Ellerini öptüm ama çare yoktu

Enkaz altındaki kızının elini bırakmayan baba Mesut Hançer, büyük acının yıldönümünde konuştu: “İçimdeki ateş hiç sönmedi. Ellerine sarıldım, ellerini öptüm ama hiçbir çare bulamadık. Anında gitmiş anında.”

Kahramanmaraş'ta 6 Şubat'ta meydana gelen depremde enkaz altında kalan kızı Irmak Leyla Hançer'in (16) elini tutarken çekilen fotoğrafla hafızalara kazınan Mesut Hançer, felaketin yıl dönümünde kızının mezarını ziyaret etti. 1 yıldır yüreğinde ateş yandığını belirten Hançer, "Ellerine sarıldım, ellerini öptüm ama hiçbir çare bulamadık. Anında gitmiş anında" dedi.

6 Şubat'ta meydana gelen ilk depreme çalıştığı fırında yakalanan Mesut Hançer, hemen Ebrar Siteleri'ne koştu. Gittiğinde gördüğü manzara karşısında şoke olan Hançer, birbirine girmiş binaların enkazında kızı Irmak Leyla Hançer'in cenazesini buldu. Hançer'in kızının elini tutarken çekilen fotoğrafı ise depremin simgelerinden oldu. Depremden sonra eşi ve 3 çocuğuyla birlikte Ankara'ya yerleşen Hançer, acının yıl dönümünde Kahramanmaraş'ta kızının mezarına koştu.

'2-3 SAAT ÖYLE BEKLEDİM'

Depremde kızıyla birlikte 7 yakınını kaybettiğini belirten Hançer şöyle konuştu: "Gidişi oldu gelişi olmadı. Biz de beraber öldük. Hepsinin acısı farklı ama evlat başkaymış. Yani anne, baba, abi, kardeş acısını daha kötü bastırıyormuş. 2-3 saat çocuğumun elini tutarak bekledim. Babaannesinde kalıyordu, gezmeye gittiydi oraya. Her şeyi yarım kaldı. Her şeyimiz bitti, yok oldu. Fırından çıktık geldik, enkaz yığınıyla karşılaştık. Belden aşağısı enkazın altındaydı. Ellerinden, yanaklarından öptüm. Ellerine sarıldım, öptüm ama hiçbir çare bulamadık. Anında gitmiş anında. Çok kötüymüş evlat acısı. Yani yüreğimizin başında ateş yanıyor daha da sönmedi."

MEZARI KENDİME ALMIŞTIM, KIZIM VE TORUNUM YATIYOR

Hatay'da deprem öncesinde kendisi için köyünde mezar yeri hazırlayan Filiz Bekler deprem sonrasında o mezara kızı ve torununu defnetti. Gözyaşlarına boğulan Bekler, "Burada annesiyle kucak kucağa yatıyorlar. Bu mezar benimdi. Babam yan tarafında yatıyor. Ben hep buraya gömüleceğimi söylüyordum. Ama maalesef ben onları buraya gömdüm" diye konuştu.

'NEREDESİN KIZIM'

Adana'da yaşayan Fadime Gökçe, Kahramanmaraş'ta enkaz altında kalan kızı Fikriye Aybüke Körük'ü 1 yıldır arıyor. Depremin yıldönümünde kızının yaşadığı binanın enkazı önüne gelen acılı anne, "Benim kızım yok. Ben kızımı her yerde arıyorum. Kızımın hastaneye girişi var ama kendisi ortada yok" dedi.

NÖBETTEYKEN HEPSİ ÖLMÜŞ

Kahramanmaraş'ta babası ile 3 kardeşini kaybeden Merve Aksu (26), depremin yıl dönümünde annesi Gülseren Aksu ile birlikte katıldığı anma etkinliğinde duygu yüklü anlar yaşadı. Hemşire Aksu, "Ben Eskişehir'de hemşire olarak nöbette canlar kurtarıyordum. Meğerse o sırada kardeşlerimle babamı kaybediyormuşum. Haberim yoktu" dedi.

ŞİLA AİLESİNİ KURTARDI

İskenderun'da deprem öncesi havlayarak sahibini uyandıran "Şila" isimli köpek, konteyner kentteki afetzede çocukların da neşesi oldu. Murat Kara, "Şila havlayarak herkesi uyandırdı. Deprem anında apar topar aşağıya indik. Sonra köpeğimin yanımda olmadığını fark ettim. Bir daha yukarı çıktım ve bu sefer de ikinci depreme yakalandım. Köpeğimi zorla aldım, kurtardım ve aşağıya indim" diye konuştu.

EŞİNİN ŞİİR KİTABINI BASTIRDI

Kahramanmaraş'ta iki evladını ve karısını kaybeden Onur Ateş, eşinin "şiir kitabı" hayalini gerçekleştirdi. Eşinin yazdığı şiirleri "Benim Mucizem" adlı kitapta toplayan Ateş, "Depremden önce yayınevinden ortak tanıdığımızı evimize çağırıp kahve içtik. 'Şiir kitabı çıkaracağız' diye düşüncelerimizi söyledik sonra deprem oldu. Hayali şiir kitabı çıkarmaktı. Hayalini eşimin ailesiyle beraber gerçekleştirdik, çok mutluyum" dedi.