Emine Erdoğan şehit aileleriyle bir araya geldi

Trabzon ziyaretinde Cumhurbaşkanı Erdoğan'a refakat eden Emine Erdoğan, valilik tarafından şehit aileleri için kentte bir otelde verilen yemeğe katıldı.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın eşi Emine Erdoğan, ''Sömürüye hiçbir zaman geçit vermeyen, mazlumlara her daim kucak açan bu topraklar, hainlere de düşmanlara da asla yenik düşmeyecek. Şunu kimse unutmasın, bu ülkeye hainlik eden herkes, bunun bedelini mutlaka öder.'' dedi.

Trabzon ziyaretinde Cumhurbaşkanı Erdoğan'a refakat eden Emine Erdoğan, valilik tarafından şehit aileleri için kentte bir otelde verilen yemeğe katıldı.

Yemekte şehit aileleriyle yakından ilgilenen Erdoğan, yaptığı konuşmada, Türkiye'nin huzur ve sükunete erişmesi temennisinde bulunarak, ''Dün Kayseri'de, geçtiğimiz hafta İstanbul'da şehit olan asker, polis ve sivil vatandaşlar başta olmak üzere, bu vatan için canını feda etmiş tüm şehitlerimizi rahmetle ve minnetle anıyorum. Ruhları şad olsun. Şehitlerimizin tüm yakınlarına başsağlığı ve sabırlar diliyorum. Yaralılarımıza acil şifalar temenni ediyorum.'' ifadelerini kullandı.

Türkiye'nin zor günlerden geçtiğini belirten Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:

''Türkiye'nin her geçen gün parlayan bir yıldız olmasını hazmedemeyen düşmanlar, canımızı yakmaya çalışıyor, evlatlarımızı bizden koparıyorlar. İçimiz yanıyor. Acımız çok büyük ama öfkemiz de çok büyük. Gerek içerideki hainler gerekse Türkiye'nin gelişmesinden rahatsızlık duyan dış güçler pusuda bekliyorlar. Huzurumuza kastetmeye, yürüyüşümüzü durdurmaya azmetmiş görünüyorlar fakat şunu iyi bilsinler ki bu millet, düşmana geçit vermeyecek kadar güçlü bir millettir. Binlerce yıldır dimdik ayaktadır.''

Emine Erdoğan, 15 Temmuz'da milletin nasıl direniş gösterdiğini tüm dünyanın gördüğünü vurgulayarak, ''Yiğit kardeşlerimiz, cesur kadınlarımız, tankların karşısına korkusuzca dikilmiş, hainliğe ve vesayetlere karşı bedenlerini siper etmişlerdir. Bu cesaret ve yiğitliğin kökleri Kurtuluş Savaşı'na, Çanakkale Savaşı'na dayanıyor. Bu vatana olan aşk, Malazgirt'e kadar uzanır. Bin yıldır bu coğrafyada hürriyetin, adaletin, merhametin bekçiliğini yapan bu millet hiç yıkılmamıştır. Allah'ın izniyle de hiç yıkılmayacaktır.'' diye konuştu.

"Milletimiz, asil ruhuyla tüm sıkıntıların üstesinden gelecektir"

''Sömürüye hiçbir zaman geçit vermeyen, mazlumlara her daim kucak açan bu topraklar, hainlere de düşmanlara da asla yenik düşmeyecek." değerlendirmesinde bulunan Erdoğan, şöyle devam etti:

"Şunu kimse unutmasın, bu ülkeye hainlik eden herkes bunun bedelini mutlaka öder. Bu aziz millete düşmanlık edenler de günün birinde mutlak bir yenilgiyi tadacaklardır. Milletimiz dün olduğu gibi bugün de vatanı her şeyin üstünde tutan asil ruhuyla tüm acıların, sıkıntıların üstesinden gelecektir. Büyük şairin dediği gibi, (Korkma, sönmez bu şafaklarda yüzen al sancak. Sönmeden yurdumun üstünde tüten en son ocak. O benim milletimin yıldızıdır parlayacak. O benimdir, o benim milletimindir ancak.)''

