİLECEĞİ BİR ŞEY DEĞİL"

Şimdi bu hükümet sistemi değişikliğine Türkiye neden geldi bunu bilmeden bu tartışmayı yürütmek yanlıştır. Türkiye'de hükümet sistemi değişikliği 1965'ten beri tartışılmıştır. 1961 Anayasası'nda Cumhurbaşkanı sembolik bir Cumhurbaşkanı. 1982'de ise yetkileri çok artırılmış bir Cumhurbaşkanı var. 2017'de halkın seçtiği bir Cumhurbaşkanı'na geçilmiştir. Siyasi gücü de artırılmış bir Cumhurbaşkanı'nı halkın seçtiği bir sistem var. 12 Mart'ta Meclis açık, muhtıra ile hükümet düşürdüler. Vekilleri tehdit ediyorlardı, oylamalar sırası uçakları Meclis'in üzerinde uçuruyorlardı. Hükümetin parlamento içinden çıkıyor olması, dışarıdan bunu kullanabiliyorlar. Tarihi arka plana bakmazsanız, bir iki gecede böyle bir düzenleme yaptılar diye bakarsanız olmaz. 1961'e kadar bakarak değerlendirmek gerekir.

Hükümet sistemini de içeren bir Anayasa değişikliğinden bahsediyorlar. Cumhurbaşkanı'nın halk tarafından seçilmesi 2007'de referandum ile yapıldı. O zaman millete siz sadece parlamentoyu seçin, biz içinden Cumhurbaşkanı'nı seçeriz diye nasıl anlatırlar? Burayı ıskalamamak lazım. Bu 2-3 partinin arasında konuşarak yapabileceği bir şey değil. Anayasa değişikliğine ihtiyaç var.

"GÖÇ KÜRESEL BİR SORUNDUR"

Teknik anlamda değil ama genel olarak kullanıyorum bu ifadeyi, göç ciddi bir sorun. Bu konunun hukuki, insani ve birçok boyutu var. Bugün bu söylemi tutturanların daha önce farklı tavırlar sergilediklerini biliyoruz. Göçmenlerin kaynak ülkelerine dönmeleri yönünde adımlar atılıyor. Sınır ötesi harekatlar ile güvenli sağlanan bölgelere gönderimler ile bunlar sağlanmaya çalışıldı. Ama orada kalıcı bir barışın sağlanması ile devam edecek bir süreçti. Avrupa ülkeleri Türkiye'ye sizde dursun, biz finansal yardım edelim gibi bir tavır sergilerken, Ukrayna savaşı ile onların da başına geldi. Bu nedenle küresel bir sorundur. Haklı itirazlar ve sıkıntılar var farkındayız. Türkiye bugüne kadar elinden geleni yaptı. Bundan sonra da planlananlar yapılacaktır.

SURİYE'YE OLASI OPERASYON

Türkiye, bir terör örgütünün sınırlarında kurumsallaşmasına, yapılaşmasına izin vermez. Biz 911 KM'lik sınırımızın birkaç kilometre ötesinde terör örgütüne mi müsaade edeceğiz! Türkiye daha önce de bunu yaptı. Türkiye orada bir terör örgütünün kurumsallaşmasına izin vermeyeceğiz. Ulusal hukuk düzeni ABD'ye Suriye'de operasyon yapmasına izin veriyor ise, Türkiye'ye de bu ulusal hukuk operasyon için izin veriyor. Terörü kaynağında yok edecek güce de hakka da Türkiye sahiptir.

6'lı masadan Yunanistan'a tam destek! Miçotakis'ten iyi savundular

Yunanistan'ı Türkiye korkusu sardı! Atina yeni provokasyon peşinde...

Binlerce çalışana müjde! O paralar iade edilecek

Türkiye'ye silah satışı yasaklanmıştı... İsveç'ten geri adım!

Dünya basını TEKNOFEST'i manşetlerine taşıdı! Dikkat çeken İHA ve Türkiye yorumu

Türk mühendisleri tasarladı... Tarih netleşti: "Yarasa" geliyor

Sahada tüm dengeleri değiştiriyor... Türk mühendisleri geliştirdi