Erdoğan'ın ziyareti Türkiye karşıtı siyaseti değiştirdi

ABD’li senatör Lindsey Graham, Başkan Erdoğan’ın geçen ayki ziyaretinin ardından Başkan Trump ve çoğu senatörün Türkiye karşıtı tutumunu değiştirdiğini anlattı. Bazı senatörler ise hâlâ yaptırım peşinde.

HABER MERKEZİ

Türkiye karşıtı kampanyaların başını çeken, F-35 krizinin iki mimarından birisi kabül edilen Cumhuriyetçilerin ağır toplarından Senatör Lindsey Graham geçtiğimiz günlerde ABD’deki Amerika Ulusal Güvenliği İçin Musevi Enstitüsü (JINSA) adlı kuruluşun yemeğinde yaptığı konuşmada ABD yönetimi ve senatörlerin Türkiye’ye bakış açısında çok büyük bir değişiklik geldiğini açıkladı. Graham, Türkiye’nin Barış Pınarı Harekatı’na ilişkin olarak PKK/YPG’li terörist grupların ABD desteğinden mahrum kalmaması ve Türkiye’nin operasyonuna izin verilmemesi konusunda Başkan Donald Trump’ı ikna edemediklerini açıkladı. Graham, Trump’a bölgedeki petrol rezervlerinin korunması ve İran’ın bölgeden uzak tutulması için Amerikan askerlerinin Suriye ve Irak’ta tutulması gerektiğini söylediğinde Başkan’ın “ışıklarının yandığını” ifade etti. Graham bu yeni strateji de Türkiye’ye karşı bir önlem olmadığını ve yeni stratejinin eskisine göre çok daha sürdürülebilir olduğu konusunda kendisinin de Trump gibi ikna olduğunu sözlerine ekledi.  

YAPTIRIMDA İLK ADIM ATILDI 

Öte yandan bazı senatörler Türkiye’nin Rusya’dan S-400 hava savunma sistemi alınmasına karşı yaptırım silahı konusunda ısrarını sürdürüyor. Erdoğan’ın Beyaz Saray ziyaretinin ardından yaptırımlar için uygun bir zaman olmadığını dile getiren Cumhuriyetçi senatör Jim Risch, bu kez S-400 konusunda çok sabır gösterdiklerini söyledi. Risch, “Artık yolun sonuna gelindi” dedi. ABD Senatosu’nun Dış İlişkiler Komitesi’nde dün oylanan Türkiye’ye yönelik yaptırım tasarısı 4 ‘hayır’ oyuna karşı 18 ‘evet’ oyuyla kabul edildi

ÇAVUŞOĞLU’NDAN İNCİRLİK RESTİ

Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, ABD’de Türkiye aleyhine yaptırım kararı alınması durumunda İncirlik ve Kürecik’in de gündeme gelebileceğini söyledi. A Haber’de konuşan Çavuşoğlu, “F-35 ve S-400 arasında hukuken de siyaseten de bir bağ yok. ABD tüm önerilerimize ‘Hayır’ diyor. Dayatma ile bir yere varamazlar. F-35 alamazsak alternatiflere bakarız. Rus pazarı olabilir, diğer pazarlar olabilir” dedi. ‘Yaptırım kararı çıkarsa, Türkiye’nin adımları ne olabilir? İncirlik’in statüsü gündeme gelebilir mi?’ sorusuna ise Çavuşoğlu, “İncirlik de gelir Kürecik de gelir. Kongrenin karar alması yetmez. Tüm alternatifler değerlendirilir” yanıtını verdi. Çavuşoğlu ayrıca“ABD’nin YPG/PKK ile ilişkisi devam ediyor. ABD’nin YPG/PKK’ya verdiği her yardım suçtur, uluslararası terörizmin finansmanı kapsamına girer” ifadelerini kullandı.

TEZKEREYLE ASKER GİDER

Libya ile imzalanan anlaşmayla ilgili olarak ise “İmzaladığımız anlaşma uluslararası hukuka uygundur.  Yunanistan veya AB’nin bu konuda mahkeme gibi karar vermesi doğru değil. Libya’ya bir talep gelmediği için askeri güç gönderme durumu yok. Bunun prosedürü bellidir. Meclis’ten tezkerenin geçmesi halinde gerçekleşebilir” dedi.

‘SURİYE’NİN PETROLÜNE EL KONULAMAZ’

Rusya, Türkiye ve İran’ın garantörü olduğu Astana süreci kapsamında Kazakistan başkenti Nursultan’da yürütülen görüşmelerin 14. turu sona erdi. Görüşmelerin sonunda Rusya, Türkiye ve İran tarafından kabul edilen ortak bildiride, “Garantör ülkeler, Suriye’ye ait olması gereken petrol gelirlerine ABD tarafından hukuka aykırı olarak el koyulmasından duydukları rahatsızlığı dile getirdi” denildi. Bildiride “Garantör ülkeler, Suriye’nin toprak bütünlüğü için 22 Ekim 2019 tarihli mutabakat ve 1998 tarihli Adana Anlaşması’nın öneminin altını çizdi” ifadeleri kullanıldı. Dışişleri Bakanlığı ise, toplantıda taraflarca, Suriye’nin birlik ve bütünlüğüne kasteden ayrılıkçı gündemlerin reddedildiğini; sahada ‘sözde öz yönetim’ gibi yeni gerçeklikler yaratılmasının kabul edilmeyeceğini belirtti.