Sözlerini salondaki şehit ailelere yönelik sürdüren Erdoğan, "Sizler de vatan emanetine sahip çıkma noktasında en büyük fedakarlığı gösterenlerdensiniz. Şehitler verdiniz. Canınızdan bir parçayı kaybettiniz fakat biliyoruz ki 'Allah sabredenlerle beraberdir' ayetinin ışığında metaneti de kuşandınız. Asil ruhlarınızı saygıyla selamlıyorum. Millet olarak, şehitlerimizin aziz hatırasına her daim minnet duyacak ve onların emaneti olan bu vatanın selameti için çalışmaya devam edeceğiz.'' dedi.

Türkiye'nin 14 yıldır her alanda şaha kalktığının bilinen bir gerçek olduğuna dikkati çeken Erdoğan, bu ilerleyişi sürdüreceklerini, bu milletin evlatlarına daha güzel bir ülke bırakacaklarını söyledi.

Erdoğan, "Cumhurbaşkanımız ile 14 yıldır bu ülkenin her köşesini karış karış dolaşıyor, milletimizin dertleriyle dertleniyoruz. Bu yolda arkamızdaki yegane gücün önce Allah, sonra millet olduğunu biliyoruz.'' ifadelerini kullandı.

Bu inançla Trabzon'a geldiklerine işaret eden Erdoğan, ''Milletimizin kadınlarıyla, evlatlarıyla dertleşmeye geldik. Her ne yapacak, hangi yolda yürüyeceksek birlikte yürüyeceğiz. Allah birlik ve beraberliğimizi daim kılsın. Bize güç versin ki Türkiye olarak mazlumların yaralarını saralım.'' şeklinde konuştu.

"Sınırlarımız umudun adresi haline geldi"

Halep'te yaşananlara değinen Emine Erdoğan, şunları kaydetti:

''Halep'te günlerdir yaşananlar içimizi yakıyor. Yüreğimiz artık olanları kaldıramıyor. Yetimhanelerden dünyaya seslenen çocukların sesleri, yüreklerimizi dağlıyor. Anaların hali yüreklerimizi acıtıyor fakat dünya sessiz. Kimyasal silahların dahi kullanıldığı bu insanlık suçu karşısında tepkisiz. Her fırsatta insan haklarından, kadın ve çocuk haklarından dem vuran Batı, Halep'in kadınları ve çocukları için kör ve sağır fakat dünyanın sessizliği karşısında milletimizin merhameti yine bir dağ gibi ayakta, şefkati yine dünyanın karanlığını aydınlatıyor.''

Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin arabuluculuğunda açılan insani koridorun, Halep'ten kalkan otobüslere geçit olduğunu anlatan Erdoğan, ''Sınırlarımız umudun adresi haline geldi. Yıkık, dökük binalara 'Bir gün döneceğiz' diye son kez bakan kadınlar ve çocuklar, sinemizde teskin olmayı bekliyorlar. Ne mutlu ki yüce gönüllü insanlarımız onları tıpkı bir misafir karşılar gibi sınır kapılarında karşılıyorlar. Allah hepsinden razı olsun.'' dedi.

Sivil toplum örgütleri, üniversiteler ve devlet kuruluşlarının hepsinin seferberlik halinde olduğunu vurgulayan Erdoğan, şu değerlendirmelerde bulundu:

''Bu insanlık yarışında bayrağı hiç düşürmüyorlar. 'Cömertlik ve yardım etmede akar su gibi ol, şefkat ve merhamette güneş gibi ol' diyen Mevlana'nın yolunda hayırda yarışıyorlar. Bu yardım seferberliğinin ülkemize yardım olarak döneceğinden hiç kuşkum yok. Nitekim 14 yıldır bir yanda devasa yatırımlarla büyüyen Türkiye, bir yanda da dünyanın en cömert ülkesi olarak istatistiklere girmektedir. Biliyorsunuz bizim kültürümüzde misafir kendi rızkıyla gelir. Rahmete ve berekete vesiledir. Allah en kısa zamanda onları vatanlarına geri döndürecek şartların tesisini mümkün kılsın.''

''Karadeniz'in cesur yürekli kadınları'' diyerek kadınlara seslenen Erdoğan, sözlerini şöyle tamamladı:

''Biliyorum kalpleriniz bir şehidin acısını taşımakta fakat o kalpler aynı zamanda düşmanın yüreğine korku salacak bir cesareti, metaneti ve özgüveni de taşıyor. Anadolu'nun seferberliğine güç katacak bir imanı taşıyorsunuz. Ülkemiz üzerindeki bütün şeytani hesaplara inşallah hep birlikte neşter vuracağız. Gönlü, kafası ve ruhu kara insanlara geçit vermeyecek, şehitlerimizin emaneti bu vatandan asla vazgeçmeyeceğiz. Bu mücadelede biz her zaman sizlerin yanındayız. Sizlerin de duasını, fiili desteğini arkamızda hissediyoruz. Horasan erenlerinin, Selçuklu'nun, Osmanlı'nın, Çanakkale ve İstiklal Savaşı'nın şehitleriyle beraber, tüm şehitlerimizi tekrar rahmetle anıyorum. Onların manevi mirasını koruyup muhafaza etmek adına geri dönüşü olmayan bu mücadelede Rabb'imizden yardım diliyor, milletimizden birlik ve dayanışma bekliyoruz.''

"Buraya bir duruşu, haykırışı ortaya koymaya geldik"

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu'nun eşi Hamdiye Soylu ise İstanbul ve Kayseri'deki saldırılarda hayatını kaybedenlere rahmet, ailelerine başsağlığı, yaralılara da acil şifalar temennisinde bulundu.

Türkiye'nin zor bir dönemden geçtiğini belirten Soylu, ''İnsan hayatının ucuzladığı, her gün yeni dramların yaşandığı, insanların evlerinden, yurtlarından göç etmek zorunda kaldığı, şiddetin olabildiğince arttığı bir bölgeye komşu durumundayız. Bir de içimizdeki PKK ve onun yeni ortağı FETÖ ile mücadele halindeyiz.'' diye konuştu.

Terörden, şiddetten en çok kadınların mağdur olduğunu ifade eden Soylu, ''Çünkü yitip giden hayatlar ya bir evlattır ya bir eştir ya bir hayat arkadaşınızdır. Ağlayan bir anneyse, kanayan bir ana yüreğiyse, akan gözyaşı bir kadının gözyaşıysa onun acısı farklıdır. Onun acısı çok büyüktür. Onu teselli edecek hiçbir söz yoktur. Allah'a hamdolsun ki değerli hanımlar, bizi en iyi biz anlarız. Bizim en büyük gücümüz ise aramızdaki kardeşlik, dayanışmadır. İşte bu toplanmalar, buluşmalar bunun içindir.'' dedi.

"Ülkemizi bölmek istiyorlar. Bizlere daha zor günler yaşatmak istiyorlar." ifadesini kullanan Soylu, şunları kaydetti:

"Şunu herkesin bilmesini isterim ki Nene Hatunlar, Şerife Bacılar dün vardı, bugün vardır, yarın da olacaktır. Bu milletin kadınları vatan müdafaası için geçmişte nasıl canını, yüreğini ortaya koyduysa bugün de aynı şan ve şerefle göreve hazırdır. Şunu herkes iyi bilmelidir ki biz bugün buraya bir duruşu, haykırışı ortaya koymaya geldik. Vatanımızı bölmek isteyenlere, bizi korkutmak isteyenlere, aramıza nifak sokmak isteyenlere karşı bir mesajdır ve biz biliyoruz ki bu mesaj şu an itibarıyla yerine ulaşmıştır.''

Emine Erdoğan'a yemekte, Sümeyye Erdoğan Bayraktar, Gençlik ve Spor Bakanı Akif Çağatay Kılıç'ın eşi Eda Kılıç, Trabzon Valisi Yücel Yavuz'un eşi Şengül Yavuz, Büyükşehir Belediye Başkanı Orhan Fevzi Gümrükçüoğlu'nun eşi Fatma Gümrükçüoğlu, AK Parti İl Kadın Kolları Başkanı Bahar Ayvazoğlu da eşlik etti. (AA)