Eli öpülesi öğretmen

Kocaeli'de öğretmen Binnur Akşit, uzun süre devamsızlığı olan öğrencisinin down sendromlu olduğu için okula gönderilmediğini tespit etti. Ailenin endişelerini gideren öğretmen sayesinde küçük Medine, dersbaşı yaptı.

BÜLENT ŞANLIKAN

Kocaeli'nin Kartepe İlçesi'ndeki Derbent Ata İlkokulu'nda görev yapan müdür yardımcısı Binnur Akşit, eğitim öğretim yılının başlamasından sonra yapılan devamsızlık taramasında, birinci sınıf öğrencisi Medine'nin hiç okula gelmediğini fark etti. Akşit, ailesine ulaşamayınca, bizzat adrese gitmeye karar verdi. Ailenin evine giden öğretmen, bahçede köpeğiyle oynayan down sendromlu küçük bir kız ile karşılaştı.

EZİYET EDİLİR KORKUSU

Yaptığı görüşmede Medine'nin annesi, "Çocuğumuza eziyet ederler diye korktuk" diyerek kızını okula göndermek istemediklerini anlattı. Ancak Akşit, okulun güvenli bir ortam sunduğunu, eğitimin her çocuk için bir hak olduğu ve okula göndermemenin yasal sonuçları olduğunu anlatarak aileyi ikna etti.

ÖZEL EĞİTİM DE ALACAK

Medine'nin özel gereksinimli birey olarak eğitim desteği alabilmesi için sağlık raporunun çıkarılması gerekiyordu. Binnur Öğretmen, önce hastane randevularını aldı. Muayeneler tamamlandı ve gerekli rapor alındı. Devamında, Rehberlik ve Araştırma Merkezi'ne (RAM) gidilerek eğitsel değerlendirme yapıldı. Medine için hem okula başlayabileceğine dair belge hem de haftada iki saat özel eğitim almasını sağlayacak rapor hazırlandı. Medine'nin artık bir rehabilitasyon merkezine kaydı da yapıldı.

TEK ARKADAŞI KÖPEĞİYDİ

4 çocuklu bir ailenin en küçük bireyi olan Medine, daha önce hiç okula gitmemişti. En yakın arkadaşı, bahçede birlikte vakit geçirdiği "Garip" adını verdiği köpeğiydi. Şimdi ise sınıf arkadaşları, öğretmeni ve yeni bir eğitim hayatı oldu.

"HAYATLA BAĞ EĞİTİMLE KURULUR"

Binnur Akşit, down sendromlu ve diğer özel gereksinimli öğrencilerin karşılaştığı zorlukların yalnızca bireysel değil, toplumsal bir sorumluluk olduğunu vurgulayarak şunları söyledi: "Özel gereksinimli öğrenciler için eğitim yalnızca akademik bir süreç değil; aynı zamanda hayatla bağ kurmanın, kendini ifade etmenin ve toplumla bütünleşmenin anahtarıdır. Eğitim yolculuğuna geç başlayan çocuklarımız için süreçlerin daha hızlı, daha çözüm odaklı ve erişilebilir biçimde yürütülmesi gerekiyor. Eğitimde fırsat eşitliğini sağlamak hepimizin görevi. Çünkü gerçek gelişim, herkesin dahil olduğu bir dünyada mümkündür